12 Ağustos 2015 Çarşamba

Anonim Şirketlerde Üyesiz Yönetim Kurulu Olur mu?

Yazar: Soner ALTAŞ*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Bilindiği üzere, 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu(ETK)’nun 312. maddesinde İdare meclisi pay sahibi aza ortaklardan teşekkül eder. Ancak pay sahibi olmayan kimseler aza seçildikleri takdirde bunlar pay sahibi sıfatını kazandıktan sonra işe başlayabilirler. hükmüne yer verilerek, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin şirkette pay sahibi olması şart koşulmuş idi. Bu nedenle, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ya pay sahipleri arasından seçilmesi ya da pay sahibi olmamakla birlikte yönetim kurulu üyesi seçildikleri takdirde şirket paylarını edinerek pay sahibi sıfatını kazanmaları şart idi. Bu gereksiz zorunluluğa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(1) (TTK)(2)’nda yer verilmemiş, pay sahibi olmayan kişilerin de yönetim kurulu üyesi olarak seçilmelerine ve görev yapmalarına imkan sağlanmıştır. Ayrıca, ETK’nın 312. maddesinde Anonim şirketlerin esas mukavelesiyle tayin veya umumi heyetçe intihap edilmiş en az üç kişiden ibaret bir idare meclisi bulunur.denilerek, anonim şirket yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşması zorunlu kılınmış iken, TTK’nın 359. maddesinde “Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. hükmüne yer verilerek tek üyeli yönetim kurullarına imkan sağlanmıştır. Dolayısıyla, 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, yeni kurulan anonim şirketler tek kişilik yönetim kurulu oluşturabilmekte, mevcut anonim şirketler ise esas sözleşmelerinde değişikliğe giderek yönetim kurulu üye sayısını bire düşürebilmektedir.
TTK’nın anonim şirket yönetim kuruluna ilişkin olarak öngördüğü yeniliklerden birisi de başkan ve başkan vekili seçimine ilişkindir. Çalışmamızın başlığında üyesiz yönetim kuruluna neden yer verdiğimiz ilerleyen kısımlarda daha iyi anlaşılacaktır. İşte bu çalışmada, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre anonim şirket yönetim kuruluna başkan ve başkan vekili seçimi hususu üzerinde durulacaktır.
II- YÖNETİM KURULU BAŞKANININ VE BAŞKAN VEKİLİNİN SEÇİMİ
Çalışmamızın başında da belirtildiği üzere, ETK, anonim şirket yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşmasını şart koşmakta ve 318. maddesinin birinci fıkrasında İdare meclisi her yıl azaları arasından bir reis ve bulunmadığı zamanlarda ona vekalet etmek üzere bir reisvekili seçer. denilerek, yönetim kurulunun teşkilatının, daha doğrusu görev dağılımının nasıl yapılacağı gösterilmekte idi. Anılan fıkra hükmüne göre, yönetim kurulunun her yıl üyeleri arasından bir başkan ve başkanvekili seçmesi zorunlu idi. Bu açıdan bakıldığında, anonim şirket yönetim kurulları üyeleri arasından birisini başkan, bir diğerini başkan vekili olarak seçiyor, geri kalan kişiler ise üye sıfatıyla görevlerine devam ediyordu. Anılan hüküm, ticaret sicili memurluklarınca “sadece bir başkan vekilinin seçileceği” şeklinde yorumlanıyor ve birden fazla başkan vekilinin tesciline izin verilmiyordu(3).
13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen TTK’nın 366. maddesinin birinci fıkrasında ise; Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer.” hükmüne yer verilerek, birden fazla başkan vekili seçilmesine imkan sağlanmıştır. Çalışmamızın girişinde de belirttiğimiz üzere, TTK, anonim şirket yönetim kurulunun bir veya daha fazla kişiden” oluşmazına izin vermektedir. Bu itibarla, iki üyeli yönetim kurulu oluşturulması mümkündür. Bu durumda, TTK’nın amir hükmü gereği, üyelerden birisi başkan, diğeri de başkan vekili olarak seçilecektir. Yani, sade “üye” sıfatına sahip bir üye olmayacaktır.
Diyelim ki, yönetim kurulu üç üyeden oluşuyor, bu durumda da, TTK “en az bir başkan vekili seçilir” dediği için, yönetim kurulu yapacağı görev dağılımında, üyelerden birisini başkan, diğer ikisini de başkan vekili olarak seçer, böylece üç üyeli yönetim kurullarında da sade “üye” sıfatına sahip bir üye bulunmayabilir. Beş üyeli yönetim kurullarında bu uygulanabilir mi? Evet, uygulanabilir, çünkü TTK anılan hükmün uygulanmasında yönetim kurulunun üye sayısına dayalı bir sınırlama getirmemektedir. Dolayısıyla, çalışmamızın başında da belirttiğimiz üzere, üyesiz yönetim kurulu mümkündür. Burada kullanılan “üyesiz” ifadesi, sade üye sıfatı taşımayan kişiler için kullanılmıştır. Yoksa, başkan ve başkan vekili olsa da, hepsi genel kurul kararı veya esas sözleşmeyle yönetim kurulu üyesi olarak seçilirler, “başkan” ve “başkan vekili” unvanları yapılacak görev dağılımı sonrasında kazanılır.  
Bir kıyaslama yapmak gerekirse, hem ETK hem de TTK anonim şirket yönetim kurulunda bir başkan olmasını şart koşmuştur. Ancak ETK sadece bir başkanvekili seçilmesine izin verdiği halde, TTK birden fazla başkanvekili seçilmesine izin vermiştir. Peki, başkan vekili seçilmenin ayrıcalığı nedir? Kanun’daki ifadesiyle başkan vekilinin görevi, yönetim kurulu başkanı bulunmadığında ona vekalet etmektir. Yani, başkanın bulunmadığı zamanlarda onun yetkilerini kullanmasıdır. Yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulunu toplantıya çağırmak, üyelerin bilgi alma ve inceleme taleplerine izin vermek, genel kurul toplantısına katılabilecekler listesini imzalamak gibi Kanunla, şirket esas sözleşmesiyle ve şirket iç yönergeleri, kararları vs. ile kendisine tanınan bazı yetkilerle donatılmıştır. Ancak, limited şirketlerde müdürler kurulu başkanına tanınan üstün oy hakkı gibi bir ayrıcalığı söz konusu değildir. Hatta, TTK’da yönetim kurulu başkanının, kurulun izni olmaksızın, yönetim kurulu toplantıları dışında bilgi alamayacağına, şirketin defter ve dosyalarını inceleyemeyeceğine (TTK. md. 392/f.5) hükmedilerek, yönetim kurulu başkanının kurulda “eşitler arasında birinci” konumunda olduğu açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Tabi, kartvizitlerinde çıplak bir “yönetim kurulu üyesi” ibaresi yerine “yönetim kurulu başkanı” veya “yönetim kurulu başkanvekili” ibarelerinin yazılı olmasının, her insan gibi, iş adamlarımızın da çok hoşuna gideceği ayrı bir konudur.    
Bu konuda belirtilmesi gereken bir diğer yenilik de başkan ve başkan vekili seçecek organa dairdir. ETK, yönetim kurulu başkanı ile başkanvekilinin, sadece yönetim kurulu tarafından seçilmesini öngörmekte idi (ETTK md. 318). Bu çerçevede, genel kurul sadece yönetim kurulu üyelerini seçiyor ve yönetim kurulunun kimlerden oluşacağını belirliyor, görev dağılımına, yani kimin başkan kimin başkan vekili olacağına ise seçilen üyeler kendi aralarında yapacakları yönetim kurulu toplantısı ile karar veriyorlardı. 
ETK’daki bu sistem TTK’da da korunmaktadır. Yani, TTK’ya göre de, yönetim kurulu başkanı ile başkan vekili veya vekilleri, kural olarak, yönetim kurulu tarafından seçilecektir (YTTK, md. 366). Buna karşılık, YTTK’nın 366. maddesinde; Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer.” hükmüne yer verildikten sonra, anılan hükmün devamında “Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir.” denilerek, yönetim kurulu başkan ve başkan vekillerinin, doğrudan anonim şirket genel kurulu tarafından seçilmesinin yolu açılmıştır. Bu durumda, anonim şirket genel kurulu, yönetim kurulu üyelerini seçip yönetim kurulunun kimlerden oluşacağına karar verdikten sonra, yönetim kurulu başkanının kim olacağını, kaç tane başkan vekili olacağını ve kimlerin bu göreve getirileceğini de karara bağlayabilecektir. Genel kurul, bu yetkisini her ikisi için de kullanabileceği, yani hem başkanı hem başkan vekillerini seçebileceği gibi, sadece başkanı ya da başkan vekilini de seçebilir.  
Ancak, hemen belirtelim ki, genel kurulun böyle bir yetki kullanabilmesi için, şirket esas sözleşmesinde, yönetim kurulu başkanının ve başkan vekilinin veya bunlardan sadece birinin genel kurul tarafından seçileceğine” dair bir hükmün bulunması gerekir. Böyle bir hükme, kuruluş esas sözleşmesinde yer verilebileceği gibi, başlangıçta bu yönde bir hüküm yer almasa dahi sonradan esas sözleşme değişikliğine giderek bu yönde bir hüküm tesis edilmesi mümkün olabilecektir. Bu amaçla, şirket esas sözleşmesine “yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri genel kurul tarafından seçilir” gibi bir hüküm konulabileceği gibi, “yönetim kurulu başkanı genel kurul tarafından seçilir” ya da “yönetim kurulu başkan vekili genel kurul tarafından seçilir” şeklinde yetki tek bir görevle sınırlandırılabilir. Yetkinin tek görevle sınırlandırılması, örneğin, esas sözleşmede “yönetim kurulu başkanı genel kurul tarafından seçilir” hükmüne yer verilmesi durumunda, başkan genel kurul, başkan vekili ise yönetim kurulu tarafından seçilir. Kanımızca, bu yetkinin bağlayıcı olmadan verilmesi de mümkündür. Bunun için “seçilir” yerine “seçilebilir” ifadesinin kullanılması uygun olur. Örneğin, şirket esas sözleşmesine “yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri genel kurul tarafından da seçilebilir” şeklinde bir hüküm konularak, bu yetki genel kurula bırakılabilir ve genel kurul dilerse bu yetkisini dilerse kullanır, istemezse kullanmaz. Şirket esas sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu başkanı ile başkan vekilleri, yönetim kurulu tarafından seçilir.
Bu düzenleme kanımızca, anonim şirket pay sahiplerine önemli bir imkan tanımaktadır. Örneğin, profesyonel yönetime geçmek isteyen ve bu amaçla pay sahibi olmayan kişilere yönetim kurulunda yer vermek isteyen, bununla birlikte yönetim kurulu başkanını ve başkan vekilini kendisi seçmek isteyen pay sahipleri, şirket esas sözleşmesine bu yönde hüküm koyarak başkanı ve başkan vekillerini diledikleri kişilerden seçebilirler. Böylece, “başkan ve başkan vekili konusunda ileride sıkıntı yaşayabiliriz” şeklindeki tereddütleri de ortadan kalkmış olur.
Bu konuda tartışılması gereken bir diğer husus da, genel kurul tarafından görevlendirilen üyenin o görevden ayrılması durumunda ne yapılacağıdır. Örneğin; şirket esas sözleşmesinde yer alan “yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri genel kurul tarafından seçilir” hükmüne istinaden genel kurul üç üyeli bir yönetim kurulu seçmiş ve yönetim kurulu başkanı ile başkan vekilini belirlemişse, ancak başkan seçilen kişi bir ay sonra başkanlıktan ayrılıp sade üye olarak görevine devam etmek istemişse ne olacaktır? Üç üyeli yönetim kurulu bu durumda toplanıp başkan seçebilir mi? TTK’da bu hususa ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Kanımızca bu soruya olumlu bir cevap vermek de mümkün değildir. Zira, şirket sözleşmesi ile bu yetki genel kurula verilmiştir(4). Dolayısıyla, böyle bir durumda, yönetim kurulu genel kurula ait bir yetkiyi kullanmamalı, genel kurulu olağanüstü toplantıya davet etmeli ve istifa eden başkanın yerine kimin atanacağı genel kurul tarafından belirlenmelidir.
III- ÖZET VE SONUÇ
Gerek 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu gerekse 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu anonim şirket yönetim kurulunda bir başkan olmasını şart koşmuştur. Ancak, ETK sadece bir başkanvekili seçilmesine izin verdiği halde, TTK birden fazla başkanvekili seçilmesine imkan tanımıştır. Dolayısıyla, üç üyeli bir yönetim kurulunun görev dağılımında, üyelerden birisi başkan, diğer ikisi başkan vekili olarak seçilebilir, böylece üç üyeli yönetim kurullarında sade “üye” sıfatına sahip bir üye bulunmayabilir.
Diğer yandan, ETK, yönetim kurulu başkanı ile başkanvekilinin, sadece yönetim kurulu tarafından seçilmesini öngörmekte iken, TTK, başkan ve başkan vekilinin yönetim kurulu yanında, doğrudan anonim şirket genel kurulu tarafından seçilmesinin yolunu da açmıştır. Ancak, genel kurulun böyle bir yetki kullanabilmesi için, şirket esas sözleşmesinde, “yönetim kurulu başkanının ve başkan vekilinin veya bunlardan sadece birinin genel kurul tarafından seçileceğine” dair bir hükmün bulunması gerekir. Böyle bir hükme, kuruluş esas sözleşmesinde yer verilebileceği gibi, başlangıçta bu yönde bir hüküm yer almasa dahi sonradan esas sözleşme değişikliğine giderek bu yönde bir hüküm tesis edilmesi mümkündür. Şirket esas sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu başkanı ile başkan vekilleri, yönetim kurulu tarafından seçilir. TTK ile getirilen bu düzenlemenin, özellikle profesyonel yönetime geçmek isteyen ve bu amaçla pay sahibi olmayan kişilere yönetim kurulunda yer vermek isteyen, ancak yönetim kurulu başkanını ve başkan vekilini kendisi seçmek isteyen pay sahipleri açısından büyük kolaylık sağlayacağı düşünülmektedir.


*           Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
(·)         Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurum’u bağlamaz.
(1)         14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2)         Çalışmamızda, karışıklığa sebebiyet vermemek için, 29.006.1956 tarih ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu için Eski Ticaret Kanunu manasında ETK, 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu için de Türk Ticaret Kanunu manasında TTK kısaltmaları kullanılmıştır.
(3)         Bkz. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı:96
(4)         TTK’nın 408. maddesinin birinci fıkrasında “Genel kurul, kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş bulunan hâllerde karar alır.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan maddenin gerekçesinde ise “Genel kurul karar verme yetkisini kanundan ve kanun hükümleri çerçevesinde esas sözleşmeden alır.” ve “Yönetim kurulu genel kurulun yetkilerini yüklenemez.” denilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder