Yazar: Cüneyt ÖZEN*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
I- GİRİŞ
4857
sayılı İş Kanunu’nun 63. ve devamındaki maddelerde işçilerin çalışma
sürelerinin nasıl uygulanacağı ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Kanun’da tanımlanmayan “çalışma süresi” kavramı, 63. maddeye dayanılarak çıkarılan İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği(1)’nin 3. maddesinde “işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir.”
şeklinde ifadesini bulmuştur. Kanun’da genel bakımdan çalışma süresinin
haftada en çok kırkbeş saat olacağı, aksi kararlaştırılmadıkça bu
sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek
uygulanacağı belirtilmiş, devamında tarafların anlaşması ile haftalık
normal çalışma süresinin işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine günde
11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği hükme
bağlanmıştır. Çalışma hayatında meydana gelen ekonomik, teknolojik ve
sosyal gelişmeler, çalışma sürelerinde de esneklik anlayışını zorunlu
kıldığından Mülga 1475 sayılı İş Kanunu döneminde benimsenen çalışma
sürelerindeki sıkı ve katı anlayış 4857 sayılı Kanun’da esnek çalışma
modellerinin benimsenmiş olması nedeniyle terkedilmeye çalışılmıştır. Bu
anlayış çerçevesinde 4857 sayılı İş Kanunu ile 10.06.2003 tarihinden
buyana çalışma sürelerinin denkleştirilmesi olgusu iş mevzuatımıza
girmiş, çalışma sürelerinin belli şartlar ve sınırlara uyularak farklı
şekilde düzenlenebilmesinin yolu açılmıştır. 4857 sayılı Kanun’un 63.
maddesine göre tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi,
haftanın çalışılan günlerine günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı
şekilde dağıtılabilecek, işin yoğun olduğu dönemlerde işçiler daha fazla
çalıştırılıp işin yoğunluğunun azaldığı dönemlerde daha az
çalıştırılarak ortalama çalışma süresi 45 saate denkleştirilecektir.
Denkleştirme süresi, Kanun’da 2 ay olarak düzenlenmiş, bu sürenin toplu
iş sözleşmeleri ile 4 aya kadar artırılabileceği ifade edilmiştir. İş
Kanunu’nun 41. maddesinde ise fazla çalışma, Kanun’da yazılı şartlar
çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar şeklinde tanımlanmış, 63.
madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde,
işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak
şartı ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla
çalışma sayılmayacağı
belirtilmiştir. Denkleştirme dönemi boyunca haftalık 45 saatlik çalışma
süresi bazı haftalarda aşılsa da yapılan bu çalışmalar için işçilere
fazla çalışma ücreti ödenmeyecektir. Bu husus denkleştirme süresini ve
aynı yıl içerisinde bir defadan fazla denkleştirme uygulaması yapılıp
yapılmayacağını önemli hale getirmektedir.
Bu
yazımızda, bu hususa açıklık getirmek açısından öncelikle 4857 sayılı
İş Kanunu ve ilgili yönetmelikte yer alan denkleştirme uygulamasına
ilişkin yasal düzenlemeler hakkında bilgi verilecek, daha sonra
işyerinde aynı yıl içerisinde bir defadan fazla denkleştirme uygulaması
yapılıp yapılmayacağı konusuna cevap aranacaktır.
II- YASAL DÜZENLEME
Türk
İş Hukuku öğretisinde, mülga 1475 sayılı İş Kanunu, çalışma süresinin
haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanmasını,
emredici bir biçimde hükme bağlamış olduğundan çalışma hayatının
ihtiyaçlarına uygun olmadığı gerekçesi ile sürekli olarak
eleştirilmekteydi. 4857 sayılı İş Kanunu, mülga 1475 sayılı Kanun’dan
farklı olarak 63. maddesinde “Genel
bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi
kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine
eşit ölçüde bölünerek uygulanır.” hükmüne aynı
maddenin II. fıkrasında bir istisna getirilerek çalışma sürelerinin
esnekleştirilmesi konusunda Avrupa Birliği’nin 23.11.1993 tarih ve
93/104 sayılı Direktifi’ne uygun bir düzenlemeye yer vermiştir. Adı
geçen fıkra uyarınca “Tarafların anlaşması ile haftalık normal
çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11
saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki
aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal
haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş
sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.”
İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasına göre de “Bu
halde yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki dönemde
işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma
süresi çalışılması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde
denkleştirilir.”
Getirilen
düzenleme ile haftalık çalışma süresinin çalışılan günlere eşit ölçüde
bölünerek uygulanması zorunluluğu kaldırılmış, tarafların anlaşması ile
haftalık çalışma süresinin iş günlerine farklı şekilde
dağıtılabilmesinin yolu açılmıştır. Yoğunlaştırılmış iş haftası veya
haftalarında haftalık çalışma süresi 45 saati aşacak ancak daha sonraki
haftalarda işçiler daha az çalıştırılarak haftalık ortalama çalışma
süresi 45 saati aşmayacak şekilde denkleştirilecektir. Ayrıca
yoğunlaştırılmış iş haftası ve haftalarında haftalık 45 saati aşan
çalışmalar, fazla çalışma sayılmayacaktır. Bu hüküm, 4857 sayılı İş
Kanunu’nun 41. maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir. “Fazla
çalışma Kanun’da yazılı şartlar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan
çalışmalardır. 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı
hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini
aşmamak şartı ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu
çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.”
İşveren,
yönetim hakkına dayanarak işyerinde tek taraflı irade beyanıyla
denkleştirme uygulamasına gidemeyecektir. Denkleştirme uygulaması için
tarafların bu konuda anlaşması gerekir. Bu husus, hem Kanun’da hem de
Yönetmelikte açık bir şekilde belirtilmiştir. İşveren, çalışma süresinin
denkleştirilmesi konusunda işçinin onayını alması gerekir. Bu onay, iş
sözleşmesi ile önceden alınabileceği gibi toplu iş sözleşmesi ile bu
konuda işverene tek taraflı uygulama yetkisi verilmesi şeklinde de
olabilir. Anlaşmanın şekli konusunda Kanun’da herhangi bir hüküm
bulunmamaktadır. Ancak Yönetmelikte tarafların yazılı olarak anlaşmaları
gerektiği hükme bağlanmıştır. Öğretide ve Yargı kararlarında anlaşmanın
yazılı ya da sözlü yapılabileceği gibi örtülü denkleştirmeden de
bahsedilmektedir. Kanaatimizce Yönetmelikte öngörülen yazılı şekil şartı
ispat açısından öngörülmüştür.
Denkleştirme
döneminde günlük çalışma süresi her ne şekilde olursa olsun 11 saati
aşamayacaktır. Bu husus, Kanun’da ve Yönetmelikte açıkça hükme
bağlanmıştır. T.C.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2007 tarihli Kararı(2)’nda günde
11 saate kadar yapılan çalışmanın örtülü bir denkleştirmeye dayandığı,
11 saatin üzerinde yapılan çalışmalar için fazla çalışma yapıldığının
kabulü ile fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiği sonucuna
varılmıştır. Yüksek mahkeme, bu sonuca varırken haftalık 45 saatlik
çalışma süresinin aşılıp aşılmadığına da bakmamıştır.
Yine
denkleştirme süresi tarafların anlaşması ile 2 ay olarak uygulanacak,
toplu iş sözleşmesi ile bu süre 4 aya kadar çıkarılabilecektir. 2 ay
veya toplu iş sözleşmesi ile 4 aya çıkarılabilecek denkleştirme süresi,
yoğunlaştırılmış iş haftasının uygulandığı günden başlayarak aynı güne
rastlayan 2 ay ya da 4 ay sonraki sürede dolacaktır.
Denkleştirme
uygulaması, işyerinin bütünün de uygulanabileceği gibi bir bölümünde ya
da bir veya bir kısım işçiye de uygulanabilecektir. Denkleştirme
uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri ile günlük ve haftalık
çalışma süresi işverence belirlenecektir. Yoğunlaştırılmış çalışma,
denkleştirme döneminin başında ya da sonunda yapılabilecektir.
III- BİR İŞYERİNDE AYNI YIL İÇERİSİNDE BİR DEFADAN FAZLA DENKLEŞTİRME UYGULAMASI YAPILABİLİR (Mİ?)
Yukarıda
bahsedildiği gibi 4857 sayılı İş Kanunu’nu ve ilgili Yönetmelikte;
çalışma süresinin haftanın çalışılan günlerine farklı şekilde
dağıtılabileceği kabul edilerek, yoğunlaştırılmış iş haftalarında günde
11 saate kadar çalışma yapılabileceği, denkleştirme döneminin sonunda
haftalık ortalama çalışma süresinin 45 saati aşamayacağı ve
yoğunlaştırılmış dönemde yapılan çalışmaların fazla çalışma
sayılmayacağı belirtilmiştir. Bu durum bir yıl içerisinde bir defadan
fazla denkleştirme uygulaması yapılıp yapılmayacağını önemli hale
getirmektedir. Zira denkleştirme uygulaması yapılan yıl içerisinde bir
defadan fazla denkleştirme yapılamayacağı sonucuna varılması halinde,
işin yoğun olduğu dönemlerde 45 saatin üzerinde yapılan çalışmalar için
işçilere fazla çalışma ücretinin ödenmesi sonucuna varılacaktır. Ancak
yukarıda da ayrıntısına yer verildiği üzere, iş mevzuatımızda
denkleştirme uygulamasının yılda bir defadan fazla yapılmasını
engelleyen herhangi bir yasal hüküm bulunmamaktadır. Kanun’da yer alan 2
aylık ve toplu iş sözleşmesi ile en çok 4 aya kadar çıkarılabilecek
süreye ilişkin sınırlamanın bir denkleştirme döneminin başlangıcı ile
sonu arasındaki azami zaman aralığını ifade ettiği, bu sürenin aynı yıl
içerisinde denkleştirme yapılabilecek en fazla süre olarak
değerlendirilmesi sonucuna varmanın doğru olmayacağı düşünülmektedir.
Zira denkleştirme uygulaması, çalışma sürelerine ilişkin 4857 sayılı İş
Kanunu’nun 63. maddesinde yer alan genel kurala istisna getiren ve
denkleştirme döneminde haftalık ortalama çalışma süresinin 45 saati,
yargı kararında da belirtildiği gibi günlük çalışma süresinin 11 saati
aşmaması halinde fazla çalışma ücretinin ortaya çıkmasını engelleyen bir
düzenleme niteliğindedir. Bu sebepledir ki uygulamanın ancak tarafların
anlaşması ile mümkün olabileceği kanunda açıkça hüküm altına
alınmıştır. Ayrıca Yargıtay kararlarında denkleştirme esasının
uygulandığı hallerde böyle bir sınırlama dahi üzerinde durulmaksızın
günlük 11 saate kadar yapılan çalışmalar için örtülü bir denkleştirme
yapıldığı sonucuna varılarak fazla çalışma ücretine
hükmedilmemektedir(3). Bu sonuçtan hareketle taraflar iş sözleşmesi ya
da toplu iş sözleşmesi ile karşılıklı olarak anlaşmak suretiyle aynı yıl
içerisinde bir defadan fazla denkleştirme uygulaması yapabileceklerdir.
IV- SONUÇ
Avrupa Birliği’nin 23.11.1993 tarih ve 93/104 sayılı Direktifi’ne uygun olarak 4857
sayılı İş Kanunu ile çalışma sürelerinin denkleştirilmesi olgusu iş
mevzuatımıza girmiş, çalışma sürelerinin belli şartlar ve sınırlara
uyularak farklı şekilde düzenlenebilmesinin yolu açılmıştır.
Denkleştirme uygulaması ile tarafların anlaşması ile haftalık normal
çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11
saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabilecek, bu halde iki
aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal
haftalık çalışma süresini aşamayacak, denkleştirme süresi toplu iş
sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir. Yoğunlaştırılmış iş
haftası veya haftalarından sonraki dönemde işçinin daha az sürelerle
çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi çalışılması gereken
toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilebilecektir.
Denkleştirme süresi, yoğunlaştırılmış iş haftasının uygulandığı günden
başlayarak aynı güne rastlayan 2 ay ya da 4 ay sonraki sürede
dolacaktır. Denkleştirme döneminin sonunda haftalık ortalama çalışma
süresinin 45 saati aşamayacağı ve yoğunlaştırılmış dönemde yapılan
çalışmaların fazla çalışma sayılmayacağı belirtilmiştir. Bu durum bir
yıl içerisinde bir defadan fazla denkleştirme uygulaması yapılıp
yapılmayacağını önemli hale getirmektedir. Bu yazımızda bu soruya cevap
aranmış, iş mevzuatımızda denkleştirme uygulamasının yılda bir defadan
fazla yapılmasını engelleyen herhangi bir hüküm yer almadığından,
Kanun’da yer alan 2 aylık ve toplu iş sözleşmesi ile en çok 4 aya kadar
çıkarılabilecek süreye ilişkin sınırlamanın bir denkleştirme döneminin
başlangıcı ile sonu arasındaki azami zaman aralığını ifade ettiği, bu
sürenin aynı yıl içerisinde denkleştirme yapılabilecek en fazla süre
olarak değerlendirilmesinin doğru olmayacağı kanaatine varılmıştır. Konu
ile ilgili Yargıtay kararlarında denkleştirme uygulamasının yapıldığı
hallerde böyle bir sınırlama dahi üzerinde durulmaksızın günlük 11 saate
kadar yapılan çalışmalar için örtülü bir denkleştirme yapıldığı
sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak taraflar iş sözleşmesi ya da toplu
iş sözleşmesi ile karşılıklı olarak anlaşmak suretiyle aynı yıl
içerisinde bir defadan fazla denkleştirme uygulaması yapabilecek,
haftalık ortalama çalışma süresi 45 saati, günlük çalışma süresi de 11
saati geçmemek şartıyla işçilere yoğun çalıştıkları dönemler için fazla
çalışma ücreti ödenmeyecektir.
* İş Müfettişi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Uzmanı
(1) 06.04.2004 tarih ve 25425 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
(2)
Yrg. HGK’nın, 21.03.2007 tarih ve E. 2007/9-150, K. 2007/160 sayılı
Kararı, http://tisk.org.tr/hukuk/yazdir.asp?nedir=yargitay&id=187
(3) Yrg. HGK’nın, 05.04.2006 tarih ve E. 2006/9107, K. 2006/144 sayılı Kararı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder