12 Ağustos 2015 Çarşamba

Hayali İhracatta Kargoculuk Yöntemi

Yazarlar: M. Kemal ALAŞAHİN*
                Eyüp DEMİR**
E-Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251


I- GİRİŞ
Klasik hayali ihracat yönteminden daha farklı ve daha organize bir hayali ihracat yöntemi olan kargoculuk yöntemine göre kayıt dışı mal üretip bunu iç piyasaya süren firmalar sürekli artan kaydi stoklarını fiili stoklarıyla eşitleyip kargo şirketine taşınması amacıyla bırakılan ihracat eşyası için belge düzenleyerek kdv iadesini alma amacı taşımaktadır.
Dahilde işleme rejimi kapsamında yurtdışından getirilen mallar haksız rekabet oluşturacak biçimde iç piyasaya sürülmekte bu malların yerine kargo şirketine taşınması için bırakılmış kayıt dışı üretilen belgesiz mallarla ihracat taahhüdü yerine getirilmiş olacak ve devlet gümrük vergisi, ithalat vergisi ve KDV iadesi gibi nedenlerle birden fazla şekilde zarara uğratılmış olacaktır.
Ekonomik gelişmenin daha hızlı ve sürekli yükselen bir biçimde sağlanabilmesinde ihracatın önemli payı vardır. Dolayısıyla ihracatın özendirilmesi sonucunda dolaylı olarak cari açığın azaltılması amacıyla ülkeler farklı teşvik uygulamaları sunmaktadır. Bu uygulamalardan bazıları yatırımın teşvik edilmesi, ihracatçıya doğrudan sübvansiyon verilmesi, ucuz kredi verilmesi vb. ancak bunların en önemlisi vergi kanunlarıyla olmaktadır. Ülkemizde 3065 sayılı katma değer vergisi kanunu 11. Maddesindeki mal ve hizmet ihracatı ile getirilen ihracat istisnası birçok yeniliği de beraberinde getirmiştir. Bunlardan birisi olan 11/1-b maddesindeki yolcu beraberindeki eşya ihracatı; Türkiye'de ikamet etmeyen yolcuların satın alarak Türkiye dışına götürdükleri malların teslimi anında Katma Değer Vergisi tahsil edilir. Ancak gümrükten malın çıkışı anında fatura veya belgenin ibrazında tahsil edilen Katma Değer Vergisi iade olunur.[1] Söz konusu bu madde bavul ticareti kapsamında yapılan hayali ihracat kaçakçılığı için önemli bir duruma gelmiştir. Ayrıca söz konusu madde çeşitli organize kaçakçılıklarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu kapsamda makalemizde değerlendireceğimiz klasik hayali ihracat yönteminden farklı bir yöntemle yapılan kargoculuk yöntemi son zamanlarda geliştirilen ve hazineyi önemli miktarda zarara uğratan bir yöntem olmuştur.
Kaynağının kayıt dışılık olduğu kargoculuk yöntemini kısaca neden-sonuç biçiminde değerlendirecek olursak, kayıt dışılığın vergi kaybına, vergi kaybının bütçe açığına, bütçe açığının borçlanma ile finanse edilmesi halinde söz konusu durumun faizlerin yükselmesine, faizlerin yükselmesi yatırımların dışlanmasına (crowding out effect ) ve finans kapitalin (sıcak paranın) ülkemize yönelmesine sıcak para girişinin döviz kurunun düşmesine, döviz kuru düşüşünün ithalatın artmasına – ihracatın düşmesine - cari açığın artmasına, cari açık artışı sonucunda döviz darboğazının yaşanıp ülkenin krize girmesine neden olduğu, bütçe açığının para emisyonu yoluyla finanse edilmesi halinde ise söz konusu durumun enflasyona neden olarak üretim ve istihdamın düşmesine ve kaynakların optimal dağılımı mekanizmasının bozulmasına neden olduğu ifade edilir. Vakıa anlattığımız zincirleme süreçte başka faktörler rol alsa da bütçe açığının içinde bulunduğumuz ekonomik durumun başlıca nedenlerinden birisi olduğu yadsınamayacak bir gerçektir.[2]
II- KARGOCULUK YÖNTEMİNDE GENEL BİLGİLER
A- YOLCU BERABERİNDE EŞYA İHRACI
Kargoculuk yönteminin kaynağını oluşturan Yolcu beraberinde eşya ihracatı istisnası, Katma Değer Vergisi Kanununun 11.maddesinin 1/b bendinde, Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların, satın alarak Türkiye dışına götürdükleri mallar için ödedikleri Katma Değer Vergisinin malın gümrükten çıkışı sırasında iade edileceği hükme bağlanmıştır.[3] Söz konusu tebliğe göre gümrükten malın çıkışı anında fatura veya belgenin ibrazı halinde tahsil edilen Katma Değer Vergisi iade olunur.
Söz konusu bu istisnadan, Türkiye’de ikamet etmeyen ve satın aldığı malı yurtdışına götüren Türk uyruklu ve Yabancı uyruklu alıcılar faydalanabileceklerdir. Yani söz konusu istisnada aranan temel kriter istisnadan yararlanacak kişilerin yabancı ülkede ikamet ediyor olmasıdır. Yabancı ülkede ikamet eden kişiler pasaportunu veya pasaport yerine geçen Landing card’ ını göstererek söz konusu istisnadan yararlanabilmektedirler.
Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara tanınan istisna kapsamındaki satışlar vergi dairesinden “izin belgesi” almış gerçek usulde Katma Değer Vergisi mükellefleri tarafından yapılabilir.[4]
B- BAVUL TİCARETİ
Bavul Ticareti uygulaması Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara tanınan istisnanın diğer bir türüdür. Mevcut düzenlemeye ek olarak bu tür satışların KDV tahsil edilmeksizin yapılabilmesine imkan sağlanmıştır. Söz konusu duruma göre;
Vergi dairesine başvurarak “Türkiye’de İkamet Etmeyenlere Döviz Karşılığı Satışlarda Katma Değer Vergisi İhracat İstisnası İzin Belgesi” (kısaca “İstisna Belgesi” olarak alınacaktır) alan mükellefler, bu tür satışlarını katma değer vergisi tahsil etmeden yapabileceklerdir.[5]
İstisna belgesini alan mükellefler, Türkiye’de ikamet etmeyenlere döviz karşılığı yapılan satışlarda iki uygulamadan dilediklerini seçebilirler. Ancak sadece yolcu beraberinde eşya ihracı için izin belgesi almış olan satıcılar bavul ticareti kapsamında satış yapamayacaklardır. Yani iki istisna arasındaki fark, istisna kapsamında satış yapabilecekler tarafından ortaya çıkmaktadır. İstisnadan yararlanabilecek alıcılar açısından ise iki istisna türü arasında fark yoktur.[6]
C- DAHİLDE İŞLEME REJİMİ
Yolcu beraberinde eşya ihracı kapsamında kargoculuk yöntemini uygulayan firmalar, söz konusu durumu dahilde işleme rejimi ile ilişkilendirerek uygulamaktadırlar. Dahilde işleme rejimi;
İhraç ürünleri üretmek için gerekli olan ve dışarıdan ithal edilen, bu yüzdende ithali gümrük vergisine tabi aramalara yada girdilere gümrük muafiyeti getiren bir ihracatı teşvik sistemidir.
İhracat yapmayı düşünen işletmeler ihraç edilmesi planlanan malların üretiminde kullanılacak olan hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul, aramalı ve ambalaj malzemelerinin başta değişik vergi yüklerinden muaf olmak üzere ve devlete ihracat taahhüdünde bulunmak şartıyla çeşitli kolaylıklar ve teşviklerden yararlanabilirler.
Gümrük vergisi, KDV, ÖTV, KKDF, Damga Vergisi ve Harçların ödenmemesi nedeniyle ihracatçı firmalar özellikle dahilde işlemini kullanmaktadır.
III-  HAYALİ İHRACATIN TANIMI VE YÖNTEMLERİ
Devletin ihracatı arttırmak için uygulamaya koyduğu teşviklerden birisi olan ihracatta KDV iadesinin suiistimal edilmesiyle ortaya çıkan bir dolandırıcılık türüdür.
A- KLASİK HAYALİ İHRACAT YÖNTEMİ
Firmaların, yurtiçi piyasadan gerçekte herhangi bir mal veya emtia satın almadığı halde sahte fatura düzenleyen alt tedarikçi firmalardan fatura temin ederek gümrük beyannamelerinde belirttikleri malların kalitesinden daha düşük kalitedeki malları yurtdışına ihraç etmesidir. Klasik hayali ihracatı bir örnekle açıklamak istersek;
Hayali ihracatı gerçekleştirecek olan firma (X) ve söz konusu firmaya sahte fatura temin eden alt tedarikçi firma (Y) olmak üzere iki firma bulunmaktadır.
 “X” firması yurtdışındaki bir ülkeye 50 koli penye kumaşı göndereceğini beyan eder. Bunun için Gümrük Müdürlüğü’ne beyannameler verilir. Ancak yurtdışına aslında hiç mal gönderilmez yada adı geçen 50 kolinin içine değersiz ürünler konulur. Ardından yurtdışındaki firmalardan ücret alınmış gibi alt tedarikçi “Y” firmasına naylon (sahte) fatura düzenlettirilir. Gerçekte yurtdışında böyle bir firma bile olmayabilir. Daha sonra yurtdışından alınan naylon faturalar devlete ibraz edilerek devletten KDV iadesi alınır.
Bu örnekte hayali ihracat yapan firma 50 kolilik penye için yurtiçi piyasadan kumaş, etiket, iplik vb. malları satın alıp yurtiçinden aldığı bu mallar için KDV ödemiş gibi görünmektedir. İhracat işleminde üretim girdileri için KDV ödenmesine rağmen, yurtdışı satışlarda KDV alınmadığı için devlet ihracatçıya üretim için ödediği KDV’yi geri verir. Devletten alınan söz konusu KDV iadesi ihracatçının karını oluşturmaktadır.
Söz konusu durumda firma hayali ihracat yaparak yurtiçinde üretmediği ve yurtdışına satmadığı bir mal için devletten haksız şekilde para almaktadır.
B- KARGOCULUK YÖNTEMİ
Makalemizin bu bölümünde 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. Maddesinin 1/b bendinden, 43 Seri No.lu KDV Genel tebliğinden ve 61 Seri No’lu KDV Genel Tebliğinden yararlanarak son yıllarda devleti birden fazla vergi yönüyle yüklü miktarda zarara uğratan organize şekilde yürütülen kargoculuk yöntemini açıklamaya çalışacağız.
1- Bavul Ticaretinin Suiistimali
Yut dışında ikamet eden kişiler bavul ticareti kapsamında ülkemizdeki kayıtdışı üretilmiş eşyayı alıp nakledilmesi amacıyla kargo şirketine bırakabilmektedirler. Bu eşyanın belgesiz eşya olduğunu bilen kargo firmaları söz konusu eşyayı belgeye bağlayarak ihracat işlemini gerçekleştirmekte ve ihracattan doğan KDV iadesinden yararlanmaktadırlar.
Söz konusu durum kısaca şöyle gerçekleştirilmektedir; iç piyasadan belgeli mal alan bir firma almış olduğu bu malı iç piyasaya belgesiz bir şekilde satmaktadır dolayısıyla bu firmanın kaydi stokları sürekli artmaktadır ancak fiili stokları kayıtlarından daha az bulunmaktadır. Kargoculuk şirketi ise kendilerine taşınması amacıyla bırakılan belgesiz (kayıt dışı üretilmiş) ihracat eşyasını belgeleyerek ihracattan doğan KDV iadesini almak için iç piyasadan kendisine fatura düzenleyecek firma aramaktadır. Söz konusu durumda iki firmanın da çıkarları birbiriyle örtüşmektedir. İç piyasaya belgesiz mal satan firma kaydi stoklarının fazlalıklarını örtebilmek için kargo firmasına fatura düzenlemektedirler. Böylece kargo firması yurtiçindeki malları yurtdışına ihraç ediyor gibi göstermekte ve söz konusu malların ihracat beyannamesini düzenlettirmektedir. Daha sonra ihracattan doğan KDV istisnası nedeniyle indiremediği KDV’nin iadesini almaktadır.
Söz konusu yöntem organize bir şekilde işlemektedir çünkü ortada bir mal veya emtia bulunmaktadır. Gümrükte herhangi bir şüphe durumunda konteynırlar açılacak olursa beyannamelerde yer alan mallar ve emtialar doğru çıkacaktır. Kargo firmaları bavul ticareti kapsamında toplamış oldukları malları daha önceden belirli semtlerde ayarlamış oldukları depolara getirmekte ve malın gerçek alıcısı olan müşterilerin (turist) her birine rakamlardan oluşan kod numaraları vermektedir. Firmaların kolilerin üzerine söz konusu kod numaralarını yazdığı ve bu kod numaraları aracılığı ile yolculara ait eşyaların işlemlerini takip ettiği görülmektedir. Söz konusu mallar gümrük sınırından geçirilip yurtdışına ulaştırıldığında  her bir isme ait numaralı mallar gerçek sahiplerine verilmektedir.
Söz konusu firmalar genellikle ihracatını  Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Fas,Tunus, Libya,  Irak,İran, Cezayir, gibi savaş ve iç karışıklığın yaşandığı dolayısıyla bilgi paylaşımının olmadığı yada bilgi paylaşımının çok güç elde edildiği yerlere yapılıyormuş gibi görünmektedirler.
Katma değer vergisi iade alacağının hak sahibi mükellefin kendisinin, adi, kolektif ve komandit şirketlerde ortaklık payı ile orantılı olmak üzere ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) vergi borçlarına, ithalat sırasında uygulanan vergilere, SSK prim borçlarına mahsubu talepleri miktarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.[7]
İade alacağı öncelikle mükellefin ithalde alınanlar dışındaki vergi borçlarına mahsup edilir. Artan bir miktar olursa mükellefin isteğine bağlı olarak; kendisinin ve yukarıda belirtilen ortakların ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına veya SSK prim borçlarına mahsup yapılır.[8] Dolayısıyla birçok nedenden dolayı yurtiçine sokulamayan paralar ihracat bedeli olarak ülkeye sokulabilmektedir. 
2- Dahilde İşleme Rejiminin Suiistimali
Kargoculuk yöntemini uygulayan firmalar, dahilde işleme rejimi adı altında ithal etmiş oldukları hammaddelerle üretilen eşyaları yurtiçi piyasaya sürmekte, kayıtdışı üretilen eşyaları ise ihracat taahhüdü karşılığında yurtdışına ihraç etmektedirler. Söz konusu durumun daha ileri boyutunda ise dahilde işleme rejimi adı altında üretim yapan firmalar iç piyasadan eşyanın kapsamına giren diğer hammaddeleri KDV ödemeden tecil-terkin kapsamında almakta, alınan söz konusu hammaddeler ve dahilde işleme rejimi kapsamında getirilen hammaddelerin bileşimi sonucunda ürettiği eşyayı iç piyasada bırakmakta, kayıtdışından sağladığı eşyaları ise ihraç etmektedir. Söz konusu durumu bir örnekle açıklamak gerekirse;
Tekstil işi ile uğraşan bir firma dahilde işleme rejimi kapsamında elbise fermuarını yurtdışından getirtmekte ve yurtiçinde elbise üreterek ihraç edeceğinin taahhüdünde bulunmaktadır. Farklı bir firmadan da tecil-terkin kapsamında elbise kumaşı almaktadır. Üretim bittikten sonra tekstil işi ile uğraşan firma ürettiği elbiseleri iç piyasaya satıp kargoculuk şirketine taşınması için bırakılan kayıtdışı üretilmiş (belgesiz) elbiselere belge düzenleyerek ihracat taahhüdünü kapatacaktır. Ancak daha sonra diğer firma tecil-terkin kapsamında mal satması nedeniyle devletten KDV iadesi alacaktır.
Söz konusu örnekte üç tane firma vardır. Ancak kargoculuk yöntemi denilen bu yöntemde  hayali ihracat tek firma çatısı altında altında üçlü bir organizasyon şeklinde de olabilmektedir. Dahilde işleme rejimi kapsamında mal alan firmanın altında fatura sağlayan tedarikçi alt firma ve malı alan firmayla ilişkili eşyayı taşıyacak olan kargo firması olabilmektedir.
Söz konusu yöntem nedeniyle firma başta dahilde işleme rejimi kapsamında getirilen hammaddelerin gümrük vergisi, ithalat yoluyla alınan malların KDV’si ve tecil-terkin kapsamında iç piyasadan tedarik ettiği malların KDV’sini ödememektedir. Tek çatı altında toplandığı taktirde ise bu vergilere ek olarak tedarikçi alt firma tecil-terkin kapsamında teslim ettiği mala ait indiremediği KDV’sinin iadesini talep etmektedir. Dolayısıyla oluşturulan bu organize yöntem nedeniyle devlet birçok yönden zarara uğratılmaktadır.
Dahilde işleme rejimini suiistimal yöntemlerinden bir başkası da, rejimden yararlanılarak yurtiçine sokulmuş kaliteli ve pahalı hammaddeden üretilen eşyaları iç piyasada satıp, daha sonra kayıt dışında üretilmiş aynı cins ancak kalite olarak kıyaslanamayacak derecede kalitesiz olan belgesiz eşyaları dahilde işleme rejimi kapsamında üretilen eşyalarmış gibi göstererek yurtdışına ihraç etmiş gibi gösterilmektedir. Dolayısıyla kalitesi ve gümrük değeri yüksek olan eşyalar Gümrük vergisi ve KDV’si ödenmeden yurtiçi piyasaya sokulmuş, iç piyasadan çok daha az maliyetle temin edilmiş eşyalar yurtdışına ihraç edilmiş ve ihracat taahhüdü kapatılmış olmaktadır.
IV- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Dahilde işleme rejimi kapsamında vergisiz bir şekilde ülkemize getirilen malların iç piyasaya vergi avantajı dolayısıyla daha uygun bir fiyattan satılması haksız rekabete neden olmaktadır. Ayrıca kayıt dışı üretilmiş malların ihraç edilmesi haksız yere ihracattan doğan menfaatlerden yararlanılmasına ve bütçe açığının artmasına neden olmaktadır. Söz konusu durum iç piyasada yıkıcı bir etkiye neden olmakta ve sağlıksız ekonomik bir yapı oluşturmaktadır. Bu kapsamda, kayıt altında üretim yapan firmaların kayıt dışına çıkışının özendirilmemesi için düzenlemeler yapılarak yıkıcı etkilerin önüne geçilebilir.
Organizasyon dahilinde sahte belge düzenleyen firmaların tespiti, klasik sahte belge düzenleyen firmalara göre daha zor olmaktadırlar. Çünkü bu firmaların üretim bantları, işçileri, Sanayi ve Ticaret Odalarından almış oldukları Kapasite Raporları, Dahilde işleme izin belgeleri vardır. Söz konusu durumda firmanın gayet iyi işleyen bir yapısı varmış gibi durmaktadır. Ancak gerek firmanın ürettiği ve sattığı mallar arasındaki miktar farkını kayıt dışın dan karşıladığını gerekse taahhüt edilen mallarla ihraç edilen mallar arasındaki kalite farkının gözden kaçırıldığı görülmektedir.
Söz konusu organize hayali ihracat suçlarına karşı Devletin konu ile ilgili denetim birimleri arasında eş güdümün sağlanması şarttır.


*   Vergi Müfettişi (E. Vergi Denetmeni) 
**  Vergi Müfettiş Yrd. (E. Vergi Denetmen Yrd.)
[1] 18563 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] KAYA Sezai,(Ankara tarih) Kayıt Dışı Eşyanın Sahte Belgelerle Gerçek İhracı, Gümrük Dünyası Dergisi 54. Sayı, Gümrük ve Ticaret Müfettişleri Derneği yayınları.
[3] 43 Seri no.lu KDV Genel Tebliği
[4] 43 Seri no.lu KDV Genel Tebliği
[5] 61 Seri no.lu KDV Genel Tebliği
[6] A. GEZGİN, “Katma Değer Vergisi Ders Notları” Eylül 2012
[7] 107 Seri no.lu KDV Genel Tebliği
[8] 107 Seri no.lu KDV Genel Tebliği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder