12 Ağustos 2015 Çarşamba

Kurumlar Vergisi Mükelleflerine İlişkin Finansman Gideri Kısıtlaması

Yazar: Bülent SEZGİN*
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
6322 sayılı Kanun’un 37. maddesiyle KVK’nın 11. maddesinin birinci fıkrasına eklenen ve 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren (i) bendi hükmüne göre; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılan kısmı kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.
II- FİNANSMAN GİDERİ KISITLAMASI
6322 sayılı Kanunla KVK’nın 11. maddesinin birinci fıkrasına eklenen ve finansman gideri kısıtlaması olarak anılan müessese ile finansal kuruluşlar dışında kalan firmaların finansman ihtiyaçlarını borçlanma yerine öz kaynakları ile finanse etmelerini teşvik etmek amacıyla, yatırımın maliyetine eklenenler hariç olmak üzere, işletmede kullanılan ve öz kaynak tutarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’una kadar olan kısmının, Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılması hâlinde, kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği hususu öngörülmüştür.
Öte yandan sözü edilen bentte, finansman gideri kısıtlamasına ilişkin uygulanabilecek en düşük eşik olan yüzde sıfır (%0) oranı ile en üst sınır olan yüzde on (%10) oranı arasında uygulanacak kısıtlama oranını belirleme konusunda kanunla Bakanlar Kurulu’na yetki tanınmaktadır. Dolayısıyla uygulanacak finansman gideri kısıtlaması %0 ile %10 arasında bir oran olarak Bakanlar Kurulunca takdir edilecektir. Böylece, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı ve benzeri adlar altında yapılan ödemelerin, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek orana tekabül eden kısmının gider olarak dikkate alınmaması söz konusu olacaktır.[1]
A- UYGULAMA KAPSAMINDA OLMAYAN ŞİRKETLER
Finansman gideri kısıtlaması müessesesi bütün kurumlar vergisi mükellefleri açısından geçerli değildir. Kanun koyucu bazı alanlarda faaliyet gösteren şirket ve kuruluşları bu uygulamanın dışında tutmuştur. Buna göre;
- Kredi kuruluşları,
- Finansal kuruluşlar,
- Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri uygulamaya tâbi değildirler. Dolayısıyla, söz konusu şirket ve kuruluşlarca kullanılan yabancı kaynaklar öz kaynakları aşsa bile, bu borçlanmalara ilişkin ödenen faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurlarının,  finansman gideri kısıtlamasına konu edilmesi mümkün değildir. Bunlarca yapılan söz konusu gider ve maliyet unsurları, kurum kazancının tespitinde genel hükümler çerçevesinde indirim unsuru olarak dikkate alınabilecektir.
B- YABANCI KAYNAKLARIN ÖZ KAYNAKLARI AŞAN KISMI
Bir kurumlar vergisi mükellefinin finansman gideri kısıtlamasına tâbi olabilmesi için öncelikle firmanın KVK’nın 11. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen şirket ve kuruluşlardan olmaması gerekmektedir. Bu ön şartın yanı sıra, finansman gideri kısıtlamasından söz edebilmek için işletmede kullanılan yabancı kaynakların öz kaynakları aşması da gerekmektedir. Yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmayan mükellefler tarafından söz konusu borçlanmalar için katlanılan maliyetlerin finansman gideri uygulamasına konu edilmesi mümkün değildir. Bu borçlanmalar için faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan ödemelerin tamamı genel hükümler çerçevesinde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
Bu kapsamda öz kaynaklar ve yabancı kaynaklar kavramlarının ne anlama geldiğinin açıklanması gerekmektedir.
Öz kaynaklar kavramı, muhasebe uygulamalarındaki sermaye kavramını da içine alan, tutarı değişken olan, işletme faaliyetlerinin sonuçlarına göre artıp azalabilen ve nihai olarak bilânçonun aktif toplamı ile borçlar arasındaki farkı ifade etmektedir. Buna göre öz kaynaklar, işletme sahip veya ortaklarının bilânço tarihinde işletmeye yapmış oldukları sermaye yatırımlarının tutarını gösteren ödenmiş sermaye ile sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıllar kârları, geçmiş yıllar zararları ve dönem net kâr veya zararını kapsar. Bu şekilde tespit edilen öz kaynaklar dışında kalan kaynaklar ise yabancı kaynakları ifade etmektedir. Dolayısıyla yabancı kaynaklar, bilânçonun aktif toplamı ile öz kaynaklar arasındaki farktan oluşmaktadır.
Öz kaynaklar tutarını aşmayan borçlanmaların ve öz kaynaklar tutarını aşan borçlanmalarda öz kaynaklar tutarı kadar olan kısmın finansman gideri kısıtlamasına konu edilmesi söz konusu değildir.
C- UYGULAMA KAPSAMINDAKİ GİDER VE MALİYET UNSURLARI
Finansman gideri kısıtlamasına konu edilecek gider ve maliyet unsurları, yatırımın maliyetine eklenenler dışında kalanlardır. Yatırımın maliyetine eklenen gider ve maliyet unsurları finansman gideri kısıtlamasının dışında tutulmuştur.
Bu kapsamda işletmenin öz kaynakları tutarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin olup, yatırımın maliyetine eklenmeyen faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan ödemelerin Bakanlar Kurulu’nca en fazla %10 olarak belirlenebilecek kısmı, kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.
D- YATIRIMIN MALİYETİNE EKLENEN GİDER VE MALİYET UNSURLARININ DURUMU
Yabancı kaynaklara ilişkin olup yatırımın maliyetine eklenen finansman giderleri, finansman gideri kısıtlaması uygulamasının dışında tutulmuştur. 163 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği çerçevesinde, yatırımın yabancı kaynakla finanse edilmesi hâlinde aktifleştirildiği dönem sonuna kadar olan/oluşan kur farkı ve faiz gibi finansman giderlerinin yatırım maliyetine eklenmesi zorunludur. Aktifleştirildiği dönemden sonra oluşan finansman giderleri ise doğrudan gider yazılabilir veya maliyete eklenebilir. Bu kapsamda sadece zorunlu veya tercihe bağlı olarak yatırım maliyetine eklenen finansman giderleri kısıtlama uygulamasının dışında olacaktır.[2]
Buna karşın, işletmede kullanılan toplam yabancı kaynakların tutarının tespitinde bu kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin yatırımın maliyetine eklenip eklenmemesinin önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, işletmede kullanılan yabancı kaynakların öz kaynakları aşıp aşmadığının tespitinde, tüm yabancı kaynakların dikkate alınması gerekmektedir.
E- ÖRNEK OLAY
Örnek:[3] Bir limited şirketin 2013 yılında kullandığı yabancı kaynakları 20 milyon lira, öz kaynakları 15 milyon liradır. Yabancı kaynakların 16 milyon lirası yıllık %9 faiz içeren kısa vadeli krediden, 4 milyon lirası ise yıllık %7 faiz içeren uzun vadeli yatırım kredisinden oluşmaktadır. Bu durumda; şirketin ilgili yıl için kısa vadeli krediler için 1.440.000 lira, uzun vadeli kredi için 280.000 lira olmak üzere toplam 1.720.000 lira faiz ödemesi gerekmektedir.
Bakanlar Kurulu’nun indirim oranını %10 belirlediğini varsaydığımızda, şirketin söz konusu yıldaki finansman gideri kısıtlamasına ilişkin hesaplamaları aşağıdaki gibi olacaktır.
Yabancı Kaynaklar                       : 20.000.000 TL
Öz Kaynaklar                                : 15.000.000 TL
Kalan Tutar                                   :   5.000.000 TL
Görüldüğü üzere; şirketin yabancı kaynaklarının öz kaynaklarını aşan kısmı 5 milyon lira olduğundan, gider kısıtlaması bu kısma münhasır olacaktır. Bu nedenle; kapsam dâhilindeki 16 milyon liralık kısa vadeli kredi tutarının sadece 5 milyon liralık kısmı, gider kısıtlaması ile ilgili hesaplamalarda dikkate alınacaktır. Şirketin uzun vadeli kredi için ödediği faiz tutarı ise yatırım maliyetine ekleneceğinden, bu kredi tutarı kapsam dışında kalmaktadır.
Buna göre; şirketin gider kısıtlaması uygulaması nedeniyle 2013 yılı için hesaplayacağı kanunen kabul edilmeyen gider tutarı, toplam kısa vadeli kredinin 5 milyon liralık kısmı için hesaplanan 450.000 liralık faiz tutarının %10’u olan 45.000 lira olacaktır. Bu durumda, şirket ilgili yıl için 9.000 lira daha fazla kurumlar vergisi ödeyecektir.
F- BAKANLAR KURULU VE MALİYE BAKANLIĞI’NA VERİLEN YETKİLER
KVK’nın 11. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer alan finansman gideri kısıtlaması müessesesine ilişkin aynı bentte iki organa yetki verilmiş bulunmaktadır. Buna göre Bakanlar Kurulu, üst sınırı %10 olarak belirlenmiş oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya, Maliye Bakanlığı ise uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Bakanlar Kurulu, üst sınırı %10 olarak hüküm altına alınmış olan oranı özel olarak kararlaştırmadığı sürece KVK’nın 10/1-i bendinin uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla, finansman gideri kısıtlaması düzenlemesinin hayata geçirilmesi bakımından Bakanlar Kurulu’nun kendisine verilen yetki çerçevesinde sektörler itibarıyla oran veya oranlar belirlemesi gerekmektedir. Bunun yanında Maliye Bakanlığı’nın da, konuya ilişkin açık olmayan hususları aydınlatacak bir genel tebliğ yayımlayarak uygulamaya yön vermesi gerekmektedir.
Makalenin hazırlandığı tarih itibarıyla adı geçen organlar tarafından henüz bu konuda bir düzenleme veya açıklama yapılmamıştır. Bu kapsamda ilgili çevrelerin konuya ilişkin alt düzenlemeleri takip etmesi gerekmektedir.
III- SON SÖZ
6322 sayılı Kanun’un 37. maddesiyle 01.01.2013 tarihinden geçerli olmak üzere Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (i) bendine göre; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılan kısmı kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.
Uygulama ile erişilmek istenen amaç, işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılama hususunda yaptıkları seçimlerde öz kaynak unsurunu tercih etmelerini sağlamak ve işletmeleri bu yönde teşvik etmektir. Bu nedenle finansman ihtiyaçlarını karşılama hususunda kendi iç dinamiklerini kullanmayıp, yabancı kaynak kullanma eğilimi içinde olan işletmeler, kullandığı yabancı kaynakları öz kaynaklarını aştığı noktadan itibaren, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan kısmını gider olarak indiremeyeceklerdir.[4]


* Vergi Müfettişi
[1] Tahir ERDEM, “Finansman Gider Kısıtlaması”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog, Haziran 2012, Sayı:290.
[2] Haluk ÖZTÜRK, “6322 Sayılı Kanunla Getirilen Finansman Gider Kısıtlaması”, Vergi Sorunları, Mart 2013, Sayı:294.
[3] Salim KARADENİZ, “Finansman Gider Kısıtlaması Uygulaması”, Yaklaşım, Kasım 2012, Sayı:239.
[4] ÖZTÜRK, a.g.m.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder