Yazar: Mehmet KARAKOÇ*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
I- GİRİŞ
Bilindiği
üzere 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi idari para cezalarına
ayrılmıştır. Kanun’un diğer maddelerinde hak ve yükümlülüklerden
bahsedilmiş 102. maddede de bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi
durumunda karşılaşılacak idari para cezalarına yer verilmiştir. 5510
sayılı Kanun’un sağlıklı biçimde uygulanması ve yükümlülüklerin havada
kalmaması için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sadece uygulamayı denetlemesi
yeterli olmayacağından belirli olarak uygulamada saptanan aykırılıklar
hakkında cezalandırma hakkını kullanması da kaçınılmaz olacaktır. İdari
para cezası uygulaması bu amaca hizmet etmek üzere düzenlenmiştir(1).
Makalemizde
SGK tarafından uygulanan idari para cezasının yersiz olduğunu
düşünüldüğünde yapılması gerekenler ya da idari para cezasının peşin
olarak ödenmesi halinde işverenler için sağlanacak indirimden
bahsedilecektir.
II- İDARİ PARA CEZALARINA İTİRAZ
5510
sayılı Kanun’un 102. maddesinde hangi haller için hangi idari para
cezalarının uygulanacağı belirtilmiştir. İdare tarafından uygulanan
idari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmesi ile tahakkuk ederler.
Tahakkuk genel anlamı ile tarh ve tebliğ edilen idari para cezasının
ödenecek hale gelmesidir. 5510 sayılı Kanun’a göre yapılacak idari para
cezası tebliğleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre
yapılacaktır. İdari para cezalarının ödenebilir hale gelmesi için
tebliğden itibaren belirli bir sürenin itirazsız geçmesi ya da ilgilinin
açtığı davanın mahkemece bir karara bağlanması ve bu kararın mükellefe
tebliğ edilmesi gerekmektedir(2). Kurum tarafından idari para cezası
tahakkuk ettirilen ilgililerin başvurabileceği üç yol bulunmaktadır, bu
yollardan ilki Kurumca tahakkuk eden idari para cezasını peşin olarak
ödemek ikincisi idari para cezasına karşı Kurum’a itirazda bulunmak son
olarak idari yargıya dava açmaktır.
İdari para cezasını tebliğ alan ilgilinin tebliğ aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde
ve Kurum’a itiraz etmeden veya yargı yoluna başvurmadan peşin ödenmesi
halinde, idari para cezasının dörtte üçü tahsil edilecektir. Kısaca
itirazsız ve mahkemeye başvurmaksızın idari para cezasının ödenmesi
durumunda ilgiliye % 25’lik bir indirim sağlanacaktır. Önemle
belirtilmelidir ki idari para cezasının peşin olarak Kurum’a ödenmesi,
Kurum’a itiraz yolu ile başvurmaya ve mahkemeye başvurmaya engel teşkil
etmeyecektir. İlgili idari para cezasını peşin olarak Kurum’a ödedikten
sonra da Kurum’a itiraz edebilecek ve mahkeme yoluna başvurabilecektir.
Ancak açılan dava sonucunda Kurum’ca veya mahkemece Kurum lehine karar
verilmesi durumunda, daha önce tahsil edilmemiş olan % 25’lik tahsil
edilmeyen tutar da ilgiliden tahsil edilecektir. Belirtmemiz gerekir ki
idari para cezasının hangi fiilden kaynaklandığı hususu üzerinde
durulmaksızın tüm idari para cezalarının peşin ödenmesi durumunda %
25’lik indirim sağlanacaktır.
İdari
para cezasını tebliğ alan ilgilinin başvurabileceği ikinci yol idari
para cezasına karşı Kurum’a itiraz etmektir. Uygulanması öngörülen idari
para cezasına ilişkin dayanağın yeterince açık ve sağlam olmaması veya
dikkate alınması gereken bazı durumların dikkate alınmamış olması gibi
hallerde idari para cezalarına karşı muhatap tarafından itiraz ve dava
yoluna gidilebilmektedir(3). İlgililer idari para cezalarının tebliğ
tarihinden itibaren on beş gün içerisinde Kurum’a itiraz
edilebileceklerdir. Kurum’a yapılacak itiraz dilekçe ile elden
verilebileceği gibi taahhütlü posta veya APS yolu ile de
gönderilebilecektir(5). Genel kural olduğu üzere taahhütlü posta veya
APS ile dilekçenin postaya verildiği tarih Kurum’a başvuru tarihi
olacaktır. Adi posta ile gönderilmesi durumunda dilekçenin Kurum’a
ulaştığı tarih esas alınacaktır.
Kurum’a
idari para cezalarına ilişkin 15 gün içerisinde yapılacak itirazlar
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği(4)’nde düzenlenen “İdari para Cezaları İtiraz Komisyonu”
tarafından incelenerek 30 gün içerisinde karara bağlanacaktır.
Belirtmemiz gerekir ki, ilgililerin Kurum’a itiraz etmekle birlikte,
itiraz komisyonunca karar verilinceye kadar itirazlarından
vazgeçebilecekleridir. İtirazdan vazgeçme beyanı da yazılı olarak ilgili
üniteye yapılacaktır. Böylece ilgililer itirazlarında haksız olmaları
durumunda peşin ödeme dolayısıyla faydalandıkları % 25’lik indirimi
ödeme yükünden kurtulacaklardır.
Kurum’a
yapılan itiraz idari para cezasının takibini durduracaktır. İdari para
cezalarının Kurum’a itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan
önce tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde peşin olarak ödenmesi
halinde cezaların dörtte biri tahsil edilmediğinden itiraz edilmeden
önce işverenin haklı olup olmadığını sorgulaması yerinde olacaktır.
İtirazın yazılı yapılması gerekmekle birlikte dilekçe için belirli bir
şekil şartı bulunmamaktadır(6).
İdari
para cezalarına ilişkin işveren ve Kurum arasında ortaya çıkan
uyuşmazlıkların idari aşamada itiraz yolu ile çözülememesi halinde yargı
yoluna başvurmak kaçınılmaz olacaktır(7). Tek taraflı irade ile verilen
idari para cezalarının denetimini sağlamak ve haksız ceza uygulanmasını
önlemek için mutlaka verilen cezalara karşı ilgililerin itiraz ve
denetim yolunun açık olması gerekmektedir(8). Nitekim 1982 Anayasası’nın
125. maddesinde “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine
karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre,
yazılı bildirim tarihinden başlar.” hükmüne yer verilmiştir.
İdari
para cezaları ile ilgili olarak Kurum’a itirazda bulanan ve Kurum’ca
itirazı reddedilen ilgililer 30 gün içerisinde yetkili idare mahkemesine
dava açabilirler. Tebliğ edilen idari para cezasına karşı Kurum’a
itiraz edilmeksizin doğrudan mahkeme yoluna gitmek mümkün değildir ancak
Kurum 60 gün içerisinde cevap vermezse itiraz reddedilmiş sayılarak 60.
günün bitimini müteakip idari mahkemeye dava açılabilir(9). Yargıtay
vermiş olduğu bir Karar’da, işverenin tebliğ edilen prim borcuna karşı
Kurum ünitesine gitmeyerek, Kurum ünitesine yapılacak itiraz süresi
içerisinde iş mahkemesine menfi tespit davası açmış olmasını göz önünde
tutarak davayı esastan reddetmiş fakat itirazın Kurum ünitesine
gönderilmesine karar vermiştir(10). Kurum’a itiraz süresi geçmeden,
Kurum’a hatası varsa bunu bizzat düzeltme olanağı tanımak hem İdare
Hukuku prensiplerine hem de yasa koyucunun amacına daha uygun
düşecektir(11). Belirtmemiz gerekecektir ki, idari para cezalarına karşı
mahkemeye dava açılması, idari para cezalarının takip ve tahsilini
durdurmayacaktır.
III- SONUÇ
5510
sayılı Kanun’un 102. maddesinde idari para cezalarına yer verilmiş
olup, işverenler Kanun’da belirtilen yükümlülükleri Kanun’da belirtilen
şekilde yerine getirmemeleri durumunda idari para cezaları ile
karşılaşacaklardır. Kanun koyucu idari para cezası ile karşılaşanlara
itiraz veya mahkeme yoluna başvurmadan tahakkuk eden idari para cezasını
15 gün içerisinde peşin olarak ödenmesi koşulu ile % 25’lik bir indirim
sağlamıştır.
* Bursa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Denetmeni
(1) Ali GÜZEL - Ali Rıza OKUR - Nurşen CANİKLİOĞLU, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınevi, 13. Baskı, İstanbul 2011, s. 156
(2) Cüneyt OLGAÇ - Mehmet BULUT, Sosyal Güvenlik Uygulamaları İşveren Rehberi, Matsa Yayınevi, Ankara 2012, s. 315
(3) OLGAÇ - BULUT, age, s. 315
(4) Mustafa KURUCA, “İdari Para Cezalarında Tahakkuk Zamanaşımı” Yaklaşım, Sayı: 214, Ekim 2010, s. 246
(5) 12.05.2010 tarih ve 25579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(6) KURUCA, agm, s. 246
(7) KURUCA, agm, s. 247
(8) Murteza AYDEMİR, İş ve Sosyal Sigorta Hukukunda İdari Para Cezaları, Seçkin Yayınları, Ankara 2002, s. 141
(9) KURUCA, agm, s. 247
(10) A. Can TUNCAY - Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayınevi, Güncellenmiş 15. Baskı, İstanbul 2012, s. 197
(11) TUNCAY - EKMEKÇİ, age, s. 198
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder