Yazar: Soner ALTAŞ*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere, 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu(ETK)’nun 312. maddesinde “İdare
meclisi pay sahibi aza ortaklardan teşekkül eder. Ancak pay sahibi
olmayan kimseler aza seçildikleri takdirde bunlar pay sahibi sıfatını
kazandıktan sonra işe başlayabilirler.” hükmüne yer
verilerek, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin şirkette pay sahibi
olması şart koşulmuş idi. Bu nedenle, anonim şirket yönetim kurulu
üyelerinin ya pay sahipleri arasından seçilmesi ya da pay sahibi
olmamakla birlikte yönetim kurulu üyesi seçildikleri takdirde şirket
paylarını edinerek pay sahibi sıfatını kazanmaları şart idi. Bu gereksiz
zorunluluğa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(1) (TTK)(2)’nda
yer verilmemiş, pay sahibi olmayan kişilerin de yönetim kurulu üyesi
olarak seçilmelerine ve görev yapmalarına imkan sağlanmıştır. Ayrıca,
ETK’nın 312. maddesinde “Anonim şirketlerin esas
mukavelesiyle tayin veya umumi heyetçe intihap edilmiş en az üç kişiden
ibaret bir idare meclisi bulunur.” denilerek, anonim şirket yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşması zorunlu kılınmış iken, TTK’nın 359. maddesinde “Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur.”
hükmüne yer verilerek tek üyeli yönetim kurullarına imkan sağlanmıştır.
Dolayısıyla, 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, yeni kurulan anonim
şirketler tek kişilik yönetim kurulu oluşturabilmekte, mevcut anonim
şirketler ise esas sözleşmelerinde değişikliğe giderek yönetim kurulu
üye sayısını bire düşürebilmektedir.
TTK’nın
anonim şirket yönetim kuruluna ilişkin olarak öngördüğü yeniliklerden
birisi de başkan ve başkan vekili seçimine ilişkindir. Çalışmamızın
başlığında üyesiz yönetim kuruluna neden yer verdiğimiz ilerleyen kısımlarda daha iyi
anlaşılacaktır. İşte bu çalışmada, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na
göre anonim şirket yönetim kuruluna başkan ve başkan vekili seçimi
hususu üzerinde durulacaktır.
II- YÖNETİM KURULU BAŞKANININ VE BAŞKAN VEKİLİNİN SEÇİMİ
Çalışmamızın
başında da belirtildiği üzere, ETK, anonim şirket yönetim kurulunun en
az üç üyeden oluşmasını şart koşmakta ve 318. maddesinin birinci
fıkrasında “İdare meclisi her yıl azaları arasından bir reis ve bulunmadığı zamanlarda ona vekalet etmek üzere bir reisvekili seçer.” denilerek,
yönetim kurulunun teşkilatının, daha doğrusu görev dağılımının nasıl
yapılacağı gösterilmekte idi. Anılan fıkra hükmüne göre, yönetim
kurulunun her yıl üyeleri arasından bir başkan ve başkanvekili seçmesi
zorunlu idi. Bu açıdan bakıldığında, anonim şirket yönetim kurulları
üyeleri arasından birisini başkan, bir diğerini başkan vekili olarak
seçiyor, geri kalan kişiler ise üye sıfatıyla görevlerine devam
ediyordu. Anılan hüküm, ticaret sicili memurluklarınca “sadece bir başkan vekilinin seçileceği” şeklinde yorumlanıyor ve birden fazla başkan vekilinin tesciline izin verilmiyordu(3).
13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen TTK’nın 366. maddesinin birinci fıkrasında ise; “Yönetim
kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda
ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer.” hükmüne
yer verilerek, birden fazla başkan vekili seçilmesine imkan
sağlanmıştır. Çalışmamızın girişinde de belirttiğimiz üzere, TTK, anonim
şirket yönetim kurulunun “bir veya daha fazla kişiden” oluşmazına
izin vermektedir. Bu itibarla, iki üyeli yönetim kurulu oluşturulması
mümkündür. Bu durumda, TTK’nın amir hükmü gereği, üyelerden birisi
başkan, diğeri de başkan vekili olarak seçilecektir. Yani, sade “üye” sıfatına sahip bir üye olmayacaktır.
Diyelim ki, yönetim kurulu üç üyeden oluşuyor, bu durumda da, TTK “en az bir başkan vekili seçilir”
dediği için, yönetim kurulu yapacağı görev dağılımında, üyelerden
birisini başkan, diğer ikisini de başkan vekili olarak seçer, böylece üç
üyeli yönetim kurullarında da sade “üye” sıfatına
sahip bir üye bulunmayabilir. Beş üyeli yönetim kurullarında bu
uygulanabilir mi? Evet, uygulanabilir, çünkü TTK anılan hükmün
uygulanmasında yönetim kurulunun üye sayısına dayalı bir sınırlama
getirmemektedir. Dolayısıyla, çalışmamızın başında da belirttiğimiz
üzere, üyesiz yönetim kurulu mümkündür. Burada kullanılan “üyesiz”
ifadesi, sade üye sıfatı taşımayan kişiler için kullanılmıştır. Yoksa,
başkan ve başkan vekili olsa da, hepsi genel kurul kararı veya esas
sözleşmeyle yönetim kurulu üyesi olarak seçilirler, “başkan” ve “başkan vekili” unvanları yapılacak görev dağılımı sonrasında kazanılır.
Bir
kıyaslama yapmak gerekirse, hem ETK hem de TTK anonim şirket yönetim
kurulunda bir başkan olmasını şart koşmuştur. Ancak ETK sadece bir
başkanvekili seçilmesine izin verdiği halde, TTK birden fazla
başkanvekili seçilmesine izin vermiştir. Peki, başkan vekili seçilmenin
ayrıcalığı nedir? Kanun’daki ifadesiyle başkan vekilinin görevi, yönetim
kurulu başkanı bulunmadığında ona vekalet etmektir. Yani, başkanın
bulunmadığı zamanlarda onun yetkilerini kullanmasıdır. Yönetim kurulu
başkanı, yönetim kurulunu toplantıya çağırmak, üyelerin bilgi alma ve
inceleme taleplerine izin vermek, genel kurul toplantısına
katılabilecekler listesini imzalamak gibi Kanunla, şirket esas
sözleşmesiyle ve şirket iç yönergeleri, kararları vs. ile kendisine
tanınan bazı yetkilerle donatılmıştır. Ancak, limited şirketlerde
müdürler kurulu başkanına tanınan üstün oy hakkı gibi bir ayrıcalığı söz
konusu değildir. Hatta, TTK’da yönetim kurulu başkanının, kurulun izni
olmaksızın, yönetim kurulu toplantıları dışında bilgi alamayacağına,
şirketin defter ve dosyalarını inceleyemeyeceğine (TTK. md. 392/f.5) hükmedilerek, yönetim kurulu başkanının kurulda “eşitler arasında birinci” konumunda olduğu açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Tabi, kartvizitlerinde çıplak bir “yönetim kurulu üyesi” ibaresi yerine “yönetim kurulu başkanı” veya “yönetim kurulu başkanvekili” ibarelerinin yazılı olmasının, her insan gibi, iş adamlarımızın da çok hoşuna gideceği ayrı bir konudur.
Bu
konuda belirtilmesi gereken bir diğer yenilik de başkan ve başkan
vekili seçecek organa dairdir. ETK, yönetim kurulu başkanı ile
başkanvekilinin, sadece yönetim kurulu tarafından seçilmesini öngörmekte
idi (ETTK md. 318). Bu çerçevede, genel kurul sadece yönetim kurulu
üyelerini seçiyor ve yönetim kurulunun kimlerden oluşacağını belirliyor,
görev dağılımına, yani kimin başkan kimin başkan vekili olacağına ise
seçilen üyeler kendi aralarında yapacakları yönetim kurulu toplantısı
ile karar veriyorlardı.
ETK’daki
bu sistem TTK’da da korunmaktadır. Yani, TTK’ya göre de, yönetim kurulu
başkanı ile başkan vekili veya vekilleri, kural olarak, yönetim kurulu
tarafından seçilecektir (YTTK, md. 366). Buna karşılık, YTTK’nın 366.
maddesinde; “Yönetim kurulu her
yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet
etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer.” hükmüne yer verildikten sonra, anılan hükmün devamında “Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir.” denilerek,
yönetim kurulu başkan ve başkan vekillerinin, doğrudan anonim şirket
genel kurulu tarafından seçilmesinin yolu açılmıştır. Bu durumda, anonim
şirket genel kurulu, yönetim kurulu üyelerini seçip yönetim kurulunun
kimlerden oluşacağına karar verdikten sonra, yönetim kurulu başkanının
kim olacağını, kaç tane başkan vekili olacağını ve kimlerin bu göreve
getirileceğini de karara bağlayabilecektir. Genel kurul, bu yetkisini
her ikisi için de kullanabileceği, yani hem başkanı hem başkan
vekillerini seçebileceği gibi, sadece başkanı ya da başkan vekilini de
seçebilir.
Ancak, hemen belirtelim ki, genel kurulun böyle bir yetki kullanabilmesi için, şirket esas sözleşmesinde, “yönetim kurulu başkanının ve başkan vekilinin veya bunlardan sadece birinin genel kurul tarafından seçileceğine”
dair bir hükmün bulunması gerekir. Böyle bir hükme, kuruluş esas
sözleşmesinde yer verilebileceği gibi, başlangıçta bu yönde bir hüküm
yer almasa dahi sonradan esas sözleşme değişikliğine giderek bu yönde
bir hüküm tesis edilmesi mümkün olabilecektir. Bu amaçla, şirket esas
sözleşmesine “yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri genel kurul tarafından seçilir” gibi bir hüküm konulabileceği gibi, “yönetim kurulu başkanı genel kurul tarafından seçilir” ya da “yönetim kurulu başkan vekili genel kurul tarafından seçilir” şeklinde yetki tek bir görevle sınırlandırılabilir. Yetkinin tek görevle sınırlandırılması, örneğin, esas sözleşmede “yönetim kurulu başkanı genel kurul tarafından seçilir”
hükmüne yer verilmesi durumunda, başkan genel kurul, başkan vekili ise
yönetim kurulu tarafından seçilir. Kanımızca, bu yetkinin bağlayıcı
olmadan verilmesi de mümkündür. Bunun için “seçilir” yerine “seçilebilir” ifadesinin kullanılması uygun olur. Örneğin, şirket esas sözleşmesine “yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri genel kurul tarafından da seçilebilir” şeklinde
bir hüküm konularak, bu yetki genel kurula bırakılabilir ve genel kurul
dilerse bu yetkisini dilerse kullanır, istemezse kullanmaz. Şirket esas
sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu
başkanı ile başkan vekilleri, yönetim kurulu tarafından seçilir.
Bu
düzenleme kanımızca, anonim şirket pay sahiplerine önemli bir imkan
tanımaktadır. Örneğin, profesyonel yönetime geçmek isteyen ve bu amaçla
pay sahibi olmayan kişilere yönetim kurulunda yer vermek isteyen,
bununla birlikte yönetim kurulu başkanını ve başkan vekilini kendisi
seçmek isteyen pay sahipleri, şirket esas sözleşmesine bu yönde hüküm
koyarak başkanı ve başkan vekillerini diledikleri kişilerden
seçebilirler. Böylece, “başkan ve başkan vekili konusunda ileride sıkıntı yaşayabiliriz” şeklindeki tereddütleri de ortadan kalkmış olur.
Bu
konuda tartışılması gereken bir diğer husus da, genel kurul tarafından
görevlendirilen üyenin o görevden ayrılması durumunda ne yapılacağıdır.
Örneğin; şirket esas sözleşmesinde yer alan “yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri genel kurul tarafından seçilir”
hükmüne istinaden genel kurul üç üyeli bir yönetim kurulu seçmiş ve
yönetim kurulu başkanı ile başkan vekilini belirlemişse, ancak başkan
seçilen kişi bir ay sonra başkanlıktan ayrılıp sade üye olarak görevine
devam etmek istemişse ne olacaktır? Üç üyeli yönetim kurulu bu durumda
toplanıp başkan seçebilir mi? TTK’da bu hususa ilişkin bir açıklık
bulunmamaktadır. Kanımızca bu soruya olumlu bir cevap vermek de mümkün
değildir. Zira, şirket sözleşmesi ile bu yetki genel kurula
verilmiştir(4). Dolayısıyla, böyle bir durumda, yönetim kurulu genel
kurula ait bir yetkiyi kullanmamalı, genel kurulu olağanüstü toplantıya
davet etmeli ve istifa eden başkanın yerine kimin atanacağı genel kurul
tarafından belirlenmelidir.
III- ÖZET VE SONUÇ
Gerek
6762 sayılı eski Ticaret Kanunu gerekse 6102 sayılı yeni Türk Ticaret
Kanunu anonim şirket yönetim kurulunda bir başkan olmasını şart
koşmuştur. Ancak, ETK sadece bir başkanvekili seçilmesine izin verdiği
halde, TTK birden fazla başkanvekili seçilmesine imkan tanımıştır.
Dolayısıyla, üç üyeli bir yönetim kurulunun görev dağılımında, üyelerden
birisi başkan, diğer ikisi başkan vekili olarak seçilebilir, böylece üç
üyeli yönetim kurullarında sade “üye” sıfatına sahip bir üye bulunmayabilir.
Diğer
yandan, ETK, yönetim kurulu başkanı ile başkanvekilinin, sadece yönetim
kurulu tarafından seçilmesini öngörmekte iken, TTK, başkan ve başkan
vekilinin yönetim kurulu yanında, doğrudan anonim şirket genel kurulu
tarafından seçilmesinin yolunu da açmıştır. Ancak, genel kurulun böyle
bir yetki kullanabilmesi için, şirket esas sözleşmesinde, “yönetim kurulu başkanının ve başkan vekilinin veya bunlardan sadece birinin genel kurul tarafından seçileceğine”
dair bir hükmün bulunması gerekir. Böyle bir hükme, kuruluş esas
sözleşmesinde yer verilebileceği gibi, başlangıçta bu yönde bir hüküm
yer almasa dahi sonradan esas sözleşme değişikliğine giderek bu yönde
bir hüküm tesis edilmesi mümkündür. Şirket esas sözleşmesinde bu yönde
bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu başkanı ile başkan
vekilleri, yönetim kurulu tarafından seçilir. TTK ile getirilen bu
düzenlemenin, özellikle profesyonel yönetime geçmek isteyen ve bu amaçla
pay sahibi olmayan kişilere yönetim kurulunda yer vermek isteyen, ancak
yönetim kurulu başkanını ve başkan vekilini kendisi seçmek isteyen pay
sahipleri açısından büyük kolaylık sağlayacağı düşünülmektedir.
* Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
(·) Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurum’u bağlamaz.
(1) 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2)
Çalışmamızda, karışıklığa sebebiyet vermemek için, 29.006.1956 tarih ve
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu için Eski Ticaret Kanunu manasında ETK,
13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu için de Türk
Ticaret Kanunu manasında TTK kısaltmaları kullanılmıştır.
(3) Bkz. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı:96
(4) TTK’nın 408. maddesinin birinci fıkrasında “Genel kurul,
kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş bulunan hâllerde karar
alır.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan maddenin gerekçesinde ise “Genel
kurul karar verme yetkisini kanundan ve kanun hükümleri çerçevesinde
esas sözleşmeden alır.” ve “Yönetim kurulu genel kurulun yetkilerini yüklenemez.” denilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder