12 Ağustos 2015 Çarşamba

Agresif Vergi Planlaması: OECD ve Avrupa Birliği’nin Bakış Açısı

Yazar: Muhammet Mahmut YILMAZ*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Vergi planlaması, ödenmesi gereken verginin en aza indirilmesi için yasal sınırlar içinde yapılan çalışmalardır. Bu yönüyle bakıldığında vergi planlamasının, vergiden kaçınma şeklinde de tanımlanması mümkün bulunmaktadır.
Rekabetçi piyasa koşullarında başarılı olabilmenin sırrı, maliyetleri minimize etmek suretiyle kârın maksimize edilmesidir. Verginin de işletmeler için bir maliyet unsuru olduğu düşünüldüğünde, ne kadar az vergi ödenirse, işletmenin o kadar verimli olacağı söylenebilir. Vergi kaçırmanın yasal yaptırımlarının ağırlığı karşısında, daha az vergi ödemenin en akıllıca yolu ise vergi planlamasıdır.
Vergi kanunlarındaki boşluklar mükelleflere vergi planlaması imkanı sağlayarak önemli vergi kaybına neden olmaktadır. Hükümetler tarafından alınan idari tedbirler ve yapılan yasal değişiklikler sonucu, agresif vergi planlamasının uluslararası boyut kazandığı görülmektedir. Bunun yanında, ekonomilerin küresel olarak bir biri ile entegre olması, vergi planlamasının uluslararası boyuta taşınmasını kolaylaştırmaktadır. Küreselleşen ekonomi ile birlikte iş gücü ve sermayenin serbest dolaşımı, gelişen bilgi teknolojileri ve ulaşım altyapısı, uluslararası ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, çokuluslu şirketlerin doğmasına ve dolayısıyla vergi planlamasında yeni fırsatlara işaret etmektedir.
Financial Times’da 28.04.2013 tarihinde yer alan makaleye göre, 2012 yıl sonu itibariyle Hollanda ve Lüksemburg, 5.8 trilyon Dolar (ABD, Birleşik Krallık ve Almanya toplamından fazla olarak) yabancı sermaye çekmeyi başardı. Ancak, bunun yalnızca 695 milyar Doları doğrudan yatırım olarak gerçekleşmiş olup, geri kalanı (yani yaklaşık 5 trilyon Dolar) ise, çoğunlukla bu iki ülkede bulunmayan ve büyük şirketlerin vergiden kaçınması amacıyla kurulan holding ve finans kurumlarının fonlanmasında kullanılmıştır(1).
Agresif vergi planlamasının uluslararası boyuta ulaşması, ulusal çapta mücadele ve gayretleri etkisizleştirmekte, hükümetler arası bilgi paylaşımı ve ortak hareket etmeyi zorunlu kılmaktadır.
II- OECD’NİN AGRESİF VERGİ PLANLAMASI ÜZERİNE ÇALIŞMALARI
Agresif vergi planlamasının uluslararası boyut kazanması ve ölçeğinin her geçen gün artması üzerine OECD(2), agresif vergi planlaması üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Bu amaçla, Bilgi Değişimi ve Vergi Uyumu Çalışma Grubunun alt grubu olarak Agresif Vergi Planlaması Grubu(3) oluşturulmuştur(4).
OECD’nin bu alandaki çalışması, vergisel risklere daha hızlı tepki verme, diğer ülke gelir idareleri tarafından önceden tespit edilen riskleri belirleme ve tecrübeleri paylaşma hususuna odaklanmaktadır. Bu bilgilerin zamanında paylaşılması hükümetlerin, yeni olguları algılamasını, risk yönetimi stratejilerini belirlemesini ve (yasal veya idari) gerekli yapısal değişikleri tespit etmesini kolaylaştırmaktadır. Yapılan çalışmalar OECD Agresif Vergi Planlaması Yönetimi tarafından seminer ve saha çalışmaları ile desteklenmektedir(5).
Agresif vergi planlamasının önlenmesinde (genellikle bu tür uygulamalar çokuluslu şirketlerde yoğunlaştığından) ülkeler arası bilgi değişimi önem arz etmektedir. OECD Agresif Vergi Planlaması Grubu tarafından hazırlanan, Şubat 2011 tarihli “İleri Düzey Şeffaflık Yoluyla Agresif Vergi Planlaması İle Mücadele” başlıklı yayınında(6), agresif vergi planlaması ile mücadelede zamanlı ve kapsayıcı bilgi edinmenin önemine vurgu yapılmıştır. Buna göre, erken aşamalarda elde edilen bilgi, gelir idaresinin risk değerlendirmesine katkı sağlayacak ve eldeki kaynakların daha verimli kullanılmasına yardım edecektir. Bunun yanında, gerekli yasal değişikliklerin zamanında yapılması da sağlanmış olacaktır.
Geleneksel vergi incelemeleri ise (üye ülkelerde yapılan çalışmalara göre), bahsi geçen bilgilerin istendiği şekilde temini için yeterli olmamaktadır. Geleneksel denetimin etkisiz kalmasına çoğu zaman, karışık uluslararası işlem ve para transferlerinin yoğun olması neden olmaktadır. Bir işletmede agresif vergi planlaması tespit edilmişse, bunun istisnai veya daha yaygın bir olgu olup olmadığı geleneksel denetim ile anlaşılamamaktadır.
“İleri Düzey Şeffaflık Yoluyla Agresif Vergi Planlaması İle Mücadele” başlıklı raporda, iki ana husus ön plana çıkmaktadır. Birinci olarak, vergi kaçakçılığı uluslararası bir problem olduğundan, otomatik bilgi değişimi programı modelinin dünya çapında geliştirilip uygulanması gerekmektedir. Aksi taktirde mevcut kaçakçılık problemi belirli ülkelerde ve bölgelerde kümelenebilir. İkinci olarak da süreç, sistemin iş dünyası ve hükümetlere olası maliyetini azalmak amacıyla standartlaştırılmalıdır(7).
OECD’nin, agresif vergi planlaması başlığı altında incelediği bir diğer konu ise matrah aşınması ve kâr aktarımıdır (Base erosion and profit shifting-BEPS).  Bu konuda OECD tarafından Şubat 2013 yılında “Matrah aşınması ve kâr aktarımı - BEPS” raporu yayımlanmıştır. Raporda, hükümetlerin giderek artan oranda olmak üzere önemli ölçüde kurumlar vergisi kaybına maruz kaldıkları yönünde gittikçe güçlenen bir algının bulunduğu ifade edilmiştir.  Rapora göre; söz konusu
kaybın sebebi ise, uluslararası vergisel düzenlemeler kapsamında vergi yükünün görece daha düşük ülkelere aktarılmasıdır. Bu tür vergilendirme uygulamaları sıklıkla gelirin vergi mükellefinin yerleşik olduğu ülkede ve kaynak ülkede vergilendirilmemesi ile sonuçlanabilmektedir. Bu duruma genel olarak “matrah aşınması ve kâr aktarımı” denilmektedir(8).
Rapor ile aşağıda belirtilen eylem planının hayata geçirilmesi hedeflenmiştir:

Eylem
Uygulama İçin Öngörülen Son Tarih
Dijital ekonominin risklerinin belirlenmesi(9)
Eylül 2014
Karşılıklı uyumsuz düzenlemelerin nötralize edilmesi(10)
Eylül 2014
Kontrol edilen yabancı kurumlara ilişkin düzenlemelerin kuvvetlendirilmesi(11)
Eylül 2015
Faiz indirimleri ve diğer finansal enstrümanlar aracılığıyla matrah aşındırmasının önüne geçilmesi
Ulusal mevzuata ilişkin tasarılar için- Eylül 2015,
Transfer fiyatlandırmasına ilişkin değişiklikler için Aralık-2015
Vergi uygulamalarında öz ve şeffaflık göz önünde bulundurularak zararlı vergi uygulamalarıyla mücadele etmek
Üye ülke uygulamalarının değerlendirilmesi için Eylül-2014,
OECD üyesi olmayan ülkelere açılım için Eylül-2015,
Mevcut kriterlerin gözden geçirilmesi için Aralık 2015
Vergi anlaşmaların kötüye kullanımının önlenmesi
Eylül-2014
Paravan şirket uygulamalarının önlenmesi
Eylül-2015
İlişkili şirketler arasında gayri maddi değerlerin transferi suretiyle vergi erozyonunun önlenmesi
Eylül-2015
İlişkili şirketler arasında risk ve sermayenin transferi suretiyle vergi erozyonunun önlenmesi
Eylül-2015
İlişkili şirketler arasında diğer yüksek riskli işlemler yoluyla vergi erozyonunun önlenmesi
Eylül-2015
Vergi erozyonu ve kâr aktarımı ile ilgili bilgi toplanması ve analizi konusunda metodoloji kurulması
Eylül-2015
Vergi mükelleflerinin agresif vergi planlaması hususunda bildirime zorlanması
Eylül-2015
Transfer fiyatlandırması mevzuatının gözden geçirilmesi
Eylül-2014
Uyuşmazlık çözüm mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesi
Eylül-2015
Hızlı değişine global ekonomiye ve uluslararası vergi anlaşmalarına uyum için çok yönlü enstrümanlar geliştirilmesi
İlgili uluslararası kamu hukuku ve vergi meseleleri üzerindeki tespitlerin rapor edilmesi için Eylül-2014,
Çok yönlü enstrümanlar geliştirilmesi için Aralık-2015


Nisan 2013’te G-20 üyesi ülke temsilcilerine dağıtılan “OECD Sekreterliği-G20 Liderlerine Genel Rapor” isimli raporda(12), aynı eylem planına yer verilmiş, vergilendirmenin her ülkenin kendi egemenlik hakkı olmakla birlikte, bazı ulusal düzenlemelerin, uluslararası boyuta ulaşan işlemlerde yetersiz kaldığı veya uyuşmazlıklara sebebiyet verdiği vurgulanmıştır.
III- AVRUPA BİRLİĞİ’NİN AGRESİF VERGİ PLANLANMASI ÜZERİNE ÇALIŞMALARI
Agresif vergi planlaması ile mücadelenin uluslararası iş birliği gerektirdiğinin bilincinde olan Avrupa Birliği, 06.12.2012 tarihli Komisyon Tavsiyesi’nde konunun önemi üzerinde durmuştur. Anılan belgede, agresif vergi planlaması ile etkin mücadele için üye ülkelerin sorumlulukları sıralanmış, yapılması gerekenler iki başlıkta toplanmıştır:
 1- Hiçbir ülkede vergilendirilmeyen ticari işletmelere ilişkin düzenlemeler (double non-taxation): Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının ve ulusal vergi mevzuatının, bir işletmenin hiçbir üye ülkede vergilendirilmemesini önleyecek şekilde değiştirilmesi öngörülmüştür.
2- Suiistimallerin önlenmesi için yasal değişiklikler (General Anti-Abuse Rule): Agresif vergi planlamasına yönelik yapay işlem ve faaliyetlerin önlenmesi için genel-kapsayıcı yasal değişikliklerin yapılması tavsiye edilmiştir. Bir faaliyetin yapay olup olmadığının anlaşılabilmesi ise;
- Faaliyeti oluşturan parçaların yasallığından ziyade faaliyetin yasa karşısında bir bütün olarak durumu,
- Faaliyetlerin, normal şartlar altında rasyonel bulunup bulunmadığı,
- Bir ticari işlemi takip eden işlemlerin öncekini etkisiz kılıp kılmadığı (veya iptal edip etmediği),
- Ticari işlemlerin kısır döngü oluşması,
- Ciddi ölçüde vergi avantajı sağlayan ticari işlemlerin aynı ölçüde ticari risk veya para akışını yansıtmaması,
- Vergi öncesi karın, sağlanan vergi avantajına kıyasla önemsiz düzeyde kalması
gibi hususların ayrıntılı tetkik edilmesine bağlıdır.
IV- SONUÇ
Küreselleşme, ekonomileri bir biri ile daha fazla entegre hale getirerek çokuluslu şirketlerin doğmasına yol açmıştır. Kurumsal ve ticari faaliyetlerin ülke düzeyinden küresel düzeye çıkması, bilgi ve ulaşım teknolojilerindeki gelişim ise çokuluslu şirketlerin vergiden kaçınmalarını sağlayan yeni fırsatlar sunmaktadır. Bu konuda kararlı şekilde efor sarf edilse de, her geçen gün daha fazla mobil hale gelen sermaye ve iş gücü karşısında yapılan çalışmalar (ulus düzeyinde kalarak) etkili olamamaktadır.
Agresif vergi planlamasının faaliyetlerinin en aza indirilmesi, karşılıklı vergi anlaşmalarından küresel vergi anlaşmalarına geçişi,  hükümetler arası etkili ve verimli bilgi değişimini zorunlu hale getirmektedir. Bu amaçla, OECD bünyesinde çalışma grubu oluşturulmuş, Avrupa Birliği’nce de komisyon tavsiyeleri yayımlanmıştır. Uluslararası kuruluşlarca yapılan çalışma ve yayımlanan raporların takip edilmesinin, agresif vergi planlaması faaliyetlerinin en aza indirilmesinin sağlanması bakımından, önem arz ettiği düşünülmektedir.


*           Vergi Müfettişi (E. Maliye Müfettişi)
(1)         Financial Times web sayfası, “Figures shed light on tax avoidance haul”, Vanessa Houlder, http://www.ft.com, Erişim: 26.09.2013
(2)         Organisation for Economic Co-operation and Development
(3)         Aggressive Tax Planning (ATP) Steering Group
(4)         OECD web sayfası, http://www.oecd.org/tax/aggressive/atp.htm, Erişim: 26.09.2013
(5)         OECD web sayfası, http://www.oecd.org/tax/aggressive/atp.htm, Erişim: 26.09.2013
(6)         OECD’nin, “TACKLING AGGRESSIVE TAX PLANNING THROUGH IMPROVED TRANSPARENCY AND DISCLOSURE” isim ve 2011 tarihli Yayını, s. 12
(7)         Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Web Sayfası, Rapor Özetleri,
             http://www.abmaliye.gov.tr/Sayfalar/Gayri-Resmi-Rapor-ozetleri.aspx, Erişim: 27.09.2013
(8)         “Action Plan on base Erosion and Profit shifting”, OECD web sayfası, Erişim: 27.09.2013
(9)         Dijital ekonominin mevcut uluslararası vergi kanunlarının uygulamalarına olumsuz etkilerinin ve bu etkileri minimize etmeyi hedefleyen seçeneklerin belirlenmesi.
(10)       Uluslararası şirketlerin faaliyette bulunduğu ülkelerden hiç birinde vergilendirilmemesi veya her ülkede vergi indirim ve uzun dönem vergi ertelemelerinden yararlanması hususlarının önlenmesi için gerekli yasal değişikler yapılmalıdır.
(11)       İlişkili veya üçüncü kişi veya kurumlar vasıtasıyla faiz giderlerinin artırılarak vergi matrahının aşındırılması.
(12)       OECD’nin “OECD SECRETARY-GENERAL REPORT TO THE G20 LEADERS” isim ve 5-6 Eylül 2013 tarihli Yayını, http://www.oecd.org/tax/SG-report-G20-Leaders-StPetersburg.pdf, Erişim: 27.09.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder