12 Ağustos 2015 Çarşamba

Yabancı Şirketlerin İrtibat Büroları Türkiye’deki Bankalarda Mevduat veya Katılım Fonu Hesabı Açtırabilir mi?-II

Yazar: Levent BAŞAK*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Yabancı şirketlerin Türkiye’deki ilk örgütlenme modelini yabancı şirketlerce Türkiye’de açılan irtibat büroları oluşturduğu için irtibat bürosu müessesesi yabancı şirketler için önemli bir teşvik müessesesidir. Bu nedenle yabancı şirketlerin Türkiye ile ilgili düşüncelerini olumlu bir perspektifte değiştirmek için irtibat bürolarından asgari ölçüde yararlanılması gereklidir.
İrtibat bürolarının kuruluşunun 4875 sayılı Kanun ile izne tabi tutulması bu müessesenin bir teşvik müessesesi olmasını engellemektedir. Bunun dışında irtibat bürolarının Türkiye’deki faaliyetleri noktasında uygulamada bazı sorunlar bulunmaktadır. Bu makalemizde irtibat büroları için uygulamada önemli bir sorun teşkil eden bir konu analiz edilecektir.
II- 5411 SAYILI BANKACILIK KANUNU’NA GÖRE TÜRKİYE’DE MEVDUAT VE KATILIM FONU HESABI AÇILMASINA İLİKİN ESASLAR
Bankacılık mevzuatında mevduat ve katılım fonu kabulüne ilişkin esaslar 5411 sayılı Bankacılık Kanunu(BK)’nun(1) 60. maddesinde düzenlenmiştir. Mezkûr madde hükmünde “Mevduat ve Katılım Fonu Kabulü” başlığı altında şu düzenlemeye yer verilmiştir:
“Kredi kuruluşları ile özel kanunlarına göre yetkili olanlar dışında hiçbir gerçek veya tüzel kişi, aslen veya fer’an meslek edinerek mevduat veya katılım fonu kabul edemez, ticaret unvanları ve kamuya yapacakları açıklamalar ile ilân ve reklamlarında bu izlenimi yaratacak ifade ve deyimleri kullanamaz.”
BK’nIn 60. maddesinin 1. ve diğer fıkra hükümleri irdelendiğinde görüleceği üzere, bu madde hükmünde, mevduat ve katılım fonu kabulüne ilişkin genel esaslar belirlenmiş olup, madde hükmüne göre, Türkiye’deki bankalarda (yabancı banka şubeleri dahil) mevduat ve katılım fonu hesabı açtırmak isteyen kişi, kurum ve kuruluşlarla ilgili herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu nedenle kanunî ve iş merkezi yurt dışında bulunan yabancı şirketlerin Türkiye’de açmış oldukları irtibat bürolarının Türkiye’deki bankalarda (yabancı banka şubeleri dahil) mevduat ve katılım fonu hesabı açtırması mümkündür.
Türkiye’deki bankalarda (yabancı bankaların Türkiye’deki şubeleri dahil) yerli veya yabancı gerçek ve tüzel kişilerce açılacak olan mevduat ve katılım fonu hesabı ile ilgili olarak analiz edilmesi gereken bir diğer bankacılık mevzuatı metni “Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”tir(2).
Bu Yönetmeliğin “Mevduat ve Katılım Fonu Kabulü” başlıklı 4. maddesinin 2. fıkrası hükmünde şu düzenlemeye yer verilmiştir:
 “Kredi kuruluşlarının, müşterileri adına mevduat veya katılım fonu kabul edebilmeleri için, müşterilerini tanımak amacıyla müşterilerin kimliklerini, T.C. kimlik ve vergi numaralarını belgelemesi ve Kanun’un 76. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne istinaden Maliye Bakanlığı’nca yapılan düzenlemelerde yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi zorunludur.”
Bu maddede geçen “kredi kuruluşu” teriminin 5411 sayılı BK’nın “Tanımlar ve Kısaltmalar” başlıklı 3. maddesi hükmünde, mevduat bankaları ve katılım bankalarını ifade edeceği belirtilmiştir. Buna göre madde hükmü tetkik edildiğinde görüleceği üzere bu mevzuat metninde de genel itibariyle “müşteri” terimi kullanılmış olup, bankalarda mevduat ve katılım hesabı açtıracak kişi, kurum ve kuruluşlarla ilgili özel bir düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla bu mevzuat düzenlemesine göre de yabancı şirketlerin Türkiye’deki irtibat büroları Türkiye’deki bankalarda (yabancı banka şubeleri dahil) mevduat hesabı ve katılım fonu hesabı açtırabilecektir.
III- YABANCI ŞİRKETLERİN TÜRKİYE’DEKİ İRTİBAT BÜROLARI TÜRKİYE’DEKİ BANKALARDA MEVDUAT VE KATILIM FONU HESABI AÇABİLİR Mİ?
Makalemizin bir önceki bölümündeki açıklamalar dahilinde bankacılık mevzuatına göre Türkiye’de kurulmuş yabancı sermayeli şirketler, yabancı şirketlerin Türkiye’de bulunan şubeleri ve irtibat büroları Türkiye’de kurulmuş olan bankalarda (yabancı bankaların Türkiye’de bulunan şubeleri dahil) mevduat ve katılım fonu hesabı açtırabilecektir. Buna ilişkin olarak bankacılık mevzuatında getirilmiş olan herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır.
Makalemizin yukarıdaki ikinci bölümünde yaptığımız açıklamalar çerçevesinde yabancı şirketler tarafından Türkiye’de açılmış olan irtibat büroları gelir getirici bir faaliyetle uğraşamayacağı gibi irtibat bürolarının her türlü gideri yurt dışından getirilecek olan dövizlerle karşılanacağı için irtibat bürolarının harcamalarını finanse etmek için gelire ihtiyacı bulunmamaktadır. Bu nedenle irtibat bürolarının Türkiye’deki bankalarda mevduat ve katılım fonu hesabı açmak suretiyle faiz geliri elde etmesine gerek bulunmamaktadır.
Teknik yapısı itibariyle yabancı şirketlerin Türkiye’deki irtibat bürolarının gelire ihtiyacı bulunmayacağı için bankalarda mevduat ve katılım fonu hesabı açtırmasına gerek olmamasına rağmen irtibat bürolarının harcamalarını finanse etmek üzere yurt dışındaki ana şirketten transfer edilen dövizleri harcama yapılana kadar ihtiyat güdüsüyle bankalara yatırmaları ekonomik bir gerekçeye dayanmaktadır.
Günümüz iktisadî sisteminde işletmelerin ve kâr amacı gütmeyen her türlü kuruluşun (mesela yabancı bir dernek veya vakfın veya yabancı şirketlerin Türkiye’deki irtibat bürolarının) bankalarda mevduat ve katılım fonu hesabı açmasının önüne geçmek ve buna ilişkin olarak çeşitli yasaklamalar getirmek mümkün değildir.
Bu nedenle yabancı şirketlerin Türkiye’de açmış oldukları irtibat büroları kasasında atıl olarak duran ve gerektiğinde harcamalarının finansmanında kullanacağı paraları Türkiye’deki bankalarda (yabancı banka şubeleri dahil) değerlendirmesi mümkündür. Ancak buna ilişkin olarak gerek 5411 sayılı BK ve ilgili mevzuatta ve yabancı sermaye mevzuatında açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Mevzuatımızdaki irtibat büroları ile ilgili düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda irtibat bürolarının Türkiye’de görevlendirilen temsilcilerinin büroların kasasında atıl halde bulunan fonlarını bankalarda vadesiz mevduat hesaplarında değerlendirmesi irtibat bürolarının vergisel açıdan herhangi bir cezai duruma düşmesini önleyecektir.
İrtibat bürolarının atıl fonlarını bankalarda vadeli mevduat ve katılım fonu hesabında da değerlendirmesi mümkündür. Ancak atıl fonların bu şekilde değerlendirilmesi halinde fonların bankalarda uzun süre bekletilmemesi ve peyder pey bu fonların kullanılması ve hesapta yüklü miktarda paraların bulundurulmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
IV- SONUÇ
Yabancı şirketlerin Türkiye’deki irtibat bürolarının hukukî statüsü 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu” ve bu Kanun’a istinaden çıkarılmış olan “Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği” ile belirlenmiştir. Yabancı sermaye mevzuatında irtibat bürolarının Türkiye’deki faaliyetleri bütün ayrıntılarıyla düzenlenmiştir.
Yabancı sermaye mevzuatına göre Türkiye’de yabancı şirketler tarafından açılmış olan irtibat bürolarının Türkiye’de herhangi bir gelir getirici faaliyette bulunması mümkün değildir. İrtibat bürolarının Türkiye’deki her türlü harcaması irtibat bürosunu açan yabancı şirketten gönderilecek dövizlerle finanse edilecektir.
Türkiye’de faaliyet gösteren irtibat bürolarının gelir ve gider hukuku açısından hukukî statüsü göz önünde bulundurulduğunda bankacılık mevzuatı açısından üzerinde durulması gereken en önemli konu irtibat bürolarının Türkiye’deki bankalarda (yabancı banka şubeleri dahil) mevduat ve katıl fonu hesabı açtırmasının mümkün olup olmadığı hususudur.
Her ne kadar irtibat bürolarının her türlü harcaması ana şirket tarafından gönderilecek dövizlerle karşılansa dahi irtibat bürolarının ana merkez tarafından gönderilen fonları hemen harcaması gerekmeyebilir. Bu durumda irtibat bürosunun kasasında atıl halde duran fonların bankalarda değerlendirilmesi iktisadî hayatın bir gereğidir.
Günümüz iktisadî sisteminde bunu yasaklayacak bir düzenlemenin yapılması mümkün değildir. Bu şekilde bir düzenlemeye gerek de yoktur. Nitekim irtibat bürolarının Türkiye’deki bankalarda mevduat ve katılım fonu hesabı açtırmasına ilişkin olarak bankacılık mevzuatında yasaklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle yabancı şirketlerin Türkiye’deki irtibat büroları kasasında atıl halde duran fonlarını Türkiye’deki herhangi bir bankada mevduat ve katılım fonu hesabı açtırmak suretiyle değerlendirebilecektir. İrtibat bürolarının Türkiye’deki faaliyetleri göz önünde bulundurulduğunda irtibat bürolarının harcama kalemleri yüksek miktarlarda olmayacağı muhakkaktır. Bunun için irtibat bürosu yetkililerinin büronun bankalardaki hesaplarının irtibat bürolarının iktisadî işletme hüviyetine sahip olacak miktarda olmamalarına dikkat etmeleri gerekmektedir.



*           Vergi Başmüfettişi
(G)         Yazının I. Bölümü İçin Bkz. Yaklaşım, Sayı: 250, Ekim 2013, s. 72-76
(1)         01.11.2005 tarih ve 25983 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2)         01.11.2006 tarih ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder