Yazar: Sevgi ÜVEDİ*
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
I- GİRİŞ
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun[1]
4. maddesinde çalışma durumlarına göre sigortalılık statüleri
düzenlenmiş, bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar ise
Kanunun 5. maddesinde yer almıştır.
Bu
yazımızda, hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları
ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri
ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında hangi sigorta
kollarının uygulanacağı, bunların tüm sigorta kollarına tabi olup
olamayacakları hususları incelenecektir.
II- HÜKÜMLÜLERİN ÇALIŞTIRILMASI
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun[2]
29 uncu maddesinde; kurum hekimi tarafından ruhsal ve bedensel olarak
sağlıklı olduğu belirlenen meslek sahibi olmayan hükümlüler ile meslek
sahibi olan isteklilerin, kurum imkânları ölçüsünde belirlenen ücret
karşılığında atölye veya işyurtlarında çalıştırılabilecekleri
öngörülmüş, yine anılan maddede çalıştırmanın amacı, hükümlülerin
salıverilmelerinden sonra yaşamlarını sürdürecek meslek ve sanatları
öğrenmelerinin sağlanması, çalışma ve üretme isteklerinin geliştirilmesi
ve güçlendirilmesi şeklinde açıklanmış, hükümlülerin kurum dışında
çalıştırılmasına ilişkin usul ve esasların tüzükle düzenleneceği hükme
bağlanmıştır.
Hükümlü
ve tutukluların çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar; Ceza İnfaz
Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Tüzük[3] ve Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu ve İşyurtlarının İdare ve İhale Yönetmeliğinde[4] düzenlenmiştir.
Hükümlüler,
ceza ve infaz kurumlarının içinde veya dışında iş yurduna ait atölye,
tesis ve benzeri üniteler ile kurum dışındaki başka işyerlerinde
çalıştırılabilirler. Bu çalışmalarına karşılık hükümlülere iş yurtları
kurumu yüksek kurulunca belirlenen ücret ödenir. Kurum dışında
çalıştırılma işveren veya temsilcisi ile iş yurdu bulunan kurumlarda iş
yurdu müdürü, iş yurdu bulunmayan kurumlarda ise mahalli Cumhuriyet
başsavcısının imzaları ile düzenlenen protokol çerçevesinde
gerçekleştirilir. Protokolde ücret, çalışma saatleri, ulaşım, iaşe,
güvenlik, protokolün süresi ve diğer hususlar düzenlenir. Hükümlülere
verilecek ücret, onaltı yaştan büyükler için uygulanan asgari ücretten
aşağı olamaz. Kurum dışında çalışan hükümlülerin çalışma güvenliği
işverence sağlanır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının yasal
yükümlülüğünden işveren sorumludur.[5]
III- UYGULANAN SİGORTA KOLLARI
5510
sayılı Kanun’un 4. birinci fıkrasının (a) bendi ile bir hizmet akdine
dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı
sayılacağı, 5. maddesinin (a) bendi ile de hizmet akdi ile çalışmamakla
birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan
tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular
hakkında, iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasının
uygulanacağı ve bunların 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılacağı öngörülmüştür.
Maddede
yer alan hüküm doğrultusunda ceza infaz kurumlarında çalıştırılan
sigortalılar hakkında uygulanacak sigorta kolları sayma suretiyle
belirlendiğinden, bunlar hakkında hastalık sigortası, uzun vade sigorta
kolları olarak tanımlanan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
uygulanmamakta, Kanunun 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereği de hükümlü
ve tutuklular genel sağlık sigortalısı ya da genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmamaktadır.
5275
sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinde; Türk Ceza Kanunu’nun 50.
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan kısa süreli hapis
cezasının yaptırım seçeneklerinden kamuya yararlı bir işte çalıştırma;
hükümlünün, ücretsiz olarak bir kamu kurumunun veya kamu yararına hizmet
veren bir özel kuruluşun belirli hizmetlerinde çalıştırılması şeklinde
tanımlanmış, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun[6]
14. maddesinde de kamu yararına çalışma yaptırımının infazında
17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerinin
uygulanmayacağı öngörülmüştür.
Kamu
yararına bir işte çalıştırma cezası alanların sigortalı
sayılmayacaklarına ilişkin 5402 sayılı Kanunda yer alan hüküm nedeniyle
SGK’ca sigortalı sayılmalarına imkan bulunmamaktadır.
Kamu
yararına çalıştırmaya ilişkin ilgili mevzuata paralel olarak SGK’nın
22.02.2013 sayılı ve 2013/11 sayılı Genelgesinde de, ceza infaz
kurumlarındaki tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan
hükümlüler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası
hükümlerinin uygulanacağı, ancak hizmet akdi koşulları yerine
gelmediğinden kamuya yararlı bir işte çalışan hükümlü ve tutukluların
sigortalı sayılmayacakları belirtilmiştir.
IV- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Ceza
infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis ve
atölyelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası ile analık sigortası hükümleri uygulanmakta,
kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası alanlar ise 5402 sayılı
Kanunda sigortalı sayılmayacaklarına dair açık hüküm bulunması nedeniyle
sigortalı sayılmamaktadır.
Ancak
hükümlüler, savcılık izni olmak kaydıyla ceza infaz kurumları dışında
da çalıştırılabilmektedir. Bu durumda olan hükümlüler hakkında tüm
sigorta kollarının uygulanması gerekmektedir.
Şöyle
ki, 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesinin dördüncü fıkrasında;
sigortalının 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde
yer alan sigortalılık halleri ile 5. maddenin (a) ve (e) bentlerine tabi
sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4. madde kapsamındaki
sigortalılığın geçerli olacağı öngörülmüştür.
Anılan
maddede, haklarında 5. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri
uygulanan hükümlü ve tutukluların, aynı zamanda 5510 sayılı Kanun’un 4.
maddesi kapsamında tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışabilecekleri
kabul edilmiştir.
Bu
nedenle, Genelgede yer alan kamu yararına bir işte çalıştırma cezası
alan hükümlülerin sigortalı sayılmayacağına ilişkin düzenleme, savcılık
izni ile cezaevi dışında çalıştırılan hükümlüler açısından geçerli
olmadığından, bu iki hususun karıştırılmaması tutuklu ve hükümlülerin
sosyal güvenlikleri açısından önem taşımaktadır.
* SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü, Sigortalı Hizmet Daire Başkanlığı, Şube Müdürü
[1] 16.06.2006 tarihli ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 29.12.2004 tarihli ve 25685 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[3] 06.04.72006 tarihli ve 26131 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] 27.05.2005 tarihli ve 26036 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[5] Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 98 inci maddesi
[6] 20.07.2005 tarihli ve 25881 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder