Yazar: İlhan ÇETİN*
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
I- GİRİŞ
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun İstisnalar başlığı altında düzenlenen 11. maddede hüküm altına alındığı üzere, “ihracat
teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler, yurt dışındaki
müşteriler için yapılan hizmetler, serbest bölgedeki müşteriler için
yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası
roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için
Türkiye’de verilen roaming hizmetleri” KDV’den istisna
edilmiştir. Buna göre Türkiye’de yerleşik firmaların yurt dışındaki
müşteriler için gerçekleştirmiş olduğu hizmetler gerekli şartları
taşımalrı durumunda KDV’den istisna edilmiştir.
Bu
çalışmamızda genel olarak uluslar arası ticarete konu edilen hizmet
ihracı kavramı üzerinde durulacak ve hizmet ihracının hangi durumlarda
KDV’den istisna edileceği açıklanmaya çalışılacaktır.
2.HİZMET KAVRAMI NEDİR?
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 4. maddesinde Hizmet kavramından ne anlaşılması gerektiği ifade edilmiş olup, buna göre Hizmet:
“Hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir.
Bu
işlemler, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek,
onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek,
kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde
gerçekleşebilir.
Bir
hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması
halinde bunların her biri ayrı işlem olup, hizmet veya teslim
hükümlerine göre ayrı ayrı vergilendirilirler.” Şeklinde tanımlanmıştır.
Yukarıda yer yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere hizmet tanımı oldukça geniş tutulmuştur. Buna göre hizmet kavramı:
|
İşlemek |
Meydana getirmek |
İmal etmek |
Onarmak |
Temizlemek |
Muhafaza etmek |
Değerlendirmek |
Kiralamak |
Şeklinde açıklanabilir.
III- HİZMET İHRACI İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 11/1-a. maddesinde yer alan düzenlemeye göre:
“İhracat
teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler, yurt dışındaki
müşteriler için yapılan hizmetler, serbest bölgedeki müşteriler için
yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası
roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için
Türkiye’de verilen roaming hizmetleri” KDV’den istisna edilmiştir.
Buna
göre Türkiye’de mukim firmaların, yurt dışındaki müşteriler için
yaptıkları hizmetler KDV’den istisna edilmiş olup, söz konusu istisna
hükmünün uygulanabilmesi belirli kriterlerin sağlanmasına bağlanmıştır.
Gerek
yurt dışı müşteri tanımından ne anlaşılması gerektiği gerekse hizmet
ihracının şartlarına ilişkin düzenlemelere aynı kanunun 12/2. maddesinde
yer verilmiş olup, buna göre:
“…
2.
Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi
yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt
dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder.
Bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi
için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.
a)Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
b) Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.” hükmü yer almaktadır.
Konu
ile ilgili olarak gerek 26 Seri No.lu gerekse 30 seri numaralı KDV
Genel Tebliğlerinde açıklama yapılmıştır. Buna göre bir hizmetin hizmet
ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için:
1- Hizmetin Türkiye’de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması,
2- Fatura veya benzeri nitelikteki belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi,
3- Hizmet bedelinin, döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi,
4- Hizmetten yurt dışında faydalanılması;
2- Fatura veya benzeri nitelikteki belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi,
3- Hizmet bedelinin, döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi,
4- Hizmetten yurt dışında faydalanılması;
şartlarının yerine getirilmiş olması gerekmektedir.
Hizmetin Türkiye’de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması
kavramından, Yurt dışındaki müşteri tabirinden, ikametgahı, işyeri,
kanuni merkezi veya iş merkezi yurt dışında bulunan kişi veya kuruluşlar
ile Türkiye’’de faaliyette bulunan bir firmanın yurt dışında, kendi
adına müstakilen faaliyet gösteren şubesi, acentesi, temsilcisi veya
bürosu anlaşılmalıdır.
Fatura veya benzeri nitelikteki belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi ise,
Yurt dışındaki müşterinin Türkiye’de temsilciliği olsa bile, faturanın
yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi zorunludur. Dolayısıyla fatura
Türkiye’’deki temsilcilik adına düzenlenirse, istisna
uygulanmayacaktır.
Hizmetten yurt dışında faydalanılması ise, yurtdışındaki
müşteri için Türkiye’de yapılan hizmet, müşterinin yurtdışındaki iş,
işlem ve faaliyetleri ile ilgili olmalı; Türkiye’deki faaliyetleri ile
ilgisi bulunmamalıdır.
Hizmet bedelinin, döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi
şartı ise, hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirilerek
bankalara veya özel finans kuruluşlarına bozdurulması zorunluluğu
vardır. Bu şartın yerine getirildiği döviz alım belgesi, banka
dekontları ile tevsik edilecektir.
Ancak
bazı durumlarda hizmet ihraç edilen yurt dışındaki müşteriden, aynı
zamanda mal ve/veya hizmet ithalinin de yapılması ve ihracat tutarının
ithalat tutarından fazla olması durumunda, aradaki farka isabet eden
tutara ilişkin döviz alım belgesinin yeterli olacağı, taraflar arasında
düzenlenen “mahsuplaşma” yazılarının da tevsik edici belge kapsamında kabul edilmesi gerekmektedir.[1]
Her
ne kadar hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirilme şartı yer
alsa da, bu şart istisnanın uygulanması için geçerli olmayıp, sadece KDV
iadesi sırasında yerine getirilmesi gereken bir şattır.
Söz
konusu iade işlemlerinde karşılaşılan sorunlar nedeniyle 05.12.2009
tarihinde yayımlanan 113 seri no.lu KDV Genel Tebliği’nin B. Bölümünde
belirtildiği üzere:
“…
Yurt
dışındaki müşteriler için ifa edilen hizmetlerin, hizmetin ifa edildiği
dönemde, bedelin döviz olarak Türkiye’ye gelmesi beklenilmeden ihracat
istisnası kapsamında beyan edilecektir.
Ancak,
bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim konusu
yapılamayan vergilerin KDV Kanunu’nun 32. maddesi kapsamında iadesi
hizmet bedeli döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine
getirilmeyecektir.” hükmü yer almaktadır.
Buna
göre yurt dışındaki müşteriler için hizmet ihracı kapsamında yapılan
hizmet teslimleri ile ilgili olarak elde edilecek döviz bedeli,
ihracatın gerçekleştiği dönemde bedelin döviz olarak Türkiye’ye
getirilme şartı beklenmeksizin ihracatçı tarafından beyan edileceği, bu
şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili olarak yüklenilen ve indirim
konusu yapılamayan tutarların iadesi ise, ancak söz konusu bedelin ancak
döviz olarak yurda getirildiğinin tevsiki ile mümkün olacaktır. Tevsik
edici belgeden anlaşılması gereken ise, döviz alım bordrosunun
veya hizmet ihracında dövizin yurt dışından geldiğini gösteren bankadan
alınan belgedir.
IV- DEĞERLENDİRME
Hizmet
ihracı ile ilgili olarak yaptığımız açıklamalardan da anlaşılacağı
üzere, bir hizmet tesliminin hizmet ihracı kapsamında
değerlendirilebilmesi için, hizmetin Türkiye’de yurt dışındaki bir
müşteri için yapılmış olması, fatura veya benzeri nitelikteki belgenin
yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi, hizmet bedelinin döviz olarak
Türkiye’ye getirilmesi ve hizmetten yurt dışında faydalanılması
şartlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
Burada
dikkat edilmesi gereken husus, mal ihracatında iade edilecek tutarın
iadesi ihracatın gerçekleştiği dönemde ve ihracat tutarının yurt
içerisine getirilip getirilmediğine bakılmaksızın yerine getirildiği
halde (zira söz konusu bedelin yurt içerisine getirilme zorunluluğu
bulunmamaktadır.), hizmet ihracında iade edilecek tutarın iadesi, ancak
söz konusu hizmet ihracına ilişkin bedelin yurt içerisine
getirildiğinin tevsiki ile mümkün oluşudur.
* Vergi Müfettişi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder