12 Ağustos 2015 Çarşamba

Anonim Şirketlerde Özel Denetim İsteme Hakkı

Yazar: Özdem SATICI TOPRAK*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Yeni Ticaret Yasasıyla birlikte şirketlerde iç denetim mekanizması farklı bir yapıya kavuşmuş ve bu hizmetin şirket tarafından dışarıdan temin edilmek suretiyle yerine getirilmesi benimsenmiştir. Gerek mülga ve gerekse yürürlükte olan Yasa’da anonim şirketlerde özel denetim kurumu açıkça yer almakla birlikte, yeni Yasa ile özel denetim talep hakkı pay sahipleri lehine kolaylaştırılmış, ayrıca bu denetim ile ilgili esaslar detaylı bir şekilde hükme bağlanmıştır.

II- ÖZEL DENETİM TALEP HAKKI VE USULÜ

Mülga Kanun’un 348. maddesinde, genel kurulun bazı belirli konuların incelenmesi için gereği halinde özel denetçi seçebileceği hüküm altına alınmış ve devam eden maddelerde bu talebi ancak belirli orandaki pay sahibinin belirli alandaki sorunlar için isteyebileceği, talebin genel kurulca reddi halinde mahkemeye dava açılabilmesi için talepte bulunan azlığın sahip oldukları payın bedelini bankaya ödemeleri gerektiği gibi birtakım şartların aranacağı ifade edilmiştir.

Oysa, cari yasada özel denetim talep hakkı her pay sahibine bireysel olarak tanındığı gibi özel denetimin yapılacağı alanla ilgili eski yasadaki gibi sınırlı bir hal de belirtilmemiştir (YTTK md. 438). Bununla birlikte özel denetim hakkının keyfi ve kötü amaçlı kullanılmasını önlemek amacıyla yeni kanunda da bazı şartlara yer verilmiştir. Buna göre, bir pay sahibinin özel denetim talebinde bulunabilmesi için gerekli ön şart pay sahibinin önceden bilgi alma veya inceleme hakkını kullanmış olmasıdır. Burada kastedilen, pay sahiplerinin genel kurulda yönetim kurulundan şirketin işleri ve denetçilerden de yapılan denetimle ilgili olarak tam, doğru ve gerçeğe uygun bilgi alıp almadıkları; yönetim kurulunun veya genel kurulun izni üzerine şirketin ticari defterleri ve yazışmaları üzerinde inceleme haklarını kullanmış olup olmadıklarıdır (YTTK md. 437). Bu hak yöneticiler ve denetçilerce usulüne uygun şekilde yerine getirilmiş olabileceği gibi, talebi yasaya uygun şekilde karşılanmayan pay sahibinin açacağı dava yoluyla da kullanılmış olabilir (YTTK md. 437/5).  Ancak pay sahibince bu hak daha önce kullanılmamış ise özel denetçi talep hakkından da söz edilemeyecektir. Düzenlemeye ilişkin gerekçede de izah edildiği üzere bu şartın gerçekleştiği genel kurul tutanağıyla ispatlanacaktır. Zira, genel kurul toplantılarına ilişkin tutanak, genel kurulda pay sahiplerince sorulan soruları, verilen cevapları ve alınan kararları açıkça göstermektedir (YTTK md. 422).

Özel denetçi talep hakkı için yukarıda belirtilen ön şarttan başka bazı maddi şartların da oluşmuş olması gerekmektedir. Bunlardan ilki, özel denetimin pay sahibinin haklarını kullanabilmesi açısından gerekli olmasıdır. Diğer bir ifadeyle pay sahibinin özel denetçi talep edebilmesinin örneğin oy hakkını kullanabilmesi yönünden gerekli olmasıdır. Düzenleme, şirket dışı menfaat sağlamak, bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak özel denetim kurumunun kötüye kullanılmasının önlenmesini amaçlamak şeklinde gerekçelendirilmiştir. Diğer şart ise özel denetimin ancak belirli bir konu için talep edilebilmesidir. Burada kastedilen “belirlilik”, olay bağlamında tanımlanabilen, içeriği ve sınırları belirli olan, genel nitelik taşımayan anlamına gelir.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, özel denetçi talep etme hakkı kanunda sadece pay sahiplerine tanınmıştır. Buradan hareketle, intifa hakkı (veya varsa şirketçe çıkarılmış tahvil) sahipleri ile şirket alacaklılarının böyle bir hakları bulunmadığını söylemek mümkündür. 
Mülga Kanun’da özel denetçi talebinde bulunacak azlığın genel kuruldan en az altı ay önce bu talebini yönetim kuruluna bildireceği hüküm altına alınmış iken, yeni Kanun’da böyle bir süre sınırlaması yapılmamıştır. Hatta yeni Kanun’da pay sahiplerinin bu taleplerini gündemde olmasa dahi genel kurula sunabilecekleri ifade edilmiş, böylece özel denetçi talep hakkı gündeme bağlılık ilkesine bir istisna oluşturmuştur (YTTK md. 413/2).  
Genel kurulun pay sahibinin talebini onaylaması halinde şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilecektir (YTTK md. 438/2). Diğer taraftan, genel kurul talebi reddeder ise, pay sahibi bireysel olarak yargıya başvuramayacak; bu noktada ancak,  sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde aynı mahkemeden özel denetçi talebinde bulunabileceklerdir.  
Kanun koyucu mahkemenin söz konusu talebi kabul edebilmesi için de bazı unsurların varlığını şart koşmuştur. Buna göre, davacıların, kurucuların veya şirket organlarının kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şekilde ortaya koymaları gerekmektedir (YTTK md. 439/2). Mahkeme özel denetim için bir kişi görevlendirebileceği gibi birden fazla da bağımsız uzman atayabilecektir (YTTK md. 440/2).
III- ÖZEL DENETÇİNİN ÇALIŞMA USULÜ VE SORUMLULUKLARI
Mahkemece özel denetçi atanmasına ilişkin olarak karar verilmesinin ardından özel denetçi çalışmalarına başlayabilecektir. Özel denetimin süresi ile ilgili olarak Kanun’da bir düzenleme yapılmamış, bunun yerine, bu denetimin amaca yararlı bir süre içinde ve şirket işleri gereksiz yere aksatılmaksızın yapılması gerektiğine hükmedilmiştir (YTTK md. 441/1). Gerekçede yararlı süreden kastedilenin makul süre olmadığı; özel denetimin, pay sahipliği haklarının kullanılması ile bağlantılı olduğundan bu denetimin amaca yararlı olabilecek bir süre içinde bitirilmesi ve aynı süre içinde raporun verilmesi gerektiği ifade edilmiş; ayrıca raporun gecikmesinin kurumdan beklenen yararın ortadan kalkmasına sebep olabileceği vurgulanmıştır. Diğer taraftan, özel denetçi diğer denetçiler gibi denetimi dürüst ve tarafsız bir şekilde yapmak ve denetim esnasında öğrendiği şirket sırlarını saklamakla mükellef olup, bu yükümlülüğe aykırı davranması halinde doğacak şirket zararını tazminle karşı karşıya kalabilecektir (YTTK md. 404/1, 2; md. 441/5). 
Özel denetim esnasında şirket yöneticileri ile çalışanları için de bazı yükümlülükler öngörülmüştür (YTTK md. 441/2, 3). Buna göre yönetim kurulu; şirketin defterleri, tüm yazıları, kasa, kıymetli evrak ve mallarını özel denetçinin incelemesine sunmak; talep edilen bilgileri vermekle yükümlüdürler (YTTK md. 441/2, 3). Aynı zamanda, şirketin kurucuları, organları, vekilleri, çalışanları, kayyımlar ve tasfiye memurları önemli olgular konusunda özel denetçiye bilgi vermekle sorumlu kılınmışlardır. Bu hususta çıkacak uyuşmazlıklar mahkeme vasıtasıyla çözülecektir (YTTK md. 441/3). Dolayısıyla, bu noktada, denetim görevini sağlıklı olarak yerine getirmesini önlemek amacıyla kendisine belge ve bilgi akışı sağlanmayan özel denetçinin bu engeli ortadan kaldırmak amacıyla mahkemeye başvurmasının da yolu açılmıştır.
Çalışmalarını tamamlayan özel denetçi, incelemenin sonucu hakkında mahkemeye ayrıntılı bir rapor verecektir. Ancak bu raporda şirket sırlarının korunması gerektiği açıkça kanunda belirtilmiştir (YTTK md. 442/1). Maddede şirket sırlarının neler olabileceği izah edilmemiş olmakla birlikte, düzenlemenin gerekçesinde,  müşteri ve tedarikçi firmaları listesi, maliyetler, fiyat oluşumları, patentler ve diğer fikrî mülkiyet hakları ile ilgili bilgilerin şirket sırlarının başında yer aldığı ifade edilmiştir. Mahkeme kendisine sunulan raporu şirkete tebliğ edecek ve raporda yer alan bilgilerin açıklanması halinde şirket sırları ile şirket menfaatlerinin zarara uğrayıp uğramayacağına ve bu sebeple raporun istem sahiplerine sunulmamasına ilişkin talebi hakkında karar verecektir (YTTK md. 442/2). Böylece, özel denetim sonucunda istem sahiplerine nelerin açıklanacağına ilişkin kararı mahkeme verecek, fakat mahkeme bu kararı verirken şirketin görüşünü de alacaktır.
Bu aşamalardan sonra yönetim kurulu raporu ve buna ilişkin değerlendirmeleri yapılacak ilk genel kurula sunacaktır. Burada genel kurulun özel denetim talebine olumlu veya olumsuz karar vermiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer bir ifadeyle genel kurul özel denetçi talebini reddetmiş olsa dahi, yönetim kurulu özel denetim raporunu genel kurul gündemine getirmek durumundadır. Bununla birlikte, özel denetim raporunun yanında buna ilişkin olarak mahkeme aşamasında verilmiş değerlendirmelerin de genel kurula sunulması gerekmektedir (YTTK md. 443/1). Diğer taraftan özel denetçinin genel kurula katılıp katılmayacağı hususu açıkça madde metninde düzenlenmemiş olmakla birlikte, denetçilerin genel kurulda hazır bulunacağı ve görüş bildireceğine ilişkin yasa hükmünden hareketle özel denetçinin raporun görüşüldüğü genel kurula katılabileceği söylemek mümkündür (YTTK md. 407/2).
Bununla birlikte her pay sahibine, raporun görüşüldüğü genel kurulu izleyen bir yıllık süre içinde şirketten raporun ve yönetim kurulunun görüşünün bir suretinin verilmesini talep hakkı tanınmıştır (YTTK md. 443).  
İrdelenmesi gereken bir diğer konu da özel denetim hizmeti nedeniyle ortaya çıkacak masraf ve maliyetin kimler tarafından finanse edileceğidir. Yasa koyucu, bu konuyu özel denetçi talebine kimin karar verdiğine dikkat çekerek çözümlemiştir. Buna göre şayet özel denetçi atanmasına şirket genel kurulu karar vermiş ise giderler doğal olarak şirkete ait olacaktır. Buna karşın, özel denetçi ataması mahkemece yapılmış ise, mahkeme şirketçe ödenecek avansı ve giderleri belirleyecek; duruma göre şartların haklı göstermesi halinde giderleri kısmen veya tamamen istem sahiplerine yükletebilecektir (YTTK md. 444).

IV- SONUÇ

Böylece yeni yasa ile genel kuruldan özel denetçi atanmasını talep etmek kolaylaştırılmış, her pay sahibine gündemde olmasa dahi bu talebi genel kurulda dile getirmek imkanı sağlanmıştır. Bununla birlikte, talebi genel kurulca reddedilen pay sahibine bu karar üzerine bireysel olarak mahkemeye başvurma hakkı tanınmamış; genel kurulun bu yöndeki reddi sadece azlığa dava hakkı doğmasına imkan vermiştir. Dolayısıyla, özel denetçi atama talebi genel kurulca reddedilen pay sahiplerinin mahkemece özel denetçi atanmasını sağlayabilmeleri için sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturacak veya paylarının itibari değeri toplamı en az bir milyon Türk Lirası olacak şekilde örgütlenmeleri ve süresi içinde dava yoluna gitmeleri gerekmektedir.


*           Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder