12 Ağustos 2015 Çarşamba

Hisse Devirlerinde Damga Vergisi Yükümlülüğü

Yazar: Hasan ERDEMİR*
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Çalışmamıza, tüzel kişilerin sermayesine katıldıkları tüzel kişiliklerdeki hisselerinin devrine ilişkin düzenlenen sözleşmelerin 488 sayılı Damda Vergi Kanunu karşısındaki durumu konu edilmiştir.
Limited şirketin paydaşları gerçek ve tüzel kişilerin hisselerini gerek diğer gerçek ve tüzel kişi ortaklara ve gerekse de ortak dışı gerçek ve tüzel kişilere devrine ilişkin sözleşmelerin başka adlarla düzenlenmiş olsa dahi damga vergisine tabi olup olmadığı, çok taraflı içeren devir işlemlerinde verginin hangi taraflardan aranacağı hakkındaki düzenlemeler ve değerlendirmelerimiz aşağıdaki gibidir.
II- KONUMUZLA SINIRLI YASAL DÜZENLEMELER
A- DAMGA VERGİSİ KANUNU’NDA YER ALAN DÜZENLEMELER
Konu (md. 1); Bu Kanun’a ekli[1] “1” sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir.
Bu Kanun’daki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.
Yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar, Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur.
Kapsam (md. 2); Vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhler de damga vergisine tabidir.
Mükellef (md. 3); Damga vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişiler öder.
Yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini, Türkiye’de bu kağıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananlar öderler. Ancak bunlardan ticari veya mütedavil kağıt mahiyetinde bulunanların vergisini, bunları en evvel satan veya kabul veya başka suretle kullanan kişiler öderler.
Kağıtların Mahiyetlerinin Tayini (md. 4); Bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılır ve buna göre tabloda yazılı vergisi bulunur.
Kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılır.
Mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınır.
Kağıt Nüshalarının Birden Fazla Olması (md. 5); Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabidir. Şu kadar ki, poliçe ve emre yazılı ticari senetlerin yalnız tedavüle çıkarılan nüshaları vergiye tabi tutulur.
Bir Kağıtta Birden Fazla Akit ve İşlem Bulunması (md. 6); Bir kağıtta biribirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların herbirinden ayrı ayrı vergi alınır.
Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır.
Ancak bu akit ve işlemlere asıl işlemin akitlerinden başka bir şahsın eklenen akit ve işlemi de ayrıca vergiye tabidir.
Birden Fazla İmzalı Kağıtlar (md. 7); Kağıtlara konulan imzanın birden fazla olması verginin tekerrürünü gerektirmez.
Ancak maktu vergiye tabi olup müteaddit kişilerin imzasını taşıyan makbuz ve ibra senetlerinin damga vergisi imza adedine göre alınır.
Nispi vergiye tabi ve birden fazla kişinin imzasını taşıyan makbuz ve ibra senetlerinde her imza sahibine ait olan hisse ayrıca belli edilmiş ise, vergi hisselere göre ayrı ayrı ödenir.
Şu kadar ki, bir resmi daire veya bir gerçek veya tüzel kişi adına kağıtlara konulan birden fazla imza bir imza hükmündedir.
Makbuz Karşılığı Ödemelerde Ödeme Zamanı (md. 22); Makbuz karşılığı ödemelerde Damga Vergisi;
a) Maliye Bakanlığı’nca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisi, ertesi ayın yirminci (yirmiüçüncü(371 VUK Tebliği[2]) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirilir ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenir.
b) (a) bendi dışındaki hallerde, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirilir ve aynı süre içinde ödenir.
Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye, lüzum göreceği işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin yukarıdaki sürelere bağlı kalmaksızın ve beyanname aranmaksızın kâğıdın düzenlenmesinden önce veya noterlerce işleme tâbi tutulması sırasında ödenmesi zorunluluğunu getirmeye, vergiyi işlem anında ilgili kamu kurum veya kuruluşuna makbuz karşılığı ödettirmeye yetkilidir.
Vergi ve Cezada Sorumluluk (md. 24); Vergiye tabi kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenler sorumludur.
Birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenler müteselsilen sorumludurlar. Bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunması Damga Vergisinin noksan ödenmesini gerektirmez. Damga Vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin “1” sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamı kişiler tarafından ödenir. Ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumlar müteselsilen sorumludurlar.
22. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunanlar, taraf oldukları işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin beyan ve ödenmesinden sorumludurlar. Verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi durumunda vergi, ceza ve fer'ileri, vergi için diğer işlem taraflarına rücu hakkı olmak üzere, bu fıkrada belirtilen kişilerden alınır.
Resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve Damga Vergisi hiç alınmıyan veya noksan alınan kağıtların vergisi mükelleflere, cezası düzenliyenlere aittir.
Vergi ve ceza, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları düzenleyenlerden alınır.
Özel Sorumluluk (md. 25); Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen ticari ve mütedavil kağıtların damga vergisi ve cezası, mükelleflerine rücu hakkı saklı bulunmak üzere hamillerinden alınır.
B- 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NDA[3] YER ALAN DÜZENLEMELER
Kanun’un Uygulama Alanı, I - Ticari hükümler (md. 1); Türk Ticaret Kanunu, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun[4] ayrılmaz bir parçasıdır. Bu Kanundaki hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir.
Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir.
Ticaret Şirketlerinin Türleri (md. 124); Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır.
Tüzel Kişilik ve Ehliyet (md. 125); Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanununun 48. maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.
Uygulanacak Kanun Hükümleri (md. 126); Her şirket türüne özgü hükümler saklı kalmak şartıyla, Türk Medenî Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile bu Kısımda hüküm bulunmayan hususlarda Türk Borçlar Kanununun adi şirkete dair hükümleri her şirket türünün niteliğine uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanır.
Tüzel Kişilik ve Ehliyet (md. 125); Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanununun 48. maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.
III- HİSSE PAYI VE DEVRİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELERİMİZ
Bilindiği üzere sermaye şirketleri ticari faaliyetlerin sürdürülmesi ve geliştirilebilmesi için gerekli olan fiziki/fikri sermaye yetersizliğinin aşılması amacıyla gerçek ve/veya tüzel kişi yatırımcıların bir araya gelmeleriyle kurulmaktadır. Yine ticari hayatın gereği olarakta tüzel kişiliklere kuruluş aşamasında ayni sermaye konulabileceği gibi, diğer tüzel kişiliklere de kuruluşta veya bölünme, hisse devri vb. nedenlerle ayni sermaye konulabilmektedir.
Bu durumun doğal sonucu olarak ta sermeyesinde pay sahibi bulunulan tüzel kişiliğin ticari kazancı üzerinden bu payla orantılı olarak usulünce pay elde edilebilmesidir. Tüzel kişiliklerin kuruluş amaçlarının, faaliyet konularının pay sahiplerinin faaliyete birlikte devam etme arzularında da değişiklikleri gündeme getirebilmektedir.
Ayrıntıları Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilmiş olan pay devri işlemleri, yazılı olarak düzenlenen ve imzaları notere tasdik ettirilen sözleşmelerin tescil ve ilanı ile gerçekleştirilmektedirler. Yukarıda temel başlıklarına yer verilen Damga Vergisi Kanunu hükümlerince gerçek ve/veya tüzel kişilerce düzenlenen ve imzalanan kağıtlar verginin konusuna girmektedir. Diğer bir ifadeyle bir hususu belli veya ispat etmek için düzenlenen kağıtların imzalanması anında Damga Vergisi yönünden vergiyi doğuran olay gerçekleşmiştir.
Damga Vergisi açısından vergilendirmeyi etkileyen bir diğer etkende kağıdın vergiye tabi olup olmadığının tespiti için kağıdın mahiyetinin tespitidir. Ticari hayatın olağan akışı içinde ticari kağıtların taşımaları gereken bilgiler ve şekil şartları nedeniyle kağıt(vergi konusu olmaması için) her ne ad altında düzenlenirse düzenlensin vergilendirme açısından mahiyetini tespit etmek mümkündür.
Hisseli bir ortaklıkta ki sermaye payının geleceğe yayılmış bulunan vadelerle devrini belirleyen sözleşmenin, tutanak, protokol vb. şekilde adlandırılması vergilendirilmesine engel teşkil etmeyecektir. Sözleşme taraflarının ve nüshalarınını birden fazla olduğu hallerde devir bedellerinin toplamıyle elde edilen tutar nüsha ve taraf gözetilerek artırılarak vergi matrahı hesaplanır.
Yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar hariç olmak üzere diğer kağıtların; Türkiye’de dairelere ibraz edilip edilmemesi, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapılıp yapılmaması veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanılmaması vergilendirmeye tesir etmez.
Damga vergisinin beyan ve ödeme yükümlüğü hakkında Maliye Bakanlığına tanınan yetki kapsamnında hazılanan 44 sayılı Damga Vergisi Genel Tebliği[5] verginin beyan ve ödemesi konusunda yükümlü tutulanlar tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmiştir. Hisse devrine ilişkin sözleşmelerden kaynaklanan verginin usulünce tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettrilmesi halinde vergi idaresince 213 sayılı Vergi Usul Kanunu[6] hükümlerince matrahın takdir komisyonu aracılığıyla takdir ettrilmesini takiben cezalı tarhedileceği ve normal vade tarihinden itibaren kesinleşme tarihine kadar Gecikme Faizi aranılacağı unutulmamalıdır.
IV- SONUÇ
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’mızın[7] 73. maddesinde düzenlenmiş bulunan vergi ödevinin yerine getirilmesi bağlamında vergi mükelleflerinin tüzel kişiliklerde ki paylarının devrine ilişkin olanlarda dahil olmak üzere düzenleyerek imzaladıkları kağıtlardan kaynaklanan damga vergilerine ilişkin yükümlülüklerini gösterecekleri özenin kendileriyle birlikte ülkemizin huzur ve refahına da önemli katkı sağlayacağına inandığımızı ifade etmek isteriz.


* E. Vergi Dairesi Müdür Yrd.
[1] 11.07.1964 tarih ve 11751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 17.04.2007 tarih ve 24696 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[3] 13.01.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] 08.12.2001 tarih ve 24607 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[5] 16.04.2005 tarih ve 25788 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[6] 28.07.1953 tarih ve 8469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[7] 10.01.1961 tarih ve 10703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder