Yazar: Murat ÖZEYRANOĞLU*
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
I- GİRİŞ
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 7. maddesi ile rekabeti
bozabilecek nitelikte olan teşebbüler arası birleşme veya devralma ya
da ortak girişim benzeri birliktelikler denetim altında alınmıştır.
Nitekim söz konusu maddede, hâkim
durum yaratmaya veya mevcut bir hâkim durumu güçlendirmeye yönelik
olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet
piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak
nitelikteki birleşme veya devralma işlemleri yasaklanmakta ve hangi tür
birleşme ve devralmaların hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet
Kuruluna bildirilerek izin alınması gerektiğini Kurulun çıkaracağı
tebliğlerle ilan edeceği belirtilmektedir. Bu çerçevede 01.01.2011
tarihinden itibaren 1997/1 sayılı Tebliğin yerine geçmek üzere
07.10.2010 tarih ve 27722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/4
sayılı “Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ” çıkarılmıştır.
Söz
konusu Tebliğ ile teşebbüsler için hukuki belirliliğin artırılması
amacıyla, pazar payı eşiğinden vazgeçilerek ciro esaslı bildirim eşiği
sistemine geçilmiştir. Söz konusu eşiklerin aşılıp aşılmadığının tespiti
bakımından işlem tarafı ve ilgili teşebbüs kavramları ile belirli
durumlarda cironun nasıl tahsis edileceğinin açıklığa kavuşturulması
önem arz etmektedir.
Tebliğin 7. maddesine[1]
göre, bir birleşme veya devralma işleminde; işlem taraflarının Türkiye
ciroları toplamının yüz milyon TL’yi ve işlem taraflarından en az
ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı otuz milyon TL’yi veya devralma
işlemlerinde devre konu varlık ya da faaliyetin, birleşme işlemlerinde
ise işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun otuz milyon
TL’yi ve diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun beş yüz
milyon TL’yi aşması halinde söz konusu işlemin hukuki geçerlilik
kazanabilmesi için Kuruldan izin alınması zorunludur. Bunun yanı sıra,
yurt dışında gerçekleşmekle beraber Türkiye piyasalarını etkileyen
birleşme ve devralma işlemleri de yukarıda öngörülen ciro eşiklerin
aşılması halinde Kurula izin başvurusu için bildirilmektedir.
II- GENEL OLARAK CİRO HESABI
Rekabet
Kurulu, ilgili Tebliğ uyarınca birleşme ve devralma işlemlerinin
kontrolünde, işlemin piyasalara olası etkilerini tam olarak
değerlendirebilmek için en doğru ve güvenilir ciro rakamlarını elde
etmeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, Tebliğ’in “Cironun Hesaplanması” başlıklı 8.
maddesinin altıncı fıkrasına göre, tek düzen hesap planına göre
bildirim tarihinden bir önceki mali yıl sonunda veya bunun hesaplanması
mümkün olmazsa, bildirim tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan net
satışlar dikkate alınmaktadır.
Diğer
taraftan bir teşebbüsün döviz cinsinden hesaplanan yıllık cirosu TL’ye
dönüştürülürken, cironun gerçekleştiği mali yıldaki Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası döviz alış kuru ortalaması göz önüne alınır.
Bir
birleşme veya devralma işleminde anılan Tebliğ’in 7. maddesinde
öngörülen ciro eşiklerinin aşılıp aşılmadığı belirlenirken, ilgili
teşebbüs ve bu teşebbüsle Tebliğ’in 8. maddesinin birinci fıkrasındaki
kriterler çerçevesinde bağlantılı olan bütün kişi veya ekonomik
birimlerin ciroları dikkate alınır. Buradaki amaç, hukuki belirlilik
ilkesi doğrultusunda hareket ederek, işlem vasıtasıyla etkilenen
ekonomik kaynakların toplam hacminin belirlenmesi suretiyle işlem
taraflarının toplam ekonomik gücünü değerlendirmektir.
Söz
konusu Tebliğ’in 8. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, bir
devralma işlemine ilişkin ciro hesaplanmasında, işlem taraflarının tüzel
kişiliğe sahip olan ya da olmayan kısımlarının devredilmesi halinde,
devreden taraf bakımından yalnızca devredilen kısmın cirosu esas
alınacaktır. Örneğin; A teşebbüsü, B teşebbüsünün tam kontrolünde
bulunan C şirketini devralmak istediğinde, A’nın ve C’nin cirosu
hesaplamaya katılacak, B’nin cirosu ise dikkate alınmayacaktır.
III- AYNI KİŞİLER VEYA TARAFLAR ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN İŞLEMLER
2010/4
sayılı Tebliğ’in 8. maddesinin beşinci fıkrasında, iki yıllık dönem
içinde aynı kişiler ya da taraflar arasında, aynı maddenin ikinci
fıkrası anlamında gerçekleştirilen iki ya da daha fazla işlemin,
Tebliğ’in 7. maddesinde yer alan ciroların hesaplanması bakımından tek
bir işlem olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.
Söz konusu Tebliğ’in uygulanması bakımından belirliliği ve öngörülebilirliliği artırmak amacıyla Rekabet Kurulunca yayımlanan “Birleşme ve Devralmalarda İlgili Teşebbüs, Ciro ve Yan Sınırlamalar Hakkında Kılavuz”da[2] yapılan açıklamalara göre; bu
şekilde gerçekleştirilen işlemlerden yalnızca birinin ya da kümülatif
olarak tamamının bildirim eşiklerini aşması halinde, bu işlemlerin aynı
pazara ya da aynı sektöre ilişkin olup olmadığına ve daha önce
bildirilip bildirilmediğine bakılmaksızın, tamamının bildirilmesi
gerekmektedir. Anılan Kılavuz’a göre, bu düzenlemenin temel amacı,
aslında izne tabi birleşme veya devralma işleminin, parçalara bölünmek
suretiyle birden fazla işlem şeklinde gerçekleştirilmesi yoluyla önemli
birleşme veya devralma işlemlerinin izin alınmaksızın gerçekleşmesine
engel olmaktır. Bu duruma ilişkin olarak Kılavuz’da verilen örneğe
değinmekte fayda görülmektedir. Örneğin, sadece A ve B teşebbüslerinin
faaliyet gösterdiği ve bu teşebbüslerin sırasıyla 100 ve 50 milyon
TL’lik ciroya sahip olduğu bir piyasada, A’nın B’yi devralması mevcut
ciro eşikleriyle izne tabi bir işlemdir. Bu işlemin izin kapsamından
çıkarılması amacıyla B’nin faaliyetlerinin 25 milyon TL’lik iki parça
halinde devralınması durumunda görünürde izne tabi olmayan iki işlem
gerçekleşmiş olmasına rağmen, söz konusu işlemlerin iki yıllık bir zaman
dilimi içinde gerçekleşmesi halinde birlikte değerlendirilerek,
ciroların bütünleştirilmesi söz konusudur. Bu işlem örneğinde, B’nin ilk
25 milyon TL’lik kısmı devrolunduğunda ciro eşiği aşılmazken, ikinci 25
milyon TL’lik kısmı devrolunduğunda ilgili ciro olarak diğer işlemden
kaynaklanan 25 milyon TL de dâhil edilerek toplam 50 milyon TL ciro
dikkate alınacak ve işlem izne tabi olacaktır.
* Rekabet Kurumu, İnceleme Uzmanı
[1] Tebliğ’in
izne tabi birleşme ve devralma işlemlerine ilişkin 7. maddesi,
29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3
sayılı Tebliğ ile 01.02.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
değiştirilmiştir. Tebliğ’deki yeni düzenleme ile 7. maddenin (a)
bendinde yer alan Türkiye cirolarına ilişkin eşikler aynen korunmuş,
ancak yine değişmeyen ve beşyüz milyon TL olan dünya cirosunun da
dikkate alındığı (b) bendindeki Türkiye cirosu eşiği, beş milyon TL’den
otuz milyon TL’ye artırılmıştır.
[2] Söz konusu Kılavuz, 26.03.2013 tarihli Rekabet Kurulu kararı ile kabul edilmiştir. Bkz. www.rekabet.gov.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder