12 Ağustos 2015 Çarşamba

Aynı Kişiler veya Taraflar Arasında Gerçekleştirilen Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Ciro Hesabı

Yazar: Murat ÖZEYRANOĞLU*
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 7. maddesi ile rekabeti bozabilecek nitelikte olan teşebbüler arası birleşme veya devralma ya da ortak girişim benzeri birliktelikler denetim altında alınmıştır. Nitekim söz konusu maddede, hâkim durum yaratmaya veya mevcut bir hâkim durumu güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak nitelikteki birleşme veya devralma işlemleri yasaklanmakta ve hangi tür birleşme ve devralmaların hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kuruluna bildirilerek izin alınması gerektiğini Kurulun çıkaracağı tebliğlerle ilan edeceği belirtilmektedir. Bu çerçevede 01.01.2011 tarihinden itibaren 1997/1 sayılı Tebliğin yerine geçmek üzere 07.10.2010 tarih ve 27722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/4 sayılı “Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ” çıkarılmıştır.
Söz konusu Tebliğ ile teşebbüsler için hukuki belirliliğin artırılması amacıyla, pazar payı eşiğinden vazgeçilerek ciro esaslı bildirim eşiği sistemine geçilmiştir. Söz konusu eşiklerin aşılıp aşılmadığının tespiti bakımından işlem tarafı ve ilgili teşebbüs kavramları ile belirli durumlarda cironun nasıl tahsis edileceğinin açıklığa kavuşturulması önem arz etmektedir.
Tebliğin 7. maddesine[1] göre, bir birleşme veya devralma işleminde; işlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının yüz milyon TL’yi ve işlem taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı otuz milyon TL’yi veya devralma işlemlerinde devre konu varlık ya da faaliyetin, birleşme işlemlerinde ise işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun otuz milyon TL’yi ve diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun beş yüz milyon TL’yi aşması halinde söz konusu işlemin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Kuruldan izin alınması zorunludur. Bunun yanı sıra, yurt dışında gerçekleşmekle beraber Türkiye piyasalarını etkileyen birleşme ve devralma işlemleri de yukarıda öngörülen ciro eşiklerin aşılması halinde Kurula izin başvurusu için bildirilmektedir.
II- GENEL OLARAK CİRO HESABI
Rekabet Kurulu, ilgili Tebliğ uyarınca birleşme ve devralma işlemlerinin kontrolünde, işlemin piyasalara olası etkilerini tam olarak değerlendirebilmek için en doğru ve güvenilir ciro rakamlarını elde etmeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, Tebliğ’in “Cironun Hesaplanması” başlıklı 8. maddesinin altıncı fıkrasına göre, tek düzen hesap planına göre bildirim tarihinden bir önceki mali yıl sonunda veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa, bildirim tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan net satışlar dikkate alınmaktadır.
Diğer taraftan bir teşebbüsün döviz cinsinden hesaplanan yıllık cirosu TL’ye dönüştürülürken, cironun gerçekleştiği mali yıldaki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru ortalaması göz önüne alınır.
Bir birleşme veya devralma işleminde anılan Tebliğ’in 7. maddesinde öngörülen ciro eşiklerinin aşılıp aşılmadığı belirlenirken, ilgili teşebbüs ve bu teşebbüsle Tebliğ’in 8. maddesinin birinci fıkrasındaki kriterler çerçevesinde bağlantılı olan bütün kişi veya ekonomik birimlerin ciroları dikkate alınır. Buradaki amaç, hukuki belirlilik ilkesi doğrultusunda hareket ederek, işlem vasıtasıyla etkilenen ekonomik kaynakların toplam hacminin belirlenmesi suretiyle işlem taraflarının toplam ekonomik gücünü değerlendirmektir.
Söz konusu Tebliğ’in 8. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, bir devralma işlemine ilişkin ciro hesaplanmasında, işlem taraflarının tüzel kişiliğe sahip olan ya da olmayan kısımlarının devredilmesi halinde, devreden taraf bakımından yalnızca devredilen kısmın cirosu esas alınacaktır. Örneğin; A teşebbüsü, B teşebbüsünün tam kontrolünde bulunan C şirketini devralmak istediğinde, A’nın ve C’nin cirosu hesaplamaya katılacak, B’nin cirosu ise dikkate alınmayacaktır.
III- AYNI KİŞİLER VEYA TARAFLAR ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN İŞLEMLER
2010/4 sayılı Tebliğ’in 8. maddesinin beşinci fıkrasında, iki yıllık dönem içinde aynı kişiler ya da taraflar arasında, aynı maddenin ikinci fıkrası anlamında gerçekleştirilen iki ya da daha fazla işlemin, Tebliğ’in 7. maddesinde yer alan ciroların hesaplanması bakımından tek bir işlem olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.
Söz konusu Tebliğ’in uygulanması bakımından belirliliği ve öngörülebilirliliği artırmak amacıyla Rekabet Kurulunca yayımlanan “Birleşme ve Devralmalarda İlgili Teşebbüs, Ciro ve Yan Sınırlamalar Hakkında Kılavuz”da[2] yapılan açıklamalara göre; bu şekilde gerçekleştirilen işlemlerden yalnızca birinin ya da kümülatif olarak tamamının bildirim eşiklerini aşması halinde, bu işlemlerin aynı pazara ya da aynı sektöre ilişkin olup olmadığına ve daha önce bildirilip bildirilmediğine bakılmaksızın, tamamının bildirilmesi gerekmektedir. Anılan Kılavuz’a göre, bu düzenlemenin temel amacı, aslında izne tabi birleşme veya devralma işleminin, parçalara bölünmek suretiyle birden fazla işlem şeklinde gerçekleştirilmesi yoluyla önemli birleşme veya devralma işlemlerinin izin alınmaksızın gerçekleşmesine engel olmaktır. Bu duruma ilişkin olarak Kılavuz’da verilen örneğe değinmekte fayda görülmektedir. Örneğin, sadece A ve B teşebbüslerinin faaliyet gösterdiği ve bu teşebbüslerin sırasıyla 100 ve 50 milyon TL’lik ciroya sahip olduğu bir piyasada, A’nın B’yi devralması mevcut ciro eşikleriyle izne tabi bir işlemdir. Bu işlemin izin kapsamından çıkarılması amacıyla B’nin faaliyetlerinin 25 milyon TL’lik iki parça halinde devralınması durumunda görünürde izne tabi olmayan iki işlem gerçekleşmiş olmasına rağmen, söz konusu işlemlerin iki yıllık bir zaman dilimi içinde gerçekleşmesi halinde birlikte değerlendirilerek, ciroların bütünleştirilmesi söz konusudur. Bu işlem örneğinde, B’nin ilk 25 milyon TL’lik kısmı devrolunduğunda ciro eşiği aşılmazken, ikinci 25 milyon TL’lik kısmı devrolunduğunda ilgili ciro olarak diğer işlemden kaynaklanan 25 milyon TL de dâhil edilerek toplam 50 milyon TL ciro dikkate alınacak ve işlem izne tabi olacaktır.


* Rekabet Kurumu, İnceleme Uzmanı
[1] Tebliğ’in izne tabi birleşme ve devralma işlemlerine ilişkin 7. maddesi, 29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3 sayılı Tebliğ ile 01.02.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değiştirilmiştir. Tebliğ’deki yeni düzenleme ile 7. maddenin (a) bendinde yer alan Türkiye cirolarına ilişkin eşikler aynen korunmuş, ancak yine değişmeyen ve beşyüz milyon TL olan dünya cirosunun da dikkate alındığı (b) bendindeki Türkiye cirosu eşiği, beş milyon TL’den otuz milyon TL’ye artırılmıştır.
[2] Söz konusu Kılavuz, 26.03.2013 tarihli Rekabet Kurulu kararı ile kabul edilmiştir. Bkz. www.rekabet.gov.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder