Yazar: Nuri DEĞER*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
E- TEMİNAT MEKTUBU KOMİSYON BEDELLERİNİN BAYİLERCE ŞİRKETE YANSITILMASI
GİB 1.6.2007 tarih ve 01.54/5401-3058-50358
sayılı Özelge’de; vadeli mal alımlarında müşterilerinden banka teminat
mektupları alındığı; bazı durumlarda aralarında yapılan anlaşma gereği
müşterilerinin ödediği teminat mektubu komisyonlarının şirket tarafından
karşılandığı, söz konusu komisyon masraflarının yansıtılması sırasında
komisyon bedeli üzerinden KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda
aşağıdaki idari görüşünü açıklamıştır.
“KDVK’nın
1/1. maddesi ile … 17/4-e maddesinde ise BSMV kapsamına giren
işlemlerin KDV’den müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna
göre, BSMV kapsamına girmesi nedeniyle KDV’den müstesna olan teminat
mektubu komisyon bedellerinin müşterilerinizce şirketinize birebir
yansıtılması işlemi KDV’ye tabi bulunmamaktadır.”
Bayiler
ile yapılan ticari ilişkilerden doğan alacakları garanti altına
alabilmek için bayilerden alınan teminat mektupları ile ilgili
komisyonlarının kısmen ya da tamamen karşılanması durumunda bayilerce
düzenlenecek faturalarda KDV hesaplanmaması gerekmektedir. Zira ortada
teslim veya hizmet bulunmamaktadır.
Mal
satışı yapılan firmalardan alınan teminat mektuplarına ilişkin komisyon
masraflarının yansıtılmasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hakkında
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 15.05.2008 tarih ve
281/14999 sayılı Özelgesi’nde;
“Şirketinizin
bayiler ile yapılan ticari ilişkilerinden doğan alacaklarını garanti
altına alabilmek amacıyla bayileriniz tarafından alınan teminat
mektuplarının masraf ve komisyonlarını karşılamayı taahhüt ettiği
belirtilerek, Şirketinizce karşılanan teminat mektubu masraf ve
komisyonları için bayileriniz tarafından adınıza düzenlenecek
faturalarda KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda Başkanlığımız
görüşü talep edilmektedir.
KDV Kanunu’nun 1. maddesine göre, …
Buna
göre, bayiler ile yapılan ticari ilişkilerden doğan alacaklarınızın
garanti altına alınabilmesi amacıyla, bayilerce bankaya ödenen masraf ve
komisyonlar, KDV’nin konusuna giren bir işlemin karşılığını teşkil
etmediğinden, söz konusu masraf ve komisyonların, şirketinize aynen fatura edilmek suretiyle yansıtılması işleminde de KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.
Aynı Kanun’un 17/4-e maddesinde ise BSMV kapsamına giren işlemlerin KDV’den müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna
göre, mal satışı yapılan firmalardan alınan ve BSMV kapsamına giren
teminat mektuplarına ilişkin komisyon masraflarının, tarafınıza fark
ilave edilmeksizin aynen yansıtılması işlemi KDV’ye tabi
bulunmamaktadır.” denmektedir.
Mal
alınan satıcılara verilen teminat mektubu masraf ve komisyonlarının
bire bir aktarılmasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda GİB
19.4.2011 tarih ve GİB.4.34.17.01-KDV.17-309 sayılı Özelge’de,
“Buna
göre, mal aldığınız satıcılara verilen banka teminat mektubu masraf ve
komisyonları, KDV nin konusuna giren bir işlemin karşılığını teşkil
etmediğinden, söz konusu masraf ve komisyonların, şirketinizce
satıcılara aynen fatura edilmek suretiyle yansıtılması işleminde de KDV
hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.” denilmektedir.
F- TEVKİFATA TABİ İŞLEMLERDE MASRAF AKTARIMI
KDV’de
vergi tevkifatına tabi işlemler KDV Kanunu’nun 9. maddesinin verdiği
yetkiye dayanılarak MB tarafından tespit edilmektedir. Bu konuyu 9.
maddeyi incelemelerimiz sırasında ilerde ele alacağız.
Mükellefler
bazen vergi tevkifatına tabi tuttukları giderin bir kısmını grup
şirketlerine veya ilişkide bulundukları başka mükelleflere aktarmak
zorunda kalabilirler.
Tevkifat
uygulaması KDV’de bir vergi güvenlik müessesesi niteliği taşımaktadır.
Bu uygulamada amaç, hizmeti verenlere ödenecek olan KDV’nin hizmeti alan
tarafından doğrudan Hazine’ye aktarılmasıdır.
Uygulamada
birden fazla mükellef tarafından yararlanılan temizlik, güvenlik ve
işgücü gibi tevkifata tabi işlemlerin bedeli bir tek mükellef tarafından
ödenmekte, daha sonra bu bedelden yararlanma derecesine göre, diğer
mükelleflere masraf aktarımı aktarma yapılmaktadır. Bu uygulamaya daha
çok iş merkezi, han gibi birde fazla mükellefin bulunduğu binalar için
alınan temizlik ve güvenlik hizmetlerinde ortaya çıkmaktadır. Daha önce
tevkifata tabi tutulan bu işlem bedelinin aktarılması sırasında ikinci
bir defa tevkifata tabi tutulmaması gerekmektedir.
Bu
durumda KDV bakımından nasıl bir işlem yapılması gerekir. Örneğin
aktardığı bedel üzerinden, işlemin tabi olduğu vergi oranı üzerinden mi
vergi hesaplanacak? Yoksa tevkifattan sonra kalan verginin mükellefe
isabet eden kısmı üzerinden mi hesaplayacak? Yoksa genel KDV oranı
uygulandığında, hizmetten yararlananın da tevkifat yapma sorumluluğu var
mıdır?
Bilindiği
gibi masraf aktarımında, herhangi bir teslim veya hizmet söz konusu
değildir. Sadece masrafı aktaran mükellef aracı durumundadır. Asıl olan
aktarama işlemini yapan mükellef bakımından KDV’nin bir yük teşkil
etmemesi veya bir avantaj sağlamamasıdır.
Kişisel
görüşüme göre, bu durumda mükellefin aktarması gereken KDV tutarı,
işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV miktarı olmalıdır. Bu tutar tevkif
edilen kısım ile mükellefe yapılan ödemenin toplamına eşittir.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 06.03.2008 tarih ve MUK-22 - 6072 sayılı Özelgesi’nde;
“Şirketinizce
grup şirketlerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla işgücü, özel
güvenlik, temizlik vb. hizmet alım ihalelerinin organize edildiği,
şirketinizce hizmette bir değişiklik yapılmadan sağladığı hizmetlerin
grup şirketlerine aktarılmasında tevkifat yapılıp yapılmayacağı
sorulmakta olup, dilekçenize cevaben GİB’ndan alınan 21.02.2008 tarih
……. sayılı yazıda;
“KDV Kanunu’nun 9. maddesi ile …….
96
ve 97 No.lu KDV Genel Tebliğlerinde ise işgücü hizmet alımlarında tev
kifat uygulamasının usul ve esasları belirlenmiştir. Buna göre, 91 No.lu
KDV Tebliği’nde sayılan kurum ve kuruluşlar ile bütün KDV
mükelleflerinin işgücü hizmet alımında hesaplanan KDV’nin % 90’ı
tevkifata tabi tutulacaktır.
104
Seri No’lu KDV Genel Tebliği’nin (2/2.3) bölümünde 91 Seri No’lu KDV
Genel Tebliği’nde sayılan kurum ve kuruluşların yanı sıra bütün KDV
mükellef lerine verilen özel güvenlik hizmetleri tevkifat uygulaması
kapsamına alınmıştır. Temizlik hizmeti alımlarında ise sadece 91 Seri
No.lu Genel Tebliğ’de belirtilen kurum ve kuruluşlar tevkifat
yapmaktadır.
Tevkifat
uygulaması KDV’de bir vergi güvenlik müessesesi niteliği taşımaktadır.
Bu uygulamada amaç, hizmeti verenlere ödenecek olan KDV’nin hizmeti alan
tarafından doğrudan Hazine’ye aktarılmasıdır.
Buna göre;
1-
….’nin organizatörlüğünü yaptığı temizlik hizmetini grup şirketinin 91
Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde sayılan kurum ve kuruluşlardan olması
halin de, ….. tarafından bu temizlik hizmeti alımlarında tevkifat
yapılacaktır.
2- 91 No.lu KDV Tebliği’nde sayılan kurum ve kuruluşlar ile birlikte KDV
mükelleflerinin
de KDV tevkifatı yaptığı özel güvenlik ve işgücü vb. hizmet alımlarında
da …’ye düzenlenen hizmet faturalarında tevkifat yapılacaktır.
3-
...’nin fiilen hizmet vermediği, dışarıdan temin ettiği hizmetleri
aktardığı grup şirketlerine düzenlenen faturalarda ise grup şirketi
tarafından …’den tevkifat yapılmayacaktır.” denilmektedir.
Tevkifat
aktarmasına ilişkin olarak payları İMKB’de işlem gören (X) Holding A.Ş.
tarafından hizmet satın alması işleminin KDV karşısındaki durumu konusu
aşağıdaki örnekte ele alınmıştır.
117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde yer alan açıklamalara göre payları İMKB’de işlem gören (X) Holding Şirketinin;
-
(AB) firmasından satın aldığı özel güvenlik hizmeti işgücü temin
hizmeti olarak değerlendirilecek ve bu hizmet alımında Payları İMKB’de
işlem gören (X) Holding A.Ş’ye kesilecek faturada 9/10 oranında KDV
tevkifatına tabi tutulacak,
-
(RT) firmasından aldığı temizlik hizmeti 117 Seri No.lu KDV Genel
Tebliği kapsamında 7/10 oranında KDV tevkifatına tabi tutulacak,
-
(DN) firmasından aldığı danışmanlık hizmeti 117 Seri No.lu KDV Genel
Tebliği kapsamında 9/10 oranında KDV tevkifatına tabi tutulacak,
Payları
İMKB’de işlem gören (X) Holding A.Ş. belirlenmiş alıcılar arasında yer
aldığından (DN) firmasından aldığı danışmanlık hizmeti tevkifata tabi
tutulacaktır.
Ancak
Payları İMKB’de işlem gören (X) Holding A.Ş. 117 Seri No.lu KDV Genel
Tebliği kapsamında belirlenmiş alıcılar arasında yer almasaydı; (DN)
firmasının (X) Holding A.Ş.’ye verdiği danışmanlık hizmeti tevkifata
tabi olmayacaktır.
Danışmanlık
hizmetini satın alan firmanın sadece 117 Seri No.lu KDV Genel
Tebliği’nin (3.1.2/b) bölümünde belirlenmiş alıcılar arasında yer alması
halinde KDV tevkifatına tabi tutulacak, aksi halde tabi
tutulmayacaktır.
Payları
İMKB’de işlem gören (X) Holding Şirketinin grup şirketleri ile birlikte
yerleşik olduğu binanın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla (AB)
firmasından özel güvenlik hizmeti, (RT) firmasından temizlik hizmeti,
(DN) firmasından ise danışmanlık hizmeti satın alması nedeniyle ödediği
bedellerinin üzerine belirli oranda komisyon ekleyerek binada faaliyette
bulunan şirketlere fatura etmesi bir masraf aktarımıdır.
(X)
Holding A.Ş. tarafından fiilen hizmet vermediği, dışarıdan temin ettiği
hizmetlerin grup şirketlerine aktarılmasında düzenlenen faturada
hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır. Başka bir deyişle grup
şirketleri tarafından Payları İMKB’de işlem gören (X) Holding A.Ş’den
tevkifat yapılmayacaktır.
Payları
İMKB’de işlem gören (X) Holding A.Ş. tarafından faaliyette bulunan
şirketlere verdiği hizmet ise, yönetim ve aracılık hizmeti olduğundan,
bu hizmetler dolayısıyla aldığı komisyon bedelleri KDV’ye tabidir.
Hizmet
bedellerini belirli bir komisyon ekleyerek grup şirketlerine
aktarılması nedeniyle düzenlenen faturalarda hesaplanan KDV, grup
şirketleri tarafından tevkifata tabi tutulmayacaktır. Başka bir deyimle
(X) Holding A.Ş. tarafından grup şirketlerine verilen yönetim ve
aracılık hizmeti de tevkifata tabi değildir.
G- DAMGA VERGİSİ AKTARIMI
KDVK’nın 17/4-g maddesinde, damga pulu teslimlerinin KDV’den istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre, mükellef tarafından Damga Vergisi aktarımının KDV’ye tabi tutulmaması gerekmektedir.
Kira
sözleşmelerine istinaden ödenen damga vergisinin kiracılara
yansıtılmasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda, İstanbul
Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 25.02.2009 tarih ve GİB.4.34.17.01.4.1782
sayılı Özelgesi’nde;
“Konuyla ilgili olarak Bakanlık Makamından alınan … tarih ve … sayılı Yazıda;
“(1)
Başkaları için yapılan ve aslı KDV’ye tabi olan harcamaların
aktarılması amacıyla düzenlenen faturalarda harcamanın tabi olduğu oran
üzerinden KDV hesaplanacaktır.
(2)
Aslı KDV’nin konusuna girmeyen veya vergiden müstesna olan masrafların
aktarılmasında KDV hesaplanmayacaktır. Ancak bu aktarma sırasında masraf
tutarını aşan bir bedel tahsil edilirse bu aşan kısım üzerinden genel
vergi oranına göre KDV hesaplanacaktır.” denilmektedir.
Buna
göre, müşterilerle yapılan sözleşmelere ait aslı vergiye tabi olmayan
DV’nin bire bir olarak yansıtması işlemi KDV’ye tabi değildir. Ancak bu
aktarma sırasında masraf tutarını aşan bir bedel tahsil edilmesi halinde
bu aşan kısım üzerinden genel oranda (%18) KDV hesaplanması
gerekmektedir.”
Büyük
mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 26.05.2010 tarih ve
B.07.1.GİB.4.99.16.02-2010-KDV/1-19 sayılı damga vergisinin
yansıtılmasında KDV hesaplanmayacağı hakkındaki Özelge’de;
“Ancak,
şirketinizin faaliyetlerine ilişkin olarak diğer firmalarla yaptığı
sözleşmelere ait beyan ederek ödediği damga vergisini daha sonra karşı
tarafa bire bir yansıtması işlemi, herhangi bir teslim veya hizmetin
karşılığını oluşturmadığından KDV’ye tabi bulunmamaktadır.” şeklinde görüş bildirmiştir.
H- TAŞERONLARA YEMEK BEDELİ AKTARILMASI
Şantiye
yemekhanesinde sağlanan yemek hizmetinden, taşeron firma elemanlarının
da yararlanması durumunda, taşeron firmaya yansıtılacak yemek bedelinin
satın alınan yemek hizmetinin tabi olduğu KDV oranının uygulanması
gerekmektedir.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 12.03 2008 tarih ve 226/6803 sayılı Özelge’de,
“107 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Buna
göre, aynı şantiyede şirket personeli dışında alt taşeron şirket
çalışanlarının da yemek içecek hizmetinden yararlanması durumunda,
taşeron firma elemanları adına yapılan yemek alkolsüz içecek
bedellerinin taşeron firmaya aynen aktarılması, indirimli orana tabi
işlem bedelinin aktarımı mahiyetinde olduğundan, düzenlenen faturalar % 8
oranında KDV’ye tabi olacaktır. ” denilmektedir.
Yemek
alış fiyatına belli bir tutar ilave edilerek alt taşeron firmalara
yansıtılması halinde GİB’in 18.05.2011 tarih ve KDV.04-516 sayılı
Özelgesi’nde,
“KDV’ye
tabi olan işlemlere ait giderlerin aynen yansıtılması (aktarılması)
amacıyla düzenlenen faturalarda işlemin tabi olduğu oran üzerinden KDV
hesaplanacaktır.
Ancak,
firmanızca %8 oranında KDV’ye tabi olarak satın alınan yemek hizmet
bedeline belli bir tutar ilave edilmek suretiyle alt taşeron firmaya
faturalanması, masraf aktarımı olarak ve verilen hizmet de BKK eki II
sayılı listenin 24. sırası kapsamında değerlendirilemeyeceğinden söz
konusu hizmet bedelleri üzerinden genel oranda KDV hesaplanması
gerekmektedir.”
İ- ARAÇ KİRALAYANLARA (TRAFİK CEZALARI VE DİĞER CEZA VE GECİKME ZAMLARI) NEDENİYLE DÜZENLENEN YANSITMA FATURALARINDA KDV
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 14.04.2008 tarih ve 02-1020/794 sayılı Özelgesi’nde;
“Araç
kiralayanlara (Trafik cezaları ve diğer ceza ve gecikme zamları)
nedeniyle düzenlenen yansıtma faturalarında KDV ….. Şirketinizin ….
Otomobillerinin satış ve servis faaliyetinin yanı sıra araç kiralama işi
de yaptığı belirtilerek, araç kiraladığınız kişi veya firmalarla
yapılan sözleşme uyarınca kiracının trafik cezası, köprü ve otobanlarda
kesilen cezalardan sorumlu olduğu, bu nedenle araç plakalarına
dolayısıyla şirketiniz adına kesilen ceza ödemelerinin şirketiniz
tarafından karşılandığı ve fatura düzenlenmek suretiyle kiracıya
yansıtıldığı, ancak araç kiralayanlara düzenlenen yansıtma faturalarında
“trafik cezaları, diğer ceza ve gecikme zamları” için KDV hesaplanıp
hesaplanmaya cağı konusunda tereddüte düşüldüğü belirtilerek, konu
hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.
…
Yukarıda
yer alan açıklamalar çerçevesinde (Trafik para cezası ile köprü ve
otobanlarda kesilen cezalar); KDV’nin konusuna giren bir mal teslimi
veya hizmet ifasının karşılığı olmadığından KDV’nin konusuna girmemekte,
dolayısıyla verginin konusuna girmeyen (Trafik para cezası ile köprü ve
otobanlarda kesilen cezalar) ile bu cezaların geç ödenmesi nedeniyle
(kesilen gecikme zamları) nın fatura düzenlenmek suretiyle kiracıya
yansıtılmasında da KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.” denilmektedir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 06.07.2012 tarih ve GİB.4.34.16.01-KVK 6-2075 sayılı Özelgesi’nde;
“Buna
göre, finansal kiralamaya konu mallara ait, sigorta prim bedelleri,
emlak ve motorlu taşıtlar vergileri ve trafik para cezaları ile köprü
veya otoyol kaçak geçiş cezaları bir teslim veya hizmetin karşılığını
teşkil etmediğinden bu tutarların birebir kiracıya yansıtılması
işleminde KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, bu aktarma
işleminde masraf tutarını aşan bir bedel tahsil edilmesi halinde, aşan
kısım üzerinden genel oranda (%18) KDV hesaplanacaktır.” ifadelerine yer verilmiştir.
J-
ŞİRKET MERKEZİNDE YAPILAN GENEL GİDERLERDEN YURT DIŞI İNŞAAT VE ONARIM
İŞLERİNE YANSITILAN GİDERLER İÇİN KDV HESAPLANIP HESAPLANMAYACAĞI
Şirketin
yurt dışı şubesinde inşaat ve onarım işleri faaliyetleri ile ilgili
olarak şirket merkezinde (Türkiye) yapılan genel giderlerden yurt dışı
inşaat ve onarım işlerine pay verilirken yansıtılan giderler için KDV
hesaplanıp hesaplanmayacağı ile şirketin yurt içinde ayrıca bir ticari
faaliyeti ve inşaat onarım işlerinin bulunmadığı durumda genel
giderlerin tamamının yurtdışı inşaat ve onarım işleri maliyetine verilip
verilmeyeceği hususunda İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 13.02.2008
tarih ve 176300/ ÖZ-276 sayılı Özelgesi’nde,
“KDV Kanunu’nun 1. maddesinde; … aynı Kanun’un 6. maddesinde; ……… hükmü yer almış bulunmaktadır.
Yukarıda
yer alan Kanun hükümleri çerçevesinde, bir işlemin KDV’ye tabi
olabilmesi için işlemin, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan bir teslim ve hizmet
olması gerekmektedir.
Bu
itibarla, şirketinizin, Türkiye’de bulunan merkezinde yapılan genel
giderlerden yurtdışı inşaat ve onarım işlerine pay verilmesi işleminin
bir mal teslimi veya hizmet ifası olarak değerlendirilmesi mümkün
bulunmadığından bu pay verilmesi işlemi KDV Kanunu’nun konusuna
girmemektedir.” denilmektedir.
* YMM
(G) Yazının I. Bölümü İçin Bkz. Yaklaşım, Sayı: 250, Ekim 2013, s.16-21
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder