12 Ağustos 2015 Çarşamba

Özel Hastaneler Tarafından Düzenlenen Faturaların SGK Tarafından Ödenmeyen Kısmı ve KDV’si İle İlgili Olarak Yapılacak İşlemler

Yazar: Nur EKESAN*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Özel hastaneler tarafından düzenlenen faturalarda gösterilen tutarların bir kısmının, SGK tarafından çeşitli nedenlerle ödenmemesi, diğer bir ifadeyle kesintili olarak ödenmesi olayına sıkça rastlanılmaktadır. Hatta bu durum, olağan bir hale gelmiş bulunmaktadır.
Uygulamada, bu şekilde faturaların SGK tarafından ödenmeyen kısmı ve KDV’si ile ilgili olarak yapılacak işlemler konusunda tereddütlerle karşılaşılmaktadır. Konu hakkında farklı görüşler bulunması da, söz konusu tereddütleri artırmaktadır.
Aşağıda, özel hastaneler tarafından düzenlenen faturaların SGK tarafından yapılan inceleme sonucunda kesintiye tabi tutularak ödenmeyen kısmı ve KDV’si konusu incelenecek, Maliye Bakanlığı görüşüne de yer verilerek, kişisel görüşlerimiz açıklanacaktır.
II- ÖZEL HASTANE FATURALARININ SGK TARAFINDAN ÖDENMEYEN KISMI VE KDV’Sİ İLE İLGİLİ OLARAK YAPILACAK İŞLEMLER
Özel hastaneler tarafından düzenlenen faturaların SGK tarafından ödenmeyen kısmı ve bu kısmın KDV’si ile ilgili olarak yapılacak işlemler konusunda farklı uygulamalar yapılmaktadır. Bir kısım uygulamacılar ödenmeyen tutarı kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alırken, diğer bir kısmı ise gerekli şartların oluşması halinde şüpheli alacak/değersiz alacak olarak değerlendirerek zarar veya gider yazarak işlem yapmaktadırlar.
Konu hakkında Maliye Bakanlığı’nın görüşü ve uygulaması ile kişisel görüşümüz ve değerlendirmemiz aşağıda belirtilmiştir:
A- MALİYE BAKANLIĞI’NIN GÖRÜŞÜ VE UYGULAMASI
Maliye Bakanlığı,
- Sağlık hizmetinin sunumunun bitimiyle hizmetin tamamlandığı, bu aşamada hizmet iadesinin mümkün olmadığı, hizmet iade edilemeyeceğine göre iade adı altında fatura düzenlenmesinin söz konusu olamayacağı,
- Sağlık hizmetinden yararlanan SGK’nın fatura bedelini herhangi bir şekilde düşük ya da reddedilen miktar kadar eksik ödemesi durumunda ödenmeyen kısmın faturayı düzenleyen tarafından Vergi Usul Kanununu hükümlerine göre değersiz alacak kabul edilerek gider/zarar yazılabileceği, SGK tarafından ödemenin eksik yapılmasına ilişkin verilen belgelerin 322. madde kapsamında kanaat verici vesika olarak kabul edilmesi gerektiği,
- Fatura tutarından Kurum tarafından yapılan kesinti içerisinde yer alan KDV’nin iç yüzde yöntemiyle hesaplanarak alacağın aslı ile birlikte gider hesaplarına intikal ettirilmesinin mümkün bulunduğu,
görüşündedir.
Konu hakkında Maliye Bakanlığı’nca verilen bir Özelge’nin tam metnine önemine istinaden aşağıda yer verilmiştir:
“İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı kurumlar vergisi mükellefi olduğunuz, Sosyal Güvenlik Kurumu mensuplarına verilen sağlık hizmetlerine ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin Kurumca ödenmesi sırasında kesintiye tâbi tutulduğundan ve toplam kesintinin sürekli bir şekilde büyüdüğünden bahisle, yapılan kesintiler ile kesintilere isabet eden katma değer vergisinin kurum kazancından gider olarak indirilip indirilemeyeceği hususunda görüş isteminde bulunulmuştur.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinde, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça bu Kanun’a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu açıklanmıştır.
Anılan Kanun’un 229. maddesinde de fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 231. maddesinin 5 numaralı bendinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içinde düzenlenmemiş olan faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232. maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, mezkûr Kanun’un 322. maddesinde kazaî bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacakların değersiz alacak olduğu, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edileceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıdaki Kanun hükümlerinden anlaşılacağı üzere, fatura müşterinin borçlandığı gerçek meblağı gösterir. Mal teslimi ve hizmet ifasının tamamlandığı günden itibaren azami yedi gün içinde fatura düzenlenmesi gerekir. Sağlık hizmetinin sunumunun bitimiyle hizmet tamamlanmaktadır. Bu aşamada hizmet iadesi mümkün değildir. Hizmet iade edilemeyeceğine göre iade adı altında fatura da düzenlenmesi söz konusu olmamaktadır.
Buna göre, sağlık hizmetinden yararlanan kamu kurum ve kuruluşlarının fatura bedelini herhangi bir şekilde düşük ya da reddedilen miktar kadar eksik ödemesi durumunda ödenmeyen kısmın faturayı düzenleyen tarafından hasılattan çıkarılması, Vergi Usul Kanunu’nun alacaklarda amortisman (değersiz alacaklar) hükümlerine göre mümkün bulunmaktadır.
Söz konusu işlemin tevsiki ile ilgili olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödemenin eksik yapılmasına ilişkin verilen belgelerin 322. madde kapsamında kanaat verici vesika olarak kabul edilmesi mümkün olup, bu belgelerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre muhafaza ve ibraz edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, sağlık hizmetinden yararlanan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, sağlık hizmetine ilişkin fatura bedelini herhangi bir şekilde düşük ya da reddedilen miktar kadar eksik ödemesi durumuna ilişkin verilecek belgede, eksik ödeme yapılacak faturanın tarihi, seri ve sıra numarası, hastanenizin adı, ödeme yapılmayacak tutarın yer alması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesi ile ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi tutulmuş, 10. maddesi ile mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un 20. maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu ve bu bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne surette olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği belirtilmektedir.
Buna göre, teslim ve hizmetlerin bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan tahsil edilememesi, bu bedel üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinin beyan edilmesine engel teşkil etmemektedir. Ancak, fatura tutarından Kurum tarafından yapılan kesinti içerisinde yer alan katma değer vergisinin de iç yüzde yöntemiyle hesaplanarak alacağın aslı ile birlikte gider hesaplarına intikal ettirilmesi mümkündür.”(1)
B- KİŞİSEL GÖRÜŞÜMÜZ VE DEĞERLENDİRMEMİZ
Bilindiği üzere fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika (VUK md. 229) olup, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren 7 (yedi) gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu süre içinde düzenlenmemiş olan faturalar hiç düzenlenmemiş sayılmaktadır (VUK md. 231/5).
Öte yandan, aynı Kanun’un 322. maddesinde, “kazaî bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacakların değersiz alacak olduğu, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edileceği” hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre, sağlık hizmetinin sunumunun bitimiyle hizmet tamamlandığından, özel hastanelerin hizmetin tamamlandığı tarihten itibaren (ki bu SGK ile hastaneler arasında yapılan sözleşmeye göre her ayın sonu itibariyle) 7 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na faturayı düzenlenmeleri gerekmektedir. Fatura müşterinin borçlandığı gerçek meblağı gösterdiğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun söz konusu faturayı inceleyerek, varsa Türk Ticaret Kanunu’na göre 8 gün içerisinde (veya aralarında yaptıkları sözleşmede belirtilen sürede) faturaya itiraz etmesi gerekmektedir. Yapılan itiraz sonucunda faturada yer alan bedelde bir düzeltme olacaksa ya faturanın iptal edilerek yenisinin düzenlenmesi ya da özel hastanelerin ödenmeyecek tutar ve katma değer vergisi üzerinden gider pusulası düzenlemeleri gerekmektedir (Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınacak yazının bu pusulaya eklenmesi zorunludur). Birinci durumda fatura düzeltilmiş tutar üzerinden yeniden düzenlendiğinden herhangi bir sorun olmayacaktır. İkinci durumda ise gider pusulasında gösterilen bedel kadar hasılattan satış iade tutarı düşülecek, pusula üzerinde ayrıca gösterilen KDV’de indirilecek KDV hesabına alınarak, işlem özüne uygun olarak düzeltilmiş olacaktır.
Ancak, Maliye Bakanlığı yukarıda belirtilen uygulamalar yerine mükellefler aleyhine bir durum yaratan üçüncü bir yolu tercih etmektedir ki, bu uygulamanın Kanun’a uygun olmadığı görüşündeyiz. Bakanlığın yukarıda belirtilen bu görüşü, hizmet iadesinin mümkün olmadığı varsayımına dayanmaktadır. Oysa olayda çoğunlukla bir hizmet iadesi değil, tedavi bedellerinin fazla veya yanlış hesaplanması ya da esas itibariyle kişiler tarafından yapılacak ödemelerin sehven SGK’ya fatura edilmesi söz konusu olmaktadır.
Öte yandan, SGK tarafından kesilerek ödenmeyen tutarın değersiz alacak olarak değerlendirilebilmesi için, ortada hukuken geçerli bir alacağın bulunması ancak bu alacağın bir mahkeme kararı veya kanaat getirici bir belgeye göre tahsilinin imkansız hale gelmesi gerekmektedir. Kişisel görüşümüze göre, olayda tahsili imkansız hale gelen bir alacak değil, düzeltilmesi gereken bir fatura bedeli bulunmakta ve düzeltmenin genel kurallar çerçevesinde yapılması gerekmektedir. Faturanın ödenmeyen kısmının değersiz alacak sayılarak zarar olarak dikkate alınması GVK ve KVK yönünden düzeltme ile eşdeğer bir sonuç doğurmaktadır. Ancak, KDV yönünden olayın değersiz alacak sayılması ile düzeltme konusu yapılması arasında mükellefler aleyhine bir durum ortaya çıkmaktadır. Çünkü, düzeltme konusu yapılacak KDV’nin gider yazılması ile hesaplanan KDV’den indirim konusu yapılması aynı şeyler değildir. KDV’nin gider yazılması ödenecek kurumlar ya da gelir vergisini bu vergi oranları kadar etkilerken (örneğin 200 TL. tutarındaki KDV gider yazılırsa, bu işlem ödenecek kurumlar vergisini 200 x % 20 = 40 TL azaltmaktadır.), hesaplanan KDV’den indirilmesi ödenecek KDV’yi indirilecek tutar kadar yani % 100 oranında (200 TL) etkilemektedir.
Bize göre, özel hastaneler tarafından düzenlenen tedavi faturalarının SGK tarafından ödenmeyen kısmı ve bu kısım KDV’sinin değersiz alacak sayılarak zarar yazılması Vergi Usul Kanunu’nun lafzına ve ruhuna uygun düşmemekte olup, özel hastaneler tarafından gider pusulası düzenlenerek ödenmeyen kısmın hasılattan, katma  değer vergisinin ise hesaplanan KDV’den indirilmek suretiyle düzeltilmesi uygun olacaktır. Maliye Bakanlığı’nın yasal hükümleri zorlayan bu görüşünü yeniden değerlendirmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz.
III- SONUÇ
Yukarıda yapılan açıklamalardan da fark edileceği üzere Maliye Bakanlığı, özel hastaneler tarafından düzenlenen sağlık faturalarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenmeyen kısmı ve katma değer vergisinin değersiz alacak olarak nitelendirilerek zarar yazılabileceği görüşündedir. Ancak, olayda hukuken geçerli bir alacak değil bir fatura düzeltmesi söz konusu olduğundan, kişisel görüşümüze göre, özel hastanelerin ödenmeyen tutar ve KDV’si üzerinden bir gider pusulası düzenleyerek KDV’yi bu pusula üzerinde ayrıca göstermeleri, bu şekilde ödenmeyen kısmı hasılattan, katma değer vergisini ise hesaplanan KDV’den indirmeleri uygun olacaktır. Kanuna uygun olan düzeltme şekli bu olduğundan, Maliye Bakanlığı’nın mevcut görüşünü bu doğrultuda yeniden değerlendirmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz.


*           YMM, E. Hesap Uzmanı, Neks YMM A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
(1)         Kayseri VDB'nin, 03.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.38.15.01-KV-20-178-22 sayılı Özelgesi. Ayrıca Bkz. Erzincan Defterdarlığı’nın, 02.01.2012 tarih ve B.07.4.DEF.0.24.10.00-2011/KDV-KVK hk-1 sayılı Özelgesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder