12 Ağustos 2015 Çarşamba

Hükümlü ve Tutukluların Sigortalılığı

Yazar: Sevgi ÜVEDİ*
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun[1] 4. maddesinde çalışma durumlarına göre sigortalılık statüleri düzenlenmiş, bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar ise Kanunun 5. maddesinde yer almıştır.
Bu yazımızda, hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında hangi sigorta kollarının uygulanacağı, bunların tüm sigorta kollarına tabi olup olamayacakları hususları incelenecektir.
II- HÜKÜMLÜLERİN ÇALIŞTIRILMASI
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun[2] 29 uncu maddesinde; kurum hekimi tarafından ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı olduğu belirlenen meslek sahibi olmayan hükümlüler ile meslek sahibi olan isteklilerin, kurum imkânları ölçüsünde belirlenen ücret karşılığında atölye veya işyurtlarında çalıştırılabilecekleri öngörülmüş, yine anılan maddede çalıştırmanın amacı, hükümlülerin salıverilmelerinden sonra yaşamlarını sürdürecek meslek ve sanatları öğrenmelerinin sağlanması, çalışma ve üretme isteklerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi şeklinde açıklanmış, hükümlülerin kurum dışında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esasların tüzükle düzenleneceği hükme bağlanmıştır. 
Hükümlü ve tutukluların çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar; Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük[3] ve Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu ve İşyurtlarının İdare ve İhale Yönetmeliğinde[4] düzenlenmiştir.
Hükümlüler, ceza ve infaz kurumlarının içinde veya dışında iş yurduna ait atölye, tesis ve benzeri üniteler ile kurum dışındaki başka işyerlerinde çalıştırılabilirler. Bu çalışmalarına karşılık hükümlülere iş yurtları kurumu yüksek kurulunca belirlenen ücret ödenir. Kurum dışında çalıştırılma işveren veya temsilcisi ile iş yurdu bulunan kurumlarda iş yurdu müdürü, iş yurdu bulunmayan kurumlarda ise mahalli Cumhuriyet başsavcısının imzaları ile düzenlenen protokol çerçevesinde gerçekleştirilir.  Protokolde ücret, çalışma saatleri, ulaşım, iaşe, güvenlik, protokolün süresi ve diğer hususlar düzenlenir. Hükümlülere verilecek ücret, onaltı yaştan büyükler için uygulanan asgari ücretten aşağı olamaz. Kurum dışında çalışan hükümlülerin çalışma güvenliği işverence sağlanır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının yasal yükümlülüğünden işveren sorumludur.[5]
III- UYGULANAN SİGORTA KOLLARI
5510 sayılı Kanun’un 4. birinci fıkrasının (a) bendi ile  bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı, 5. maddesinin (a) bendi ile de hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasının  uygulanacağı ve bunların 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı öngörülmüştür.
Maddede yer alan hüküm doğrultusunda ceza infaz kurumlarında çalıştırılan sigortalılar hakkında uygulanacak sigorta kolları sayma suretiyle belirlendiğinden, bunlar hakkında hastalık sigortası, uzun vade sigorta kolları olarak tanımlanan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmamakta, Kanunun 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereği de hükümlü ve tutuklular genel sağlık sigortalısı ya da genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmamaktadır.
5275 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinde; Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan kısa süreli hapis cezasının yaptırım seçeneklerinden kamuya yararlı bir işte çalıştırma; hükümlünün, ücretsiz olarak bir kamu kurumunun veya kamu yararına hizmet veren bir özel kuruluşun belirli hizmetlerinde çalıştırılması şeklinde tanımlanmış, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun[6] 14. maddesinde de kamu yararına çalışma yaptırımının infazında 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
Kamu yararına bir işte çalıştırma cezası alanların sigortalı sayılmayacaklarına ilişkin 5402 sayılı Kanunda yer alan hüküm nedeniyle SGK’ca sigortalı sayılmalarına imkan bulunmamaktadır.
Kamu yararına çalıştırmaya ilişkin ilgili mevzuata paralel olarak SGK’nın 22.02.2013 sayılı ve 2013/11 sayılı Genelgesinde de, ceza infaz kurumlarındaki tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlüler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, ancak hizmet akdi koşulları yerine gelmediğinden kamuya yararlı bir işte çalışan hükümlü ve tutukluların sigortalı sayılmayacakları belirtilmiştir.
IV- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis ve atölyelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası ile analık sigortası hükümleri uygulanmakta, kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası alanlar ise 5402 sayılı Kanunda sigortalı sayılmayacaklarına dair açık hüküm bulunması nedeniyle sigortalı sayılmamaktadır.
Ancak hükümlüler, savcılık izni olmak kaydıyla ceza infaz kurumları dışında da çalıştırılabilmektedir. Bu durumda olan hükümlüler hakkında tüm sigorta kollarının uygulanması gerekmektedir.
Şöyle ki, 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesinin dördüncü fıkrasında; sigortalının 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5. maddenin (a) ve (e) bentlerine tabi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4. madde kapsamındaki sigortalılığın geçerli olacağı öngörülmüştür.
Anılan maddede, haklarında 5. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanan hükümlü ve tutukluların, aynı zamanda 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışabilecekleri kabul edilmiştir.
Bu nedenle, Genelgede yer alan kamu yararına bir işte çalıştırma cezası alan hükümlülerin sigortalı sayılmayacağına ilişkin düzenleme, savcılık izni ile cezaevi dışında çalıştırılan hükümlüler açısından geçerli olmadığından, bu iki hususun karıştırılmaması tutuklu ve hükümlülerin sosyal güvenlikleri açısından önem taşımaktadır.


* SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü, Sigortalı Hizmet Daire Başkanlığı, Şube Müdürü 
[1] 16.06.2006 tarihli ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 29.12.2004 tarihli ve 25685 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[3] 06.04.72006 tarihli ve 26131 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] 27.05.2005 tarihli ve 26036 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[5] Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 98 inci maddesi
[6] 20.07.2005 tarihli ve 25881 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder