12 Ağustos 2015 Çarşamba

Tasfiye Halindeki Şirketlerin e-Fatura Yükümlülüğü

Yazar: Tayfun ŞAHİN*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Mükelleflere yönelik e-Defter ve e-Fatura düzenleme zorunlulukları gündemin önemli konularındandır. Uygulamanın henüz başlarında olduğumuz bugünlerde özellikle e-Fatura uygulamasındaki bazı belirsizliklere yönelik olarak mükelleflerin yoğun kaygı ve kuşkuları bulunmaktadır. Bu belirsizliklerin birisi de tasfiye sürecinde olan mükelleflerin e-Fatura ile ilgili ne yapmaları gerektiği konusundadır. Yazımızda önce e-Defter ve e-Fatura konusundaki temel hususlara, sonrasında da tasfiyeye giren şirketlerin mükellefiyetlerine ve e-Fatura karşısındaki durumlarına değinilecektir.
II- e-FATURA VE e-DEFTER ZORUNLULUĞU

A- E-FATURA DÜZENLEMEK e-DEFTER TUTMAK ZORUNDA OLAN MÜKELLEFLER

Elektronik fatura ve elektronik defter konusundaki düzenlemeler 397 ve 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile yapılmıştır. Buna göre Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından aşağıda sayılan mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir:
1- Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31.12.2011 tarihi itibariyle asgari 25 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan şirketler,
2- Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları (kolalı gazoz, tütün ürünleri veya alkollü içecek) imal, inşa veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31.12.2011 tarihi itibariyle asgari 10 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan şirketler.
e-Fatura, herşeyden önce elektronik ortamda düzenlenen bir belgedir, yeni bir belge türü olmayıp, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. e-Fatura ile sisteme kayıtlı kullanıcılar arasında kağıt faturalaşma artık ortadan kalkmıştır. e-Fatura, VUK gereği kağıt fatura ile aynı hukuki sonuçlara sahip elektronik bir belgedir. Bunun ilk ve en öncelikli şartı, oluşturulan e-Faturanın “mali mühür” ile onaylanması veya “e-İmza” ile imzalanması zorunluluğudur. e-Fatura, her hal ve şartta elektronik ortamda muhafaza edilmek zorundadır. Oluşturulan/alınan bir e-Faturanın çıktısının alınıp kâğıt ortamında muhafaza edilmesi mümkün değildir(1).
e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifası için genel hükümler çerçevesinde kağıt fatura düzenlemeye devam edeceklerdir. Ancak aynı mal veya hizmet satışı işleminde hem kâğıt faturanın hem de elektronik faturanın bir arada düzenlenmesi mümkün değildir. e-Fatura uygulamasından yararlanan mükellefler fatura düzenlemeden önce muhatabın www.efatura.gov.tr internet adresinde yer alan kayıtlı kullanıcı listesine kayıtlı olup olmadığını kontrol edecekler, kayıtlı kullanıcı ise elektronik fatura, kayıtlı kullanıcı değilse kâğıt fatura düzenleyeceklerdir. e-Fatura uygulamasından yararlanan kayıtlı kullanıcıların güncel listesi www.efatura.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır.
Zorunluluk getirilen mükelleflerden mal alan 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar ile iktisadi kamu kuruluşlarının elektronik fatura uygulamasından yararlanma ve elektronik defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
e-Fatura uygulaması kapsamında fatura oluşturma, gönderme ve alma işlemleri,
1- Bilgi işlem sistemlerinin e-Fatura uygulamasına entegre edilmesi yoluyla veya
2- e-Fatura uygulamasına ait temel fonksiyonların internet üzerinden genel kullanımını sağlamak amacı ile oluşturulan ve http://www.efatura. gov.tr/ internet adresinde hizmete sunulan e-Fatura Portalı aracılığıyla
gerçekleştirilebilir. Düzenlenen e-Faturaların gönderme veya alma işlemlerinin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından oluşturulan e-Fatura uygulaması aracılığı ile gerçekleştirilmesi zorunludur.

B- e-FATURA DÜZENLEMEK E-DEFTER TUTMAK ZORUNLULUĞUNUN BAŞLAMA ZAMANI

Zorunluluk kapsamına giren mükelleflerin;
a- Elektronik fatura uygulamasına 2013 takvim yılı (01.09.2013 tarihi itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvurulması gerekmektedir.),
b- Elektronik defter uygulamasına ise 2014 takvim yılı (Elektronik defter yazılımlarını kendi geliştiren mükelleflerin 01.09.2014 tarihi itibariyle elektronik defter test süreçlerini başarı ile tamamlamış olmaları gerekmektedir.)
içerisinde geçmeleri zorunludur.
e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin birbirlerinden aldıkları mallar ve sağladıkları hizmetler için 01.09.2013 tarihinden itibaren elektronik fatura göndermeleri ve almaları zorunludur.

C- E-FATURA UYGULAMASINDA CEZALAR

Bilgi işlem sistemlerinin entegrasyonu yöntemiyle elektronik fatura uygulamasından yararlanan mükellefler, sistemlerini kesintisiz 7 gün 24 saat fatura ve ilgili mesajları alabilir ve gönderebilir halde açık tutmak zorundadırlar. Mücbir sebepler dışında bu zorunluluğa uymayan mükelleflerin entegrasyon izinleri iptal edilecek olup, elektronik fatura uygulamasını sadece portal yöntemiyle kullanabileceklerdir. Elektronik fatura ve elektronik deftere ilişkin zorunluluklara uymayanlar hakkında, Vergi Usul Kanunu’nun ceza hükümleri tatbik olunur.
Elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükellefler elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükelleflere kâğıt ortamında fatura düzenleyemezler; düzenlemeleri halinde kâğıt ortamında düzenlenen bu faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.
Elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükelleflerin elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükellefler tarafından gönderilen elektronik faturaları almaları zorunludur. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura almayan mükelleflere tatbik olunan cezai hükümlerin uygulanacağı tabiidir.
e-Fatura düzenleme yetkisi bulunan mükelleflerin gerek kendi sistemlerinde gerekse e-Fatura uygulamasında meydana gelebilecek arıza ve kesinti durumlarında fatura düzenleyebilmek için yeteri kadar basılı kağıt fatura bulundurmaları zorunludur.
Öte yandan elektronik defter tutma zorunluluğu getirilen mükellefler de kâğıt ortamında defter tutamazlar. Bu mükelleflerin defterlerini kâğıt ortamında tutmaları halinde bu defterler hiç tutulmamış sayılır.
III- ŞİRKETLERİN TASFİYEYE GİRMESİ, e-FATURA VE e-DEFTER ZORUNLULUĞU

A- TASFİYE HALİNDEKİ ŞİRKETLERİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Şirketler çeşitli nedenlerle tasfiye haline girerler. Tasfiyeye giren şirketlerin bu süreç içerisinde karşılaşacakları çeşitli hususlar bulunmaktadır. Bunlardan önemli gördüklerimizi(2) kısaca hatırlamakta fayda görüyoruz.
Tasfiye halindeki şirket, tasfiye sonuna kadar tüzel kişiliğini korur ve ticaret unvanını “tasfiye halinde” ibaresi eklenmiş olarak kullanmaya devam eder. Tasfiye esas itibariyle şirketçe seçilmiş tasfiye memurları tarafından yapılır. Şirketin feshine mahkeme tarafından karar verdiği takdirde tasfiye memuru mahkemece atanır. Tasfiye memurlarının yetkileri tasfiye amacıyla sınırlıdır. Tasfiye memurları şirket alacaklarını tahsil etmek, borçlarını ödemek ve malvarlığını nakde çevirerek tasfiyeyi tamamlamak ve bu sürede şirketin yasal yükümlülüklerini yerine getirmekle görevlidirler. Tasfiye sonunda, esas sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa pay sahipleri arasında, ödedikleri sermayeler ve imtiyaz hakları oranında dağıtılır. 
Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olacaktır. Tasfiyenin başladığı tarihten aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiye sona erdiğinde ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır. Tasfiye beyannameleri, tasfiye memurları tarafından şirketin bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir. Tasfiye süresi boyunca muhtasar beyannameler ve KDV beyannameleri verilmeye devam edilecek ancak tasfiyeye girildiği tarihi kapsayan dönem dışındaki geçici vergi beyannameleri verilmeyecektir.
Tasfiye memurlarının tasfiyenin tamamlandığını vergi dairesine bildirmek, şirket adına düzenlenmiş faturaların iptal edilmesini sağlamak, yasal defter kapanışlarını tamamlamak, tasfiye incelemesinin tamamlanmasından sonra doğacak vergilerin ödenmesini sağlamak şeklinde yasal sorumlulukları bulunmaktadır. Tasfiye memurları tasfiye döneminde doğan vergi vb. yükümlülüklerden ilk elde sorumludurlar. Vergi yükümlülüklerini yerine getirmeden alacaklılara ödeme veya ortaklara paylaştırma yapamazlar. Aksi takdirde ödenmemiş olan bu vergilerin asıl ve zamları ile cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar. Tasfiye sonrası, kural olarak tasfiye olunan şirketin hesapları vergi incelemesine tabi tutulur. İncelemenin sonucu tasfiye memuruna bildirilir. İnceleme raporuna göre ödenmesi gereken vergilerin tamamı tahsil edilene kadar tasfiye memurunun sorumluluğu devam eder.
Tasfiye döneminde, şirket varlıklarının paraya çevrilmesi, alacakların tahsili, borçların ödenmesi ve artan kısmın paylaşılması esastır. Bu nedenle, tasfiyeye giren kurumların, tasfiye döneminde tasfiye ile ilgili faaliyetleri dışında ticari faaliyette bulunmaları mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca tasfiyeye giren şirketler yeni ticari iş ve muameleler (ihalelere girmek, emtia üretimi yapmak vb.) yapamayacakları gibi tasfiye memurları da tasfiyeyi bir an önce sona erdirmek amacıyla şirketlerin başlamış ve devam eden tüm işlerini en kısa zamanda tamamlamak için gerekeni yapmak zorundadırlar. Ancak, bu işlerle ilgili olarak gerekli iş ve işlemler yani alım, satım yapmaları, tasfiye halinde bulunan şirketlerin ticari faaliyette bulunduğu anlamına gelmeyecektir. Zira bir şirketin tasfiye süreci içinde yeni mal alımında bulunmaması ve bünyesinde bulunan hammadde, yarı mamul ve malzeme stoklarıyla fason işçilik yaptırarak ihraç kayıtlı olarak satışının yapılması ticari faaliyet olmakla birlikte  tasfiye tasfiyenin sonuçlandırılması amacına yönelik olduğundan, tasfiye ile ilgili faaliyet dışında yeni bir ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi mümkün değildir(3).
Tasfiyeye giren şirketlerin ticari faaliyette bulunmamaları esastır. Bununla birlikte, tasfiye döneminde çeşitli stok, menkul, gayrimenkul ve demirbaş gibi gerekli varlık satışlarını yapmak tasfiye memurunun görevleri arasındadır. Sayılan faaliyetle ticari faaliyet sayılmamakla birlikte bunla nedeniyle fatura düzenlenmesi söz konusu olacaktır. Tasfiye sonunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanları da kapsayacak şekilde tüm belgeler Türk Ticaret Kanunu’na göre 10 yıl süreyle saklanacaktır.

B- TASFİYESİ HALİNDEKİ ŞİRKETLERDE e-FATURA UYGULAMASI NASIL OLACAK?

Tasfiye ve iflas hallerinde kullanılması zorunlu belgelerden (Fatura, Sevk İrsaliyesi vb.) en son kullanılan cilt ile hiç kullanılmayan ciltlerin, tasfiye kararının alındığı ve bu kararın ilan edildiği tarihten itibaren bir ay içinde bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir.
e-Fatura ile ilgili düzenlemelerde tasfiye halinde uygulamanın nasıl gerçekleşeceği konusunda farklı bir açıklama yapılmamıştır. Esasen tasfiyeye giren şirketler henüz hukuksal varlıklarını sürdürmekte oldukları için vergisel yönden mükellefiyetleri devam etmektedir. İsminin başına “tasfiye halinde” açıklaması gelmekle birlikte tasfiyeye giren şirketin kişiliğinde değişme söz konusu değildir. Mevcut şirket henüz varlığını “tasfiye halinde” devam ettirmektedir. Bu nedenle çeşitli yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edecektir. Tasfiye amacına yönelik olarak gerçekleştireceği çeşitli menkul, gayrimenkul ve stok satışları nedeniyle fatura düzenlemek de bu zorunluluklar arasındadır.
Tasfiyeye girdiği tarihten önce, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları (kolalı gazoz, tütün ürünleri veya alkollü içecek) imal, inşa veya ithal edenlerden 2011 takvim yılında mal alan ve 31.12.2011 tarihi itibariyle asgari 10 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan bir mükellef 2012 yılında tasfiyeye girmiş de olsa, e-Fatura düzenlemek için aranan koşulları sağladığı için tasfiyenin sürmekte olduğu 2013 yılında e-Fatura düzenlemek zorunda kalacaktır. Bu satışları için kendisinde mevcut olan kağıt faturaları kullanması durumunda, bu faturalar hiç düzenlenmemiş sayılacaktır.
Mevcut düzenlemelere göre, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları (kolalı gazoz, tütün ürünleri veya alkollü içecek) imal, inşa veya ithal edenler ile Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ve bunlardan mal alışı yapanlardan 2011 yılında sırasıyla 10 milyon TL ve 25 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan şirketler, 2013 yılında e-Fatura düzenlemek zorundadırlar. 2011 yılında alım yapan şirketlerin 2013 yılında tasfiyeye girmiş olmaları, bu şirketlerin e-Fatura düzenleme yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.
IV- SONUÇ
e-Fatura düzenleme zorunluluğu olan mükellefler konusunda mevcut olan tereddütlerin giderilmesi, e-Fatura uygulamasının yerleşmesine katkı sağlayacaktır. Tasfiye halindeki şirketlerin de diğer aranan şartları taşımaları halinde e-Fatura düzenlemek zorunda oldukları da bu konular arasındadır. Mevcut tereddütü giderecek bir açıklamanın en kısa zamanda yapılması olası hataların önlenmesi bakımından önemlidir.


*           Vergi Başmüfettişi (E. Maliye Başmüfettişi)
(·)         Bu yazıda yer alan görüşler tümüyle yazarına ait olup, hiçbir biçimde yazarın görev yaptığı Kurum’un görüşü olarak değerlendirilemez.
(1)         Uğur DOĞAN, “E-Fatura ile Gelen İlkler”, Yaklaşım, Eylül 2013, Sayı:249, s. 17-23
(2)         Eser SEVİNÇ, Şirketlerin Tasfiyesi, 21.02.2013, http://ymm.net/wp/?p=942
(3)         http://www.akdenizdenetim.com.tr/sorucevap/haber_oku.php?haber_id=151

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder